Düzce Hürriyet Ortaokulu’nda, öğretmen İpek Çakmak Yılmaz öncülüğünde 3 yıl önce faaliyet göstermeye başlayan Fotoğrafçılık Kulübü, Türkiye’de ortaokul öğrencileri seviyesinde bir ilk olma özelliği taşıyor. Günümüz yeni eğitim vizyonu çerçevesinde çocukların sadece okulda değil okul dışında da faaliyet göstermesi, sanatla iç içe olması ve ilgileri doğrultusunda hareket edebilmeleri anlamında faaliyet gösteren Hürriyet Ortaokulu Fotoğrafçılık Kulübü, Türkiye’nin dört bir yanından da övgüler alıyor. Ancak yetenekli kulüp öğrencilerinin sadece okul içinde değil okul dışında da projeler üretebilmeleri için ışık, fotoğraf makinesi, kullanılan programlar vb. gibi masraflar için desteğe ihtiyaçları bulunuyor.
3 yıl önce Düzce Hürriyet Ortaokulu’nda kurulan Fotoğrafçılık Kulübü Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor.
İngilizce öğretmenliği ve aynı zamanda bir fotoğraf tutkunu olan öğretmen İpek Çakmak Yılmaz öncülüğünde faaliyet gösteren kulüp, 3 yıl boyunca fotoğraf çekme teknikleri, phohoshop teknikleri, portre ve manzara çekimleri gibi fotoğrafçılık anlamında temel konuları tamamladı.
Daha sonra öğrencilerin oluşturduğu fotoğraf sergilerini 2 kez sergileyerek sanatseverler ile buluşturdular.
İl dışından birçok takdir toplayan Hürriyet Ortaokulu Fotoğrafçılık Kulübü, daha kaliteli işler ortaya koyabilmek adına fotoğraf ve video hazırlamada kullanılan ışık, fotoğraf makinesi, yeşil perde, bilgisayar, orijinal programlar gibi maliyet oluşturacak ihtiyaçların giderilmesi konusunda Düzceli iş adamlarından destek çağrısında bulundu.
İngilizce öğretmeni ve aynı zamanda Hürriyet Ortaokulu Fotoğrafçılık Kulübü öğretmeni olan İpek Çakmak Yılmaz, fotoğraf çekmenin çocuklara olan olumlu etkisini, bu 3 yıllık süreçte ne gibi faaliyetlerde bulunduklarını ve aldıkları tepkileri açıkladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Fotoğraf Kulübü olarak biz çocukların hayal gücünün sınırlarını aşmasını, kendilerini görsel olarak ifade edebilecekleri bir hobi veya bir sanat dalı öğrenmelerini, iş birliği içerisinde çalışmalarını, araştırma yapmalarını, empati kurabilmelerini ve çevreye karşı duyarlılıklarını artırabilmeyi hedefliyoruz. Nihayetinde de onları hayata bağlamak yaşama bağlamak en büyük arzumuz.
Müfredatımızı öğrencilerin ilgi ve meraklarına yönelik olarak belirliyoruz. Bu bağlamda Milli Eğitim Bankalığımızın amaç ve doğrultusunda hareket ediyoruz. Hayal gücümüzle birlikte kendi yapmak istediklerimizi harmanlayıp, ilgi ve merakımıza göre bir müfredat belirledik.
Bizim çocuklarla çalıştığımız 3. dönemimiz. Birinci dönemde fotoğrafa odaklanmıştık. Bütün temel fotoğrafçılık konularını tamamladık. Fotoğraf çekim teknikleri, materyaller, ISO, enstantene, diyafram gibi teknik konular, portre çekimleri nasıl yapılır, manzara çekimleri nasıl yapılır vs. gibi bütün temel konuları tamamladık. Daha sonra photoshop tekniklerini öğrendik. İlk dönemimizde yaptığımız faaliyetleri İl Milli Eğitim Müdürümüz Murat Yiğit’in açılışını yaptığı sergiyle sergiledik. İkinci dönemde teknoloji temalı deneysel çalışmalarımızın yer aldığı “Düzce Kodluyor Projesi’nde” sergimizi sergileyebileceğimiz bir fırsatımız da oldu. Yine ikinci dönemde TUBİTAK 4006 Projemizin sergisi oldu Mayıs ayında. Huzurevini ziyaret ettik. Portre çekimlerimizi tamamladık. Hem yaşlılarımıza saygılarımızı sunduk hem onlarla küçük bir atölye yaptık. Çocuklar yaşlılarımıza nasıl fotoğraf çekileceğini öğrettiler. Manzara çekimleri için Odayeri Yaylasına, Efteni Gölü’ne fotoğraf gezileri düzenledik. Aynı zamanda birinci dönem ve ikinci dönem de olmak üzere Young Photographers Uluslar arası Ortaklığı Be Eatining projesini yürüttük.”
