Bakan Avcı'dan önemli açıklama

  Bakan Avcı'dan önemli açıklama

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Orhan Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip de hazır bulundu. Bakan Avcı, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı itibariyle Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kaldırılacağını açıkladı. Önümüzdeki yıldan itibaren SBS'nin yerine dönem içi yapılan yazılı sınavların merkezi bir sistemde gerçekleştirileceğini belirten Avcı, "Dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi çalışmaları devam ediyor. Yasal alt yapı çalışmaları sürüyor, önümüzdeki ders yılından itibaren yürürlüğe girecek şekilde hazırladık. Amacımız nitelikli kuruluşların özel eğitim kurumlarına dönüşmesinin önünü açmak. Çocukların dershaneye ihtiyaç duymayacak şekilde eğitim sistemini ayarlamak" ifadelerini kullandı.

Avcı, kayıt konusunda velilerin çok acele etmemesi gerektiğini dile getirdi. Bir gazetecinin, ?SBS kalkacak mı? Dershaneler kapanacak mı?" şeklindeki sorusuna Avcı, "Çocuklarımızın 4 yıllık eğitiminin bir sınava tabi tutulmasının psikolojik bir yük olduğunu biliyoruz. Bunu çözmek için belli bir mesafeye geldik. Tek bir sınav olmayacak, bütün Anadolu liseleri için tek sınav olmayacak, kapısında yığılmalar olabilecek olan okullar için ise ayrı bir sınav, küçük ölçekli bir sınav olacak. Bu tür okullara 50 bin kontenjan oluyor. 100-120 bin kişinin katıldığı ayrı bir sınav olacak. Çağ nüfusunun genel değerlendirmesini SBS ile yapılan değerlendirmeye sene içinde yapılan sınavlara bir çeki düzen getirerek yapacağız. Matematik, tarih, fen bilgisinden sene için yazılı yoklama yapılıyor. Bu sınav sonuçları, çocukların gerçekten sınıfta gördükleri derslerden, sınavlardaki başarıları değerlendirilecek. Dershanelerde kazandırılan test becerileri yerine o yarıyılda o dersten ne öğrendiklerini, ne beceriler kazandıklarını ölçen sene içi yazılılarını kullanılabilir hale getireceğiz. Çocukların okul başarısını ölçebiliyor muyuz? Geçmiş yıllarda araştırmalarımızda okullarda yapılan sınavlara ilişkin değerlendirme sağlıklı olmuyor. Okullar arası değerlendirme birbirini tutmuyor. Öğretmenlerimiz not verirken bazıları cömert, bazıları tutumlu davranıyor. Bu yüzden o notların daha sonra kullanılamadığını gördük. Bu nedenle matematik, Türkçe, fen bilgisi gibi derslerden birer tanesini merkezden yapacağız. Bakanlık olarak biz yapacağız bu sınavları. Hazırlanışı, uygulanışı ve değerlendirilmesini biz üstlenelim, böylece standart daha adil bir genel not havuzu oluşsun. Türkiye genelinde öğrencilerin de notlarında bir standart oluşacak. Gelecek yıldan itibaren bu uygulama sisteme girecek" cevabını verdi.

Dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Avcı, "Yasal alt yapı çalışmaları sürüyor, önümüzdeki ders yılından itibaren yürürlüğe girecek şekilde hazırladık. Amacımız nitelikli kuruluşların özel eğitim kurumlarına dönüşmesinin önünü açmak. Çocukların dershaneye ihtiyaç duymayacak şekilde eğitim sistemini ayarlamak. Velilerimiz çocuklarını dershanelere kayıt ederken acele etmesinler" dedi.

?2013-2014 eğitim öğretim yılımız çok daha başarılı ve verimli geçecek?

Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı, geçen yıl 4+4+4 sistemine geçilmesinden sonra bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı olarak kritik bir dönemi geride bıraktıklarını belirterek, "Fedakarane çalışmalar sayesinde yeni sisteme nispeten sorunsuz başladık, büyük bir dönüşümü sancısız bir şekilde hayata geçirme imkanı bulduk. 2013-2014 eğitim öğretim yılımızın çok daha başarılı, verimli bir yıl olacağına inanıyorum" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip de hazır bulundu. Açıklamalarına 2012-2013 ders yılının çok kritik ve önemli olduğunu hatırlatarak başlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarma veya 4+4+4 sisteminden sonra bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim için kritik bir yıldı. Çünkü eğitimin bütün bileşenlerini etkileyecek çok köklü bir düzenleme yapıldı" diye konuştu. Öğretmen, yönetici ve bakanlık çalışanlarının gayretleri sayesinde bu yıl başarılı bir eğitim-öğretim dönemi geçirildiğini ifade eden Avcı, fedakarane çalışmalar sayesinde yeni sisteme nispeten sorunsuz başladıklarını, büyük bir dönüşümü sancısız bir şekilde hayata geçirme imkanı bulduklarını anlattı. Birçok yerde zaman zaman gerek öğrenci uyumu, gerek velilerin sisteme adaptasyonu, gerekse okulların kısa süre içinde karşı karşıya kaldığı baskı sorunları olduğunu ama öğretmen ve idarecilerin özverili çalışması ile bu sorunları peyder pey çözüldüğünü ifade eden Avcı, "2013-2014 eğitim öğretim yılımızın çok daha başarılı, verimli bir yıl olacağına inanıyorum. Bu vesileyle öğrenci ve öğretmenlerimize iyi bir yaz tatili diliyorum. Geçen yıldan iyi bir yaz tatilini hak ettiler" dedi.

GEÇEN YIL GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER

Geçen yıl başlatılan bazı projelerin orta ve uzun vadeli sonuçları açısından hem milli eğitim camiası hem de Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Avcı, Fatih projesinde çok olumlu bir noktaya geldiklerini söyledi. Avcı, "Bu proje tabletle etkileşimli tahta projesi gibi algılanıyor ama aslında Fatih projesi eğitimin içeriğini bugünden öngöremeyeceğimiz şekilde değiştirme potansiyeli taşıyan bir proje. Dünyada önemli projelerden biri. Şimdiden işin doğası gereği öngöremeyeceğimiz, niteliksel vaatleri açısından çok önemli bir proje" şeklinde konuştu. Geçen yıl başlatılan ihale süreciyle 10 milyon 600 bin tablet alınıp, öğretmen ve öğrencilere dağıtılacağını kaydeden Avcı, 24 Haziran'da ihalenin başladığını hatırlattı. İhaleye 11 firmanın başvurduğunu, 9 firmanın geçerliliğinin kabul edildiğini belirten Avcı, "Şu anda değerlendirme aşamasında. Ar-Ge faaliyetleri, değerlendirme turları başlayacak, bu süreçten sonra İhale Komisyonumuz fiyatları alacak. Diğer ihale 17 Haziran'da yapılan ikinci faz altyapı ihalesi. Buna 14 firma katıldı 13'ü geçerli teklifi verdi. Bunu da değerlendiriyoruz" dedi.

Bir diğer orta ve uzun vadeli projenin ise "Öğretmen İstihdam Projeksiyonu" olduğunu ifade eden Avcı, bu proje ile 2023 yılına kadar ne kadar öğretmene ihtiyaç olacağının tespit edileceğini belirtti. Avcı, "Nimet Baş döneminde başlayan ve Ömer Dinçer döneminde sürdürülen, benim dönemimde bitirilen proje tamamlandı. Buna paralel öğretmen stratejileri projesi yürüyor. Öğretmenlerimizin hangi niteliklere kavuşması gerektiği konusunda hazırlanan bir strateji raporu var. Eğitimde kalite çerçevesi projesini de sizinle paylaşacağız" diye konuştu.

