Geçtiğimiz hafta açıklanan fındık fiyatını değerlendiren İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er, fındık fiyatının üreticiyi tatmin etmeyeceğini öne sürerek; “16,5 TL’yi fiyatlandırma başarısı olarak görmek yanlış, fiyatın 20 TL’nin altında olmaması gerekiyordu” dedi.
Geçtiğimiz hafta açıklanan fındık fiyatı için İyi Parti İl Başkanı Yunus Özay Er’den açıklama geldi. Er verilen fiyatın “İyi bir fiyat” olduğu algısının yanlış olduğunu söyleyerek; “Öncelikle açıklanan fındık fiyatlarının üreticimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Amacımızın temelsiz ve mesnetsiz bir eleştiri yapmaktan çok ‘tarihe not düşme ‘ amaçlı olduğunu tüm Düzceli hemşehrilerimize bildirmek isteriz.
Nitekim, diğer bir çok sektörde olduğu gibi fındık sektöründe de ülke genelinde yaşanmakta olan ekonomik sıkıntılar kendini göstermiştir. Her ne kadar açıklanan fiyatın ‘iyi bir fiyat’ olduğu algısı topluma empoze edilmeye çalışılsa da biz İYİ Parti Düzce Teşkilatı olarak bu algıya katılmadığımızı bildirmek ve üreticilerimizin daha fazla mağdur olmaması için bazı uyarılar ve tespitler yapma ihtiyacı hissetmiş bulunuyoruz.
Esasen var olan bir gerçeği tekrardan dile getirmek isteriz ki TMO’nun depolarında fındık stoğu tükenme noktasında iken ve ticari tabirle fındık piyasası ürün kıtlığı yaşarken; daha da önemlisi resmi manada bir türlü rekolte açıklaması gelmemişken 16.5 TL’lik fiyatı bir fiyatlandırma başarısı olarak görmenin yanlış olduğu, fiyatın 20 TL‘nin altında, mevcut şartlarda; olmaması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.
FİYATIN ERKEN AÇIKLANMASI OLUMLU
Fındık fiyatının erken açıklanmış olmasının olumlu olduğunu da söyleyen Er; “Henüz daha fındık sezonu başlamadan yapmış olduğumuz erken fiyatlama duyurusunun devletimizce yapılıp, TMO’nun da alım tarihini erken açıklamasını geçen sene yaşanan mağduriyetler ekseninde olumlu bulmakla beraber fındıkta birim maliyet hesabı yaptığımızda açıklanan fiyatın üreticinin yüzünü güldürecek bir fiyat olmadığını, bunun da en iyi üretici tarafından bilindiğini düşünüyoruz.
İlimiz bazında konuya bakarsak, Düzce’de ortalama verimin dönüm başına 132 kg olduğu gerçeği ile karşılaşırız. Fındığın masraflarını yetiştirme masrafları ve hasat masrafları olarak ikiye ayırdığımız da Düzce’de dönüm başına toplam masrafın ( kredi maliyetleri hariç) yaklaşık olarak Bin 460 TL olduğunu görmekteyiz.
1 ton fındığın ise yine yaklaşık 7,5 dönümlük bir araziden toplandığını düşünürsek ton başına maliyetimizin de 11,5 -12,5 TL bandında net maliyet olarak çıktığını görmekteyiz ki gerek üreticilerin toplumun diğer kesimleri gibi borçlu yapısı ve ödenen faiz giderleri, gerekse de hem özel sektörün hem de devletin depolarında fındığın olmadığı bir dönemde 16.50 TL brüt fiyat ( ki 50 randıman üzerinden hesaplanan bu fiyatın üretici açısından net karşılığı 15 TL civarinda olacağı üreticilerimizin tecrübeleri ile de sabittir) ile sezona girilmesi fındığın tavan fiyatı olarak önümüzde olacak ve uzun dönemde üretici yine mağdur olacaktır. Oysa ki bizim fiyat ilanı öncesi farklı ortamlarda da ifade ettiğimiz üzere, üreticiyi mağdur etmeyecek fiyat destekleme ödemeleri öncesi kilogram başına 20 TL'den az olmamalıdır. Üreticilerin 20 TL'nin altında yapılan fiyat ilanı sebebi ile yaşayacakları mağduriyetler toplumun tüm kesimlerinde üzüntüye sebep olacaktır” dedi.
KANAATKAR OLMASI GEREKEN SON KİTLE ÜRETİCİDİR
Fedakarlık yapacak veya kanaatkar olması gereken son kitle üreticidir” diyen Er Açıklamasına şöyle devam etti. Tüm bu gerçeklerden hareketle, üreticilerimiz açısından avantajlı bir durum yaratılabilmesi için ;
1) İlan edildiği üzere TMO fındık alımlarına sezon ile birlikte süratle başlamalıdır
2) Alınan ürünün ödemesi, yine belirtildiği Üzere, süratle yapılmalı, alım sırasında üreticiye karşı TMO’nun katı tavrı yumuşatılmalıdır.
3) Büyük alım yapan firmaların TMO’ya fındık vermesi engellenmelidir, açıklanan fiyatın serbest piyasada, daha önceki yıllarda da görüldüğü üzere, 2 TL ve üzerinde düşmesinin önüne geçilmelidir.
4) Yapılan desteklemelerin ne kadarının reel olarak üreticinin cebine girdiğinin de rakamsal olarak , üretim tonajı/ dönüm ve destekleme ilişkisi çerçevesinde net bir şekilde ortaya konmalıdır.
5) Sürekli olarak dile getirdiğimiz üzere, her yıl bu sancılı süreci yaşamaktansa acilen ülke çapında 400 Bin’den fazla üreticiyi ilgilendiren fındık ile alakalı somut bir fındık politikası üretilmelidir.
Sonuc olarak, açıklanan fiyatın ‘çok iyi bir fiyat’ olduğu algısının gerçeği yansıtmadığını, üreticilerimizin geçmişten gelen borç yükleri ve ödenen faiz giderleri de hesaba katıldığında, bu arızi fiyatlamanın üreticiyi orta vadede memnun etmeyeceği görülecektir. Hele ki verilen bu fındık fiyatlarında ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik koşullardan hareketle, üreticiden fedakârlık ve kanaatkar olmasını bekleme ise 'israf’ ekonomisinin bu derece büyük bir problem olduğu ülkemizde, üreticiye yapılacak en büyük haksızlıktır. Fedakarlık yapacak veya kanaatkar olması gereken en son kitle üreticilerdir” dedi.