Öğretmen İpek Çakmak Yılmaz, bundan sonraki süreçte ne gibi çalışma planlarının olduğunu şu cümlelerle aktardı:
“21. yyda ki eğitim anlayışı artık okullarla sınırlı kalmamalı, duvarları olmamalı diye düşünüyorum. Öğrenmeyi hayatımıza genellemeliyiz. Dolayısıyla ben çocuklarımın ben de olmadan tek başlarına belgesel hazırlayabilecek, fotoğraf, videolar oluşturabilecek, programlar kullanabilecek duruma gelmelerini istiyorum. Dolayısıyla bu sene fotoğraftan ziyade artık biraz belgesele ve videoya yöneldik. Sosyal içerikli belgeseller hazırlamayı tercih ettik. 4 tane belgesel konusu belirledik. Birincisi çevre kirliliğiydi. Hatta belgeselimizi tamamlamak üzereyiz ufak tefek işler kaldı. İkinci konumuz bir yaşlının günlüğü. Dedeleri, nineleri olabilir, bir büyükleriyle röportaj yaparak geçmiş ile gelecek arasındaki kıyaslamalar, onun gündelik yaşamında ki görselleri kareleri dondurarak bir belgesel hazırlayacaklar. Üçüncü konumuz bir kısıtlının güncesi, bir arkadaşımızın günlüğü olacak. Yine onun yaşam içerisindeki, günlük olarak yaptığı şeyler, yaşam içerisindeki yaşadığı sıkıntıları belgeleyen bir belgeselimiz olacak. Bu dönemi kapacağımız 4. konumuz ise kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleğin tanıtımı olacak. Yine bunla ilgili olarak ön araştırmamızı yaptık. Düzce’de 3 ya da 4 tane böyle meslek var. Bu kişilerle görüşüp en uygun olanı belirleyip onunla ilgili belgesel hazırlayacağız. Tüm bu faaliyetlerimiz tabii teknoloji temelli yapıyoruz. Programları aktif bir şekilde kullanarak yapıyoruz.”
Bu işin manevi hazzının yanında maddi boyutunun da olduğunu ve bunun en zor nokta olduğunu belirten İpek Çakmak Yılmaz, Düzceli iş adamlarına ve hayırseverlere seslendi:
“En zorlandığım nokta maddi tarafı oluyor tabii ki. Ben bu zamana kadar kendi materyallerimi kullandım. Ancak ben istiyorum ki onların hepsinin kendi elinde materyali olsun ve benim olduğum yerde kullanmaktan ziyade kendileri de benim haricimde çekimlerini yapabilsinler. Dolayısıyla burada biz tabii ki maddi anlamda sıkıntı ve kısıtlılığımız var. Diyelim bu sene yeşil ekran teknolojisini kullanıyoruz. Yeşil perdemiz olsun isterdik ama parça kumaşçıdan aldığımız bir yeşil kumaşı kullanıyoruz. E tabii bunlar görüntü kalitesini etkiliyor, istediğimiz sonuçları tam olarak elde edemiyoruz. Ben istiyorum ki gerçek makinelerle, materyallerle, ışıkla çekim yapabilsinler istiyorum. Gün ışığıyla çekim yapmak zorunda olduğumuz için çekim yapacağımız saatler daralıyor. Dolayısıyla bende istiyorum çocuklarımın daha profesyonel, materyallerinin olacağı, fotoğraf ile ilgili pek çok materyalimizin bulunduğu bir atölyemiz olsun çok istiyorum. Bu noktada Düzceli iş insanlarımızda destek bekliyoruz. Açıkçası çok mutlu olurum. Fotoğrafın bende oluşturduğu bu yaşam enerjisini bu güzelliği çocuklarıma aktarabilirsem bu benim için çok büyük bir kazanç olacak.”
Faaliyet gösterdikleri 3 yıl süresince Düzce’den ve özellikle il dışından gelen tepkilerin fazla ve olumlu olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Ortaokul seviyesinde bir ilk dışarıdan çok güzel tepkiler geliyor. Özellikle öğretmen olup da hobi olarak fotoğrafçılığı tercih eden Türkiye çapında pek çok arkadaşım oldu diyebilirim bu konuda. Herkes nasıl yapıyorsun, nasıl öğretiyorsun, bende yapabilir miyim, sergileri nasıl oluşturuyorsun, maddi giderleri nasıl karşılıyorsun sorularıyla karşılaşıyorum. Türkiye’ye örnek bir model olduk diyebiliriz.”
Hürriyet Ortaokulu Müdürü Mustafa Karaoğlu çocukların çocukların sadece okulla değil eğitimle değil okul zamanı dışındaki zamanlarını böyle atölye çalışmalarıyla beraber bütünleştirebilmesini desteklediklerini belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Öğrencilerimizin bu şekilde teknolojiyi kullanabilmesi çok güzel bir duygu. Zaten çocukların sadece okulla değil eğitimle değil okul zamanı dışındaki zamanlarını böyle atölye çalışmalarıyla beraber bütünleştirebilmesi bizim bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonu içerisindeki hedeflerinden birisi. Bakanlığımız bu vizyon projesini açıklamadan önce biz bu kulübü okulumuzda kurmuştuk zaten. 3 yıldır fotoğrafçılık kulübü çalışmalarına devam ediyor. Bankalığın projesi öncesinde bizim atölyelerimizin bir kısmı hazırdı. Teknolojinin kullanıldığı bu tür atölyelerde masrafların içinden çıkamıyoruz maalesef. Bunun için bakanlığımızın çok güzel modülü var okul aile birliği modülü dediğimiz modül. Bunun içerisine hayırseverlerin bu tür atölye çalışmalarını desteklemek için bir modül oluşturuldu. O modül kanalıyla da destekler olursa bu tür çalışmalar şu ana kadar hep kendi imkanlarımızla karşılandı. İnşallah hayırseverlerimizin bu tür etkinlikleri görerek, okullarımızı ziyaret ederek çalışmalarımızı çocuklarımızın yapmış oldukları projeleri takip ederek bu tür atölyelerin amacını da daha iyi anlayacaklar. Bunların hedefine ulaştıklarını görecekler, katkılarını da sağlayacaklar. Bunu tüm hayırseverlerimizden bekliyoruz.”
Haber: H. DURNA - S. AKYOL
