1999 Depremleri Sonrası Deprem Bilinci Oluştu

1999 Depremleri Sonrası Deprem Bilinci Oluştu

Elazığ’da yaşanan depremin hemen ardından devlet tüm kurumları ve imkanları ile vatandaşların yanında yer aldı. Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olay yerine ilk ulaşan isimler arasında yer alarak halkın takdirini kazandı.  Ardından 25 Ocak Cumartesi günü ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Elazığ’a giderek depremzedelerin yanında oldu. Devletin tüm imkanlarının seferber edildiği afette her türlü personel, araç, gereç ve teçhizat çok kısa sürede deprem bölgesine ulaştırıldı. Çeşitli STK’lar, dernekler, gönüllü vatandaşlar da bu çalışmalara dahil oldu. Ayrıca yurdun dört bir yanında ise çeşitli yardım kampanyaları başlatılarak bölgeye yardımlar ulaştırılmaya devam ediliyor. 39 vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremde, devletin tüm imkanlarını seferber etmesi ve bizzat kendilerinin olayın ilk anlarından itibaren deprem bölgesinde bulunması takdir topladı. 1999 depremlerinde yükselen “Nerede bu devlet?” Sesleri ise bu defa duyulmadı. 

Ayrıca  gerek Kızılay, gerek AFAD yoğun bir çalışmayla imkanlarını seferber etti ve kış günü evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösterdi, göstermeye de devam ediyor.

1999 yılında depremi 2 defa yaşayarak acı bir tecrübe edinen Düzceliler ise depremzedeler için tek yürek oldu. İlk günden itibaren çeşitli partiler, belediye, üniversite, dernekler, Ticaret ve Sanayi odası gibi birçok kurum ve kuruluş tarafından yardım kampanyası başlatıldı. Düzce halkının yoğun azmi ve vicdanıyla toplanan yardımlar deprem bölgesine ulaştırılmaya devam ediyor.

1999 yılında yaşanan depremlerin yarattığı ilk şokun atlatılmasının ardından ilk etapta arama-kurtarma faaliyetlerine, bir süre sonra da enkaz kaldırma çalışmalarına odaklanılmış,Kızılay ve Sivil Savunma Birlikleri gibi kamu oluşumlarının yanı sıra Arama Kurtarma Timi (AKUT) gibi özel ve gönüllü gruplar da yardım çalışmalarında faal rol oynadı. Ayrıca, İngiltere, Yunanistan, ABD ve Japonya başta olmak üzere çok sayıda ülkeden yardım görevlisi bölgeye ulaşmıştı.

O dönemde Demokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) oluşturduğu koalisyon hükümetine depremin vurduğu yerlere yardım ekipleri ve malzemesi göndermekte geç kaldığı yönünde ağır eleştiriler yöneltilmişti.

Bazı yerlere kurtarma ekiplerinin ulaşması günler sürdü. Bazı noktalarda enkaz kaldırma çalışmaları aylarca devam etti.

17 Ağustos'un ardından artık deprem konusu Türkiye'nin en önemli gündem maddesi haline gelmişti.

1999 Depreminden sonra devlet tarafından ne gibi değişiklikler yapıldı?

Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümet, gerek deprem sonrası yardım ve kurtarma çalışmalarında kullanılmak gerekse de depremin yarattığı ekonomik zararın etkilerini gidermek için bir dizi yasal düzenleme yürürlüğe koydu. Yapılan düzenlemeler arasında şunlar yer aldı:

*Başta Özel İletişim Vergisi olmak üzere bir dizi yeni vergi getirildi ve bu vergilerin çok büyük bir kısmı halen yürürlükte bulunuyor

*20 bilim insanı ve araştırmacıdan oluşan Ulusal Deprem Konseyi kuruldu ancak bu Konsey 2007 yılında lağvedildi

*İstanbul'un birçok noktasına deprem konteynerleri yerleştirildi ve toplanma alanları belirlendi. Belirlenen toplanma alanlarının büyük bir bölümü daha sonra imara açıldı

*Deprem sigortası zorunlu hale getirildi

*Türkiye genelinde arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı

*İmar yasalarında bir dizi değişiklikler yapıldı. Depremin ardından yapıların depreme dayanıklılık esasları ve denetim kuralları değiştirildi. 2007, 2012 ve son olarak 2019 yılında yönetmeliklerde ciddi değişikliklere gidildi.

*Depremin ardından 170 kamu görevlisi hakkında görevi ihmal suçlamasıyla dava açıldı. Bu kişilerin bazıları görevden uzaklaştırılırken, bazı davalar da zaman aşımı nedeniyle düştü.

Sonuç olarak, Bakanlıklar, Kızılay, AFAD, UMKE gibi kurumların yanı sıra belediyeler ve vatandaşlar organize bir şekilde yaralara merhem oldu. 1999 yılında yaşanan depremler sonrası Türkiye’nin gündemini o günden bugüne dek meşgul eden deprem afeti bilincinin yerleştiği gözler önüne serildi. Deprem bölgesine bir haftada ulaşabilen Türkiye’den bir saatte ulaşan Türkiye durumuna gelindi.

Haber: H. DURNA


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.