Düzce Üniversitesi bünyesinde faaliyete giren Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Merkezi Düzce ili ve bölgesinde, içersinde bulundurduğu merkezlerle ilgi odağı oldu. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar Merkez hakkında bilgiler verdiği konuşmasında, “Tüm Düzcelileri bölge insanımızı bu pırıl pırıl merkeze, geleneksel tıp alanlarının tümünden hizmet almaya bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.
Düzce Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi vizyonu açısından da önemli bir yere sahip olan Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Merkezi bölgenin cazibe merkezi oldu.
İçerisinde bulundurduğu 15 tür geleneksel tıp uygulaması ile hizmet veren Düzce Üniversitesi Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Merkezi, Türkiye’nin en büyük tıp merkezi olma özelliğini de taşıyor.
Ayrıca bu merkezde, Fitoterapiden apoterapiye, hamattan sülüğe, müzik terapiden hipnoza varıncaya kadar birçok tedavi uzman hekimler tarafından vatandaşlarla buluşuyor.
GETAT’ın çalışmalarıyla yakından ilgilenen Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi:
“Burası hastanenin kantin alanıydı. Üst katlar öğretim üyelerinin odalarından oluşuyordu. Zemin katta da nükleer tıp alanı vardı. Bu binayı özellikle bizim ihtisaslaşma programı kapsamında geniş büyük ve ferah bir Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Merkezi haline getirdik. Bu ne demek, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan ve 2014 yılında yönetmeliğin içerisine Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilen yönetmeliğin içerisine girmiş olan 15 tür geleneksel tıp uygulaması var. Fitoterapiden apoterapiye, hamattan sülüğe, müzik terapiden hipnoza varıncaya kadar 15 tür tedavi var. Bu yöntemlerin şu anda 10 tanesini biz hem eğitim merkezi olarak hem de uygulama merkezi olarak aynı zamanda da klinik araştırma merkezi olarak bu binada hayata geçirebiliyoruz.”
Düzce Üniversitesi bünyesinde bulunan metruk binayı 3 bin metrekarelik bir cazibe merkezine dönüştürüldüğü belirten Rektör Çakar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçmişten bildiğiniz eski biraz daha metruk diyelim binayı biz hem klinik araştırmalarının yapıldığı hem ürünlerimizi sergilediğimiz hem de geleneksel tıp uygulamalarını yaptığımız hayata geçirdiğimiz bir merkeze dönüştürmüş olduk. Burası Türkiye’nin en büyük merkezi. 3 bin metrekarelik bir merkez. Genelde geleneksel tıp alanları çoğunlukla hastanelerin belirli bir bölümünde birkaç odadan mütevellit oluşuyor. Ama burası hem yataklı servisiyle, klinik araştırmaların yapılabileceği hasta servisiyle hem laboratuar alanlarıyla araştırma ve analizlere izin veren laboratuarıyla giriş katı da tamamen geleneksel tıp uygulamalarıyla oluşuyor. Bunların aralarında herhalde şu anda popüler olanı da Ozon tedavisi. Ozon terapiyi de burada yapabiliyoruz.”
Geleneksel Tıp Uygulamalarının uzman olmayan kişileri bir kenara bırakarak alanında uzman hekimlerin elinden yapılmasının önemine vurgu yapan Rektör Çakar, son olarak şunları söyledi:
“Hem kanıta dayalı araştırma yapılıyor hem de özellikle hekim elinden, uzman olmayan kişileri bir kenara bırakarak alanında uzman hekimlerin elinden uygulamaların yapılabilmesi için sağ olsun hocalarımızda ekipleriyle beraber tamamen fedakarlık gösteriyor. Tüm Düzcelileri ve bölge insanımızı bu pırıl pırıl merkeze, geleneksel tıp alanlarının tümünden hizmet almaya bekliyoruz.”
Haber: H. DURNA
Kamera: S. AKYOL