'Sadece 8. sınıfla ilgili bir çalışmamız var'

Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı, "Çocuklarımızı okulda, derste bulunmaları gereken saatte gösterilere, yürüyüşe götüren, yasal veya yasa dışı gösterilere katılmaya yönlendiren hatta zorlayan yöneticiler varsa ki olduğuna dair duyumlar var, bunlarla ilgili işlem yapılacak" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Orhan Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip'in de hazır bulundu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Avcı, "SBS'deki ortak yazılı sınavlar 5, 6 ve 7. sınıflara da mı yapılacak. 8. sınıfın sonunda geçerli genel bir değerlendirme sınavı olacak mı?" şeklindeki soru üzerine, "Bir sınırlama değil talep belirleyici olacak. Yalnız değerlendirmelere esas teşkil edecek olan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde, gözetiminde yapılıp sonuçlandırılacak olan sene içi sınavlar daha sonra 5, 6 ve 7. sınıflarda da uygulanacak şekilde geliştirilecek. Ama şimdi sadece 8. sınıfla ilgili bir çalışmamız var. Diğer okullar da sene içi sınavlardan alınan notları da hesaba katan bir seçme sınavı yapabilecek" cevabını verdi.

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son yapılan AK Parti Grup Toplantısı'nda "Biz geleneklerimize uygun bir gençlik yetiştiremedik" yönündeki sözlerini hatırlatarak, "Sayın Bakan, biz sizce geleneklerimize uygun bir gençlik yetiştiremedik mi?" sorusu üzerine Avcı, "Şüphesiz, çocuklarımıza gönlümüzden geçen bütün becerileri kazandırdığımızı söyleyecek durumda değiliz. Zaten o durumda olsak sözünü ettiğim projelere ihtiyaç olmazdı. Bir Fatih Projesi gibi devasa bir projeyi başlatıyorsak, öğretmen strateji belgesi hazırlıyorsak bu alandaki eksiklikleri gördüğümüz için yapıyoruz. Evet, daha iyisini yapabiliriz, Türkiye olarak bizim gücümüz buna yeter" ifadelerini kullandı.

OKULLARDA SERBEST KIYAFET UYGULAMASI

Avcı, okullarda başlayan konulan serbest kıyafet uygulamasına yönelik soru üzerine, "Genel olarak özellikle kız çocuğu annelerden gelen yoğun talepler üzerine, gerek il ziyaretlerimizde ayrıca kamuoyu yoklamalarımızdan elde ettiğimiz sonuca göre, serbest kıyafet uygulaması olumlu karşılanmakla birlikte bu seçim yelpazesi içerisine formanın da dahil edilmesi gerektiğine dair bir talep kamuoyunda var. Yani velilerimiz, öğretmenlerimiz diyorlar ki, 'Tamam, serbest kıyafet olsun. Bu seçim seçenekleri içerisinde forma da olsun. Veliler olarak çocuklarımızın forma giymesini de seçelim' diyen geniş bir kitle var. Yönetmeliğe göre, özel okullarda velilerin yüzde 60'ı ne diyorsa o oluyor. Yani veliler, okul aile birlikleri toplanıyor, 'Veliler, önümüzdeki ders yılında çocuklarımız okula forma ile gelsin' dedikleri zaman bu uygulanıyor. Bizim öğretmenlerle, öğrencilerle ve velilerle yaptığımız görüşmeler gösteriyor ki özel okullara tanınmış olan tercih hakkı, devlet okullarına da tanınsın diye bir talep var. Biz bu talebi de dikkate alarak, yönetmeliği değiştiriyoruz. İster özel ister resmi olsun tüm okullarımızda okul aile birliklerinin, yani velilerimizin yüzde 51'inin tercihi doğrultusunda okullar kıyafet seçebilsinler. Bunu serbest kıyafetten bir geri adım olarak görmüyoruz, öyle de yorumlanmaması gerekir" ifadelerini kullandı.

