AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, 12 Kasım Düzce Depremi’nin 20. yıl dönümünde TBMM’de konuşma yaparak depremde hayatını kaybeden vatandaşları andı.
12 Kasım Düzce Depremi’nin 20. yıl dönümünde, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, TBMM’de söz alarak konuşma yaptı.
Milletvekili Keşir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“12 Kasım 1999 yılında meydana gelen, tüm Düzce'yi ve ülkemizi yasa boğan Düzce depremini ve deprem sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımızı anmak üzere gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Bundan tam yirmi yıl önce olan 12 Kasım 1999 depreminin izleri silinmekle beraber acımız hâlâ yüreğimizde taze.
17 Ağustos depreminden henüz üç ay geçmişken 12 Kasım 1999'da meydana gelen depremde 710 vatandaşımız, hemşehrimiz hayatını kaybetmiş, 2.679 hemşehrimiz de yaralanmıştır. Depremin gerçekleştiği otuz saniye içerisinde Düzceliler olarak yüz yılın felaketini yaşadık; sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yaşanan acının, depremin yıkıcı sonuçlarının tüm boyutları ortaya çıktı. Düzce Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü verilerine göre 1999 depreminde Düzce genelinde 16.666 konut, 3.837 iş yeri ağır hasar gördü; bu, şehrin yaklaşık yüzde 85'ine tekabül etmektedir değerli milletvekilleri.
Tabiatla savaşan değil doğaya saygı içinde yaşayan bir toplum müreffeh yarınlardan da hissesini alacaktır. Bir afetle başa çıkma ve bozulan dengenin yerine konulmasında vazgeçilmez ön koşul önceden hazırlıklı olmaktır.
"Deprem değil bina öldürür." diyorum buradan tekrar ve bu bağlamda 1999 tarihi, hem 17 Ağustos hem 12 Kasım depremleriyle ilgili ülkemizin Afet Yönetim Stratejisi açısından da bir milat oluşturmuştur.
2014 yılında Türkiye Afet Müdahale Planı'na geçilerek ülkemizin 26 sektör, 26 hizmet grubunda kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörü kapsayan bir Hükûmet planı devreye sokulmuştur.
Bununla birlikte 17-18 Temmuzda ilimizde meydana gelen sel felaketinde de afet durumunu aynen uyguladık; hızlı bir şekilde Afet Yönetim Planı'na geçildi. Bu vesileyle, selde hayatını kaybeden hemşehrilerimizi buradan tekrar rahmetle anmak istiyorum.
Başta bakanlarımız olmak üzere o süreçte bizleri yalnız bırakmayan tüm kamu görevlilerine, siyasilere de buradan teşekkür etmek istiyorum; yaralarımızı hep birlikte saracağız.
Bugüne kadar bolluğun, bereketin sembolü olan şehrimiz depremden sonra yıkım ve kayıplarla uzunca bir süre sessizliğe büründü ve hemen akabinde il oldu, Türkiye'nin en genç ilidir Düzce. Düzce'nin tarihî 1390'lara kadar dayanır. Daha sonra Kafkaslardan Balkanlara, Horasan'dan Karadeniz'e kadar aldığı göçlerle yüz yıllar içinde büyüyen ve cazibe merkezi olan bir il hâline gelmiştir. Kültürel zenginliği ön plana çıkar. Biz bugün ilimize göçle gelen zenginliklerin özellikle gastronomi, kültürel zenginlikleri başta olmak üzere bunu tüm Türkiye'ye tanıtmanın ve anlatmanın gayreti içerisindeyiz.
Diğer yandan, Ankara'nın da denizi olan tek yer Akçakoca, Düzce ili sınırı içindedir. Batı Karadeniz'in tek Antik tiyatrosu geç Yunan, erken Roma dönemine ait olan Antik tiyatro yine Konuralp bölgemizdedir. Onun için bugüne kadar eğer Düzce'yi gelip görmediyseniz, bu vesileyle tüm milletvekillerimizi ve tüm dinleyenleri şehrimizi görmeye, oradaki kültürel zenginliği, gastronomi zenginliğini, doğal güzelliklerini, şelalelerini, yaylalarını ve denizini görmeye davet ediyorum.
Son olarak şunu ifade etmek isterim: Depremle birlikte ilimizde gümrük müdürlüğü geçici olarak kapanmıştı. Geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde yaralarımızı sarmak için çok çaba sarf ettik ve bu süre içinde henüz bir gümrük müdürlüğü açılamamıştır. İlimizde gayriresmî olarak 1 milyar lirayı aşan bir ihracat söz konusu. Malumunuz teşvik alan bir bölgeyiz. Teşvikle gelen firmaların büyük bir kısmının tabii ki merkezi Düzce'de değil, onun için gayriresmî bir rakamı paylaştım sizinle. 124 ülkeye ihracat yapan bir iliz.
Son bir müjdeyi buradan bizi dinleyen değerli hemşehrilerimizle de paylaşmak istiyorum. Ticaret Bakanımızla son yaptığımız görüşmede kapanan bu gümrük müdürlüğünün tekrar açılması girişimlerinde bulunduk çünkü Düzce bunu hak ediyor.
Bu vesileyle, tekrar depremde ve diğer tüm doğal afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı buradan rahmetle anıyorum. Allah böylesi acıları bir daha bize yaşatmasın.
Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.”
Haber: H. DURNA