17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 depremlerini unutanınız var mı?.. Pekala yitirdiklerimizi unutanınız var mı?.. Bu soruları sormamdaki sebep sanki unutmuşuz gibi geldi bana, unutulduğumuz bir gerçekte şayet unutmuşsak yazık olur bize..
Depremden sonra Düzce için vadelilenlerin yapılıp yapılmadığını kontrol edenineniz var mı?..Gidin Depremden en çok etkilenen Gölcük?e bakın, Sakarya?ya bakın hatta Bolu?ya bakın.. Gelin birde Düzce?ye bakın. Aradaki farkı anlayabilecek misiniz? veya kaderine terk edilmişliğimizi görebilecek misiniz?..
O zamandan bu zamana ne değişti derseniz? Kirli olan siyasetimiz daha da kirlendi,siyasilerimiz kirlendi. O zamandan bu zamana 3 dönemdir AKP % 70 lere varan oy çokluğu ile iktidar oldu Düzce de.. Muktedir olamadıktan sonra iktidar olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyoruz maalesef.. O günden bu güne üçerden dokuz milletvekili verdi Düzce?miz Büyük Millet Meclisine. Geriye dönüp baktığımızda bir arpa boyu kadar mesafe kat etmediğimiz görülecektir? Şimdi birileri de çıkıp ?Ya hu kaldırımları mermer yaptık daha ne olsun? derse dışarıya çıkıp avazım çıkana kadar bağıracağım..
Kirlenmiş siyasetimiz başka neyimizi kirletti pekala bir düşünelim.. Hemen söyleyeyim sevgili dostlar ?EKONOMİMİZİ? kirletti.. İşsizlikte Türkiye de neredeyse dereceye gireceğiz. Türkiye nin çağdaş kölelikleri konusunda mastır yapacak gençlerimiz var bizim.Esnafımızın hali perişan, kepenk açıp kapatmaktan öteye gitmiyor gün içindeki eforları. ?KİRALAR? konusunda ise bir hayli acımasızız.. Halkımız Suriye?den gelen mültecileri bahane etse de ev sahipleri, yerli halkın hele hele asgari ücretli olan halkın, bu kiralarla bırakın ev kiralaması çadır bile kiralayamadıklarını görürüz. Milletvekillerimiz zaten kendi hallerinde sessiz sedasız oturuyorlar köşelerinde. Ara sıra bir şeyler söylemek veya Ankara?ya şirin görünmek için bazı küçük şirinlikler yapsa da genelde sessizler. Laf olsun torba dolsun diyerek mahalli basına ? Ben Hz. İbrahim?im, kardeşimde Hz. Muhammed? diyerek sözüm ona espri yapsa da, Müslüman olduğunu iddia edenlerden bu tür soğuk şakalar hoş karşılanmıyor ve bizi güldürmüyor kardeşim. Tabiî ki ülke gündemine şak diye oturuyorlar, Ulusal siyasetimizdeki yalakalığın ve ihanetin üzerini örtmek için.
Başka neyimiz kirlendi sevgili dostlar biliyor musunuz? Hatta Düzce?yi Türkiye de birinci yapan özelliğimiz.. Kirlenmiş siyasetçilerimizin dağıttığı kötü kömürlerin ?HAVAMIZI? kirlettiğini hep beraber şahit olduk.. Oy uğruna ve geleceğimizi düşünmeden dağıtılan kömürler. Ülke gündeminde kava kirliliğinden en çok nasibini alan vilayet maalesef DÜZCE vilayeti ve onun peşinden gelen IĞDIR vilayeti. Acımasızca ve hunharca bu kömür dumanını soluyoruz Düzce?de. Sisi ile meşhur olan Düzce?yi anlayabilirim. Ama neredeyse siyaha çalan ve bir türlü kalkmayan kömür karası sisimiz canımıza okuyor. Yahu kardeşim madem fakir halka kömür yardımı yapacaksın bari kaliteli kömür yardımı yap da, bu konuda hiçbir günahı olmayan vatandaşlarımızda sizin bu kirli siyasetinden nasibini almasın.KARA KIŞA teslim olan Düzce, Belediye olarak iyi bir sınav veremedik.. Kar kalıntıları hala Düzce?nin sokaklarında hiç rahatsız edilmeden duruyor. Ama bu hava kirliliği canına yetti Düzce?nin. Ülkenin AKP li seçmen yoğunluğu olan her yeri hemen hemen böyle. Vatandaşlarımız ise AKP ye oy verildiği için sanki cezalandırılıyormuşçasına bu ezaya reva görüldüğü için hayatından gayet memnun.. Gördünüz değil mi depremden bu yana Düzce nin makûs talihini. Bu partiye oy kullananlar sesini çıkartmaya bilir ?keşke elim kırılsaydı? diyenlere bile rastladıktan sonra, ama kuzu kuzu oyunu bunlara kullandıktan sonra? ve de Sayın Milletvekillerimizin bu iniltileri ve serzenişleri duymamak için kulaklarının üzerine yattıktan sonra, bana pek laf düşmez kardeşim..