ANADİLDE KÜRTÇE EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kürtçe eğitim konusunda bir çalışması olup olmadığının sorulmasına yönelik Avcı, şunları kaydetti: "Kürtçe konusunda iki lehçe var. Bunlar farklı farklı öğretim materyalleri ile okutulmaz zorunda Kırmanci ve Zazaki eğilimi seçmeli ders olarak geçtiğimiz yıl başladı. Büyük çoğunluğu Kırmanci daha az çoğunluğu Zazaki olan ve anadali olmasa da seçmeli ders olarak alan öğrencilerimiz var. Onlarla ilgili hazırlanan ders kitabımız var. Yenilerinin de hazırlandığını biliyoruz. Seçmeli ders olarak, Kırmanci, Zazaki ve Abazaca'nın seçmeli ders olarak okutulmasının önünde önemli bir yasal engel yok. Ancak Eğitim dilinin Türkçe'den farklı bir dil olması konusunda öncelikli bir Anayasa değişikliği gerekiyor"

Seçmeli dersler konusunda zorlandıklarını belirten Avcı, şunları kaydetti:
"Bu alanda çalışan akademisyenler arasında bile ciddi bir doktrin tartışması olduğu görülüyor. Mesela Zazaki, Kürtçe'nin lehçesi midir, değil midir? Bu konudaki tartışmalar bize kadar yansımış durumda. Talim ve Terbiye Kurulumuzun önüne bir sorun olarak getirildi. Çünkü bazı akademisyenler, 'Bunu Kürtçe'yle ilgili halk dili olarak okutulmaya kalkarsanız, biz bundan çekiliriz' gibi çok fazla ayrıntılarına girmek istemediğim tartışmalar yaşandı. Ama biz bunu başardık, yani toplam 20 bine yakın öğrencimiz, Kırmanci veya Zazaki'yi seçmeli ders olarak okuyor" açıklamasında bulundu. Avcı, seçmeli derslerle ilgili öğretmenleri kadroya alamadıklarına dikkat çekerek, "Çünkü hangi okulda, ne kadar öğrencinin, hangi dersi seçeceğini bilmediğimiz için oraya bir kadrolu öğretmen ataması yapamıyoruz. Ancak öğrenciler seçtikten sonra öğrenci sayısı ve hangi dersin seçildiği belli olduktan sonra bu dersler için ücretli öğretmen görevlendirebiliyoruz. Sadece bu dillerle ilgili değil Siyer-i Nebi yani Hz. Peygamberin hayatına yönelik Kur'an-ı Kerim derslerinde kadrolu öğretmen değil öğrenci tercihlerinden sonra ihtiyaç duyulduğu kadar öğretmen görevlendiriyoruz. Eğer bu konularda eğer okulda kadrolu öğretmen varsa onu o derste görevlendiriyoruz yok ücretli öğretmen görevlendiriyoruz."

4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ

Bir gazetecinin 4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili bazı sıkıntıların yaşandığını hatırlatarak, "60 ay meselesiyle ilgili yeni bir düzenleme yapılacak mı?" şeklindeki sorusuna da Avcı, "Onlarla ilgili sistem oturdu. Bu haberler çıktıktan sonra MEB olarak yazılı bir açıklama yaptık ama nedense yazılı ve görsel medyanın pek çoğu bu açıklamayı değerlendirmedi. Hemen ertesi gün açıklamayı bir kez daha işleme koydum" dedi. Ardından söz konusu basın açıklamasını okuyan Avcı, "4+4+4 eğitim sistemiyle 60-66 aylık öğrencilerin okula devamlılığının sağlanmasına yönelik uygulama bundan sonraki eğitim dönemlerinde de aynı kararlılıkla sürdürülecek olup Bakanlığımızın gündeminde söz konusu sistemden uzaklaşmaya veya geriye dönüş anlamına gelebilecek bir çalışma düzenleme bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

