?KENDİNİZDE SEVMEDİĞİNİZ ÜÇ ŞEY ?

 

 

Yazımızın başlığına dikkatle bakın.

Bir kere daha deneyin.

Farkındayım;hemen kendinize dönüp ,harbiden ?kendimde sevmediğim? nelerim var? diye düşünmeye başlamışsınızdır.

Merak?ınızı gidereyim;hemen hemen herkes kendinden memnundur.

Kimse çıkıp afaki olmadığı sürece beğenmediği taraflarını söylemek istemez.

Ama işin ilginç tarafı bu soruyla ?hele ki genç bir insan iseniz-her an karşılaşabilirsiniz.Sizi anlık bir dalgınlıkta yakalayıp yüzünüze bu anlamsız soruyu yapıştırabilirler. Bu ve benzeri pek de akılcı ve hoş olmayan daha birçok soru da gelebilir. Neden bahsettiğimizi az çok anlamışsınızdır.

Artık her alanda ülkemizin bir başka sıkıntısı haline gelen Üniversite mezunlarının sınavdan sınava koşturduktan sonra ?oh be,hele şükür kurtulduk!? diye sevindikleri iş bulma girişimleri sırasında karşılarına çıkan bir başka sınav derdi?

Yetiyor mu peki bu sınav sonucu?..

Elbette ki hayır;önlerinde bir de varsa spor ,yoksa direk mülakat!.. Ne var bunda demeyin.

Üniversite mezunu gencecik bedenlerin işsizliğine sebep olan o mülakat?ı basit görmeyin.Türlü türlü ilginç,ilginç oldukları kadar tuhaf sorularla karşılaşıyor gençler.

Çok yakın bir dostumun eşi ?ki aynı zamanda güzel bir işletmenin sahipleri-veryansın edip durdu geçen gün. Emine hanım orta yaşta bir hanımefendi.Eşiyle beraber kafe işletiyorlar.Geçimlerini sağlamakta sorun yok, lakin iş çocukları konusuna gelince gözleri doluyor;Kızları yakında mezun olacakmış üniversiteden.?Biz üniversiteyi kazandı hayatı kurtuldu derken esas iş mezuniyetinden sonra imiş? diyor Emine hanım.

?Şimdi iş bulması için torpil bulmamız lazım?.Ama tabi önce KPSS yi kazanacak ve yüksek puan alacak.

Yetiyor mu ?yetmiyor?

Mülakata girmesi gerekiyor. Birçok kişiyle görüşmüş bu konuda.

Tecrübe edinmiş;?Faruk bey,bu mülakatta işiyle ilgili herhangi bir soru sormuyorlarmış.

Hiç alakası olmayan konulardan sorular soruyorlarmış.? Emine hanıma cevap vermekte zorlandım.

15 temmuz kara gününden yaklaşık 1 ay önce subaylık sınavına giren bir genç mühendis mülakatta şok olmuş;?Yani şaşırdım.Neye uğradım anlayamadım.

Öyle sorular geldi ki cevap versem bir türlü vermesem bir türlü? diye anlattı .Heyecanla dinliyordum; sonra? ?Bana kendimde sevmediğim üç şeyi sordular.

Kekeledim.Ne diyebilirdim.

Boyum mu desem,iş bulamadığımdan dolayı mesleğim olan mühendisliği mi diyeyim yoksa sırf bu işsizlikten dolayı gergin olduğumu mu? Bilemedim?Cümlesini tamamlarken ?ben bir siyasi partiye bağlı olmadan mesleğimi yapıp para kazanamayacak mıyım?Ya da devlet kuruluşunda işe girmek için alakasız sorulara cevap vermek zorunda mıyım??? Bakın daha ilginç olanı da var;Kız arkadaşın var mı?diye sormuşlar.O da, var demiş.?Kız arkadaşın manyak ise ne yaparsın??diye sormuşlar.?Cevap verdim tabi ?diye ekledi;? ona göre tedbir alırım!? Yok artık! Diyebildim?

Düşünün Üniversiteyi kazanıyor ve zor şartlarda okuyorsunuz.Ardından tam hayata atılırken kimi sakat kafaların ,herhangi bir makamdan telefon gelmediği ya da isim vermedikleri için sizi ve geleceğinizi ne menem olduğu belli olmayan sorularla karanlığa gömüyorlar.

İş hayatına atılmayı heyecanla bekleyen gençlerimizin önünü kapatan bu şekil ?mülakat(!)?ların sonucu gençleri olduğu gibi anne babaları da son derece etkiliyor ve üzüyor.

Malum şey özel sektör olunca şartlar değişiyor;kimi soruları sormaları makul bulunabilir ama memurluğu düşünen gençler için bu tür soruların ne gibi bir anlamı var, anlayamıyorum. Avukatlık yapmak isteyen yeni mezun bir genç kıza ,mülakatta ne sorulabilir?Siyasette kimin tarafını tuttuğunu mu?Hukukun ayaklar altına alındığı hele ki son dönemlerde,baskı altında hukukun üstünlüğüne inanılabilir mi?.. İktidarda hangi siyasi parti olursa olsun,yarınımızın teminatı gencecik beyinleri kazanabilmek ve onlara imkanları sağlamak en önemli yükümlülükleri olmalı.Yoksa,zaten işsizliğin had safhada olduğu ülkemizde yeni işsizleri evlerinde yatırmak hiçkimseye yaramayacaktır. Unutulmamalıdır ki; Yarın bizleri yönetecek olan onlardır. Ne ekerseniz onu biçersiniz Umudum şudur ; Çaresiz kalan ailelerin herşeye rağmen bu konuda duyarlı davranmaları ,bir gün mutlaka çözüm getireceğine olan inancım.

Selam ve Saygılarımla

Faruk CAYMAZ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.