CHP Düzce İl Başkanı Haluk Demir, Düzce TV ekranlarında yayınlanan Mehmet İbrahimoğlu İle Gündem programının konuğu oldu. Düzce’de son zamanla yaşanan su sıkıntısına değinen İl Başkanı Demir, sorunun kaynağının su toplama havzasının yapılmadığını öne sürdü.
Düzce TV ekranlarında yayınlanan Mehmet İbrahimoğlu ile Gündem Programının bu haftaki konuğu CHP Düzce İl Başkanı Haluk Demir oldu.
Düzce’nin su ve çöp sorunlarını değerlendiren İl Başkanı Demir, yaşanan sorunlara yönelik çözüm noktalarına değindi.
CHP Düzce İl Başkanı Haluk Demir, yaşanan su sıkıntısıyla ilgili şunları söyledi:
“Kendi kendime diyorum ki, şu Melen Çayı’nın üzerine bir baraj yapamadılar. Burada her yerde su var. su havasında Düzce’de baraj, gölet falan hiçbir şey yok ya. Neticesine baktığın zaman o suyun toplanacağı bir yer olması lazım. Ondan sonra o suyun olduğu yerden arıtma tesisine kadar bir sistemin olması lazım. Arıtmaya gelen suyun şehre yayılan şebekenin sağlam olması lazım. Hemen hemen şebekenin yüzde 70’inin asbestle dolu olduğu söyleniyor. Yani kaç senelik boru artık siz düşünün. Samandere ve Odayeri yaylalarında biriken sular Uğur suyu vasıtasıyla Uğur Köyü’ne geliyor ve buradaki regülatörle basılarak hemen hemen 6 kilometre ilerideki arıtma tesisine geliyor. Suyun kıt olduğu zamanlarda bu su Düzce’ye gelemez hale geliyor. Ne yapılabilirdi? Düzce’nin şu anki su sıkıntısının kaynağı bu. Sel zamanı Hasanlar Barajı yapılmıştı. O zamanlar bu barajlar yapılıyor da şimdi yapılamıyorsa bu sıkıntı çekilecek demektir. Bu süreçte su tesisatçıları, hidroforcular iyi para kazanacak. Bir hafta önce bende yaptırmak zorunda kaldım oradan biliyorum.”
“Düzceli çöpünü bulduğu yere döküyor” diyen İl Başkanı Demir, şöyle konuştu:
“Çöp sorununda Mehmet Keleş ile başlayan bir çalışma var. Vahşi depolama denilen sistemden düzenli depolama denilen sisteme yavaş yavaş geçilmeye çalışılmış. O zamanki tesise yapılan harmanın da 12 milyon olduğu söyleniyor. Ama nedense o masraflar yapıldıktan sonra Düzce çöpünü yine bulduğu boş yerlere döküyor.”
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, telefonla ile bağlandığı canlı yayında açıklanan fındık fiyatları ile değerlendirmede bulundu. Adıgüzel şöyle konuştu:
“ Geçmiş yıllardan beri her yıl sahnelenen bir oyun var. Zaten 2006’dan beri gelen farklı bir süreç var. 2006’ya kadar Fiskobirlik’in de dahil olduğu üreticinin lehinde olan bir süreç var. 2006’dan sonra Fiskobirlik’in devreden çıkarılmasıyla hükümetin belirlediği sürece girildi. Bu süreçte son 2-3 yıldır farklı bir oyun sahneye koyuluyor. Serbest piyasada fındık belli bir rakama ulaştığında tam sezon öncesi birden bire çok ciddi bir miktarda fiyat düşüşü sağlanıyor piyasaya ucuz fındık sürerek. Daha sonra Erdoğan’a fındık fiyatı açıklatılarak her sene aynı oyun sahneleniyor. Biz geçen yıllardan bunu bildiğimiz için bu sene çok erkenden vatandaşımızı uyarmaya çalıştık. Sonra bir fındık çıtası koyduk. Bu çıtayı 25 lira olarak belirleyen Cumhuriyet Halk Partisi oldu.
Geçen yıldan 200-250 bin ton daha az fındık. Gerçekten rekolte 600 bin ton civarında olması gerekiyor. Bütün açıklanan hayali rakamları bir yana bırakırsak, uluslar arası INC Uluslar arası sert kabuklu meyveler korsorsiyumu dahil 600 bin civarında bir rakam açıkladı. TÜİK gibi devletin resmi kurumu bile 600 bin ton civarında bir rakam açıkladı. Tarım Bakanı tuttu aslında daha düşük bir rakam açıklaması ve fındığın daha yukarıya çıkmasının temini için çaba göstermesi gerekirken, adeta kendi ürünümüzü uluslar arası piyasaya peşkeş çekercesine 665 bin ton civarında bir rakam açıkladı.”