"Geçen yıl ortalama çağ nüfusu 1 milyon 200 bin civarındayken 300 binden fazla 60-66 aylık yaş grubunda öğrenci sisteme ilave oldu" diye konuşan Avcı, "Dolayısıyla bunlara yer açmak, bunlara öğretmen bulmak, bunlara ders materyali geliştirmek gibi sorunlar geçen yıl çok yoğun bir şekilde yaşadığımız sorunlardı ve öğretmenlerimizin sabrı, fedakarlığı ve gayreti sayesinde bunları aştık. Bu sene bu sorun ortadan kalktı" dedi.

GEZİ EYLEMLERİ

"Gezi eylemleriyle ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusuna ise Avcı, "Gezi eylemleri tek bir başlık altında toplanabilecek eylemler değil. Gezi eylemi diye anılan farklı illerde, farklı mekanlarda, farklı gruplar tarafından gerçekleştirilen pek çok eylem var. Onun için bunların hepsini tek bir başlık altında toplayıp bunlarla ilgili genel bir değerlendirme yapabilecek durumda değilim. Doğru da olmaz" karşılığını verdi.

"Gezi parkı eylemlerine katılan öğrencilere ve öğretmenlere yönelik listelerin oluşturulduğu yönünde sizin bir talimatınız oldu mu ya da milli eğitim müdürlükleri durumdan vazife mi çıkarmış?" şeklindeki sorusu üzerine Avcı, "Bizim böyle bir talimatımız olmasına gerek yok çünkü yasalar çok açık. Bunu durumdan vazife çıkarmak olarak nitelemek de çok doğru olmaz. Bu konulardaki incelemeleri yapan il milli eğitim müdürlüklerimiz ve okul müdürlerimiz görevlerinin gereğini yapıyorlar. Çünkü aldığımız duyumlar, bizlere ulaşan bilgilere göre bazı okul yöneticileri ve öğretmenlerin öğrencilerini yasa dışı veya yasal ama derste olmaları gereken saatlerde topluca gösterilere götürdükleri, gösterilere gitmek için teşvik ettikleri konusunda aldıkları duyumları değerlendiriyorlar, değerlendirmek zorundalar. Bu yasaların onlara yüklediği bir görevdir. Bunun için bizim ayrıca hatırlatmamıza gerek yok. Ama ben Meclis'teki benzer bir soru üzerine yaptığım açıklamada da onu söyledim. Bunu milli eğitim müdürlükleri, okul yönetimleri bu konuda yasaların emrettiği görevleri yerine getirmek durumundadırlar. Çocuklarımızı okulda, derste bulunmaları gereken saatte gösterilere, yürüyüşe götüren, yasal veya yasa dışı gösterilere katılmaya yönlendiren hatta zorlayan yöneticiler varsa ki olduğuna dair duyumlar var, bunlarla ilgili işlemleri yapmak zorundalar ve yapıyorlar. Okul müdürleri sayısı tespit etmişler" cevabını verdi.

" DERSHANELERİN KAPATILMASIYLA İLGİLİ EŞ ZAMAN SINAV SİSTEMİ ÜZERİNDE DE ÇALIŞILIYOR"

"SBS kalkıyorsa mevcut üniversiteye giriş sisteminde bir değişiklik olacak mı?" sorusuna yönelik Avcı, şunları kaydetti: "Son yapılan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı'nda üniversiteye giriş sistemine ilişkin düzenlemeler yapma görevi YÖK ve Tübitak'a verilmişti. Onlar bizimle işbirliği dahilinde yine SBS ve diğerlerinde olduğu gibi teste dayalı olmayan bir sınav sisteminin nasıl geliştirilebileceğine yönelik çalışmaları sürdürüyorlar. Dershanelerin kapatılmasıyla bunlar eş zamanlı yürürse umulan fayda her iki taraf için de sağlanabilir."


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.