En Önemli Faktörlerden Biri Genetik Yatkınlık!

En Önemli Faktörlerden Biri Genetik Yatkınlık!

En Önemli Faktörlerden Biri Genetik Yatkınlık!

Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Alpaslan Yüksel, yaz aylarında sıklığı artan böbrek taşı hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Böbrek taşlarının normalde idrar içinde erimiş halde bulunan bazı minerallerin çeşitli nedenlerle kristalize olması ve bu kristallerin böbrek kanalları içerisinde birleşmesi sonucu oluştuğu bilgisini paylaşan Dr. Öğr. Yüksel, “Dünyada sıklık oranları coğrafi bölgelere göre değişmekle birlikte ülkemizde bu oran oldukça yüksektir. Hemen hemen çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülmesine rağmen en sık 30-60 yaş arasında görülmektedir. Erkeklerde daha sık görülmektedir.” dedi.

“Önemli faktörlerden biri de genetik yatkınlık”

Böbrek taşlarının oluşumunda pek çok faktörün rol oynadığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, en önemli faktörlerden birinin de genetik yatkınlık olduğunu belirtti. Öğretim Üyemiz, Böbrek taşı olanların nerdeyse yüzde 40’ının, birinci derece yakınlarında taş öyküsü olduğunu da sözlerine ekledi.

“Günlük içilen su miktarı azaldıkça taş oluşumu riski de o kadar artıyor”

Bir diğer faktöründe yaşanılan coğrafya olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, “Görülme sıklığı bölgeye göre değişmektedir. Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde daha az görünürken, sıcak iklime sahip, su içme alışkanlıklarının kötü olduğu, Ortadoğu'da, Hindistan'da ve ülkemizde çok yüksek oranlarda gözükmektedir.” ifadelerini kullandı.

Protein ve karbonhidrattan zengin gıdaların tüketimi taş oluşum riskini artırırken, lifli gıdaların azalttığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, “Günlük içilen su miktarı azaldıkça taş oluşumu riski de o kadar artıyor. Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde ve özellikle yaz mevsiminde taş oluşumu daha sıktır. Bunda terleme ile su kaybının artması, böylece idrar miktarının azalması ve idrarda kristallerin çökmesini kolaylaştırıp taş oluşumuna sebep olmaktadır. Bazı ilaçlar, tekrarlayıcı idrar yolu enfeksiyonları, çeşitli böbrek hastalıkları, geçirilmiş bağırsak ameliyatları ve gut hastalığı gibi metabolik hastalıklar da taş oluşumuna neden olan diğer faktörlerdir.” diye konuştu.

Taş Tedavisi Nasıl Olur?

Taş tedavisini; taşın yeri, boyutu, sertliği ve hastanın böbrek anatomisi ile genel durumuna bağlı olarak ilaç tedavisi (medikal tedavi) , vücut dışından şok dalga taş kırma tedavisi ve cerrahi yöntem (endoskopik yöntemler - açık cerrahi yöntem) olmak üzere 3 ana grupta sınıflandırılabileceğini dile getiren Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, “İlaç tedavisi düşebilecek büyüklükteki yani 5mm’den küçük taşlarda taşların düşmesine yardımcı olmak, mevcut küçük taşların büyümesini engellemek veya taşların yeniden oluşmasını engellemek için verilen ilaç tedavilerini kapsamaktadır.”şeklinde konuştu.

Vücut dışından şok dalga taş kırma tedavisi (ESWL) hakkında da bilgiler paylaşan Öğretim Üyesi Yüksel, “Günümüzde de taş tedavisinde anestezi ve cerrahi müdahale gerektirmeden yaygın bir şekilde uygulanan modern taş tedavi yöntemidir. Vücut dışındaki bir kaynaktan elde edilen yüksek frekanslı ses dalgalarının (şok dalgaları) taşa odaklanarak taşın parçalanması esasına dayanır. Özellikle 2 cm’den küçük, konumu uygun taşlarda sık uygulanmaktadır.” İfadelerini kullandı.

“Günde 2-2,5 litreden az olmamak kaydıyla bol su tüketilmeli”

Taş oluşumunu veya tekrarını önlemek için birtakım yaşam tarzı değişiklikleri son derece önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Yüksel, açıklamasını şu tavsiyeyle tamamladı:

“Bunlar günde 2-2,5 litreden az olmamak kaydıyla bol su tüketmek, çay, kahve ve kola gibi gazlı içecekleri kısıtlamak, protein ve tuzdan fakir, liften (meyve ve sebze) zengin beslenmek, şekerli gıdaları az tüketip, taş oluşumunu engelleyen sitrat içeren limon gibi turunçgil tüketimini artırmak, düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak.”


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.