Düzce Türk Eğitim Sen Basın ve Dış İlişkiler Sekreteri Mustafa Tiryaki, Dershaneleri kapatmak uğruna eğitimin dokusuyla oynandığını iddia ederek, ?Hükümet bu tasarıda geri adım atmazsa tüm eğitimcilerle birlikte Düzce?nin meydanından bu Deli Dumrul tasarısına tepkimizi ortaya koyacağız.? Dedi.
ÖĞRETMENLERİN AHI HÜKÜMETİN ÜZERİNDE
Tiryaki, ?TBMM?ye sevk edilen yasa tasarısında sendikamızın şiddetle karşı çıktığı dershane öğretmenlerinin KPSS?siz Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuna alınması hususu yer almıştır. Türk Eğitim-Sen olarak dershane öğretmenlerinin KPSS?siz, sözlü sınavla MEB kadrolarına alınmasının yıllarca KPSS?ye giren, öğretmen olamadığı için intihar eden, alın teri ve gözyaşı döken öğretmenlere ciddi bir haksızlık olacağını defalarca dile getirmiştik. Peki şimdi haksızlığa uğrayan yüz binlerce öğretmen ne yapacaktır? Kime sığınacaktır? Üstelik MEB?de var olan torpil ve adam kayırma furyası bugüne kadar tertemiz yapılan öğretmen atamalarına da sıçrayacaktır. 6 yılını dolduran dershane öğretmenlerinin KPSS?siz mülakatla MEB kadrosuna alınması, Hükümetin, kendi adamlarını hiçbir kritere bağlı kalmadan, sırf yandaşı diye MEB?de istihdam etmesi anlamına gelecektir. Bu uygulama ile atama bekleyen 350 bin öğretmenin ahı Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı?nın üzerinde olacaktır. Böyle bir uygulamanın hukuktan nasibini almış bir ülkede değil teşebbüsü konuşulması bile çok büyük bir ayıptır.? Dedi.
Yasa tasarısında dikkat çeken bir başka hususun, 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin ?hiçbir işleme gerek kalmaksızın? sona ereceği olduğunu belirten Tiryaki, norm kadrodan etkilenen öğretmen kitlesi oluşacağını belirtti.
?Bilindiği gibi okul müdür yardımcıları yazılı sınav, okul müdürleri de yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanmaktaydı. Okul müdür ve müdür yardımcıları bundan sonra sınav sonuçlarına göre görevlendirilmeyecektir. Okul müdürleri İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları da okul/kurum müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi ile Vali tarafından 4 yıllığına görevlendirilecektir. Bu tasarı bu şekli ile yasalaştığında doğrudan etkilenecek 100.000 kişilik bir idareci kadrosunun yanında kimsenin hesaba katmadığı sayısı 50.000?leri bulacak norm kadrodan etkilenen öğretmen kitlesi oluşacaktır.?
OKUL YÖNETİCİLERİNİN ATANMASI SİYASİLERİN ELİNE KALDI
Tiryaki, ?Çok değil sene başında yönetici atamalarında biz bu filmin fragmanını görmüştük. Yöneticilik Sınavından sonra mülakata tabi tutulan kurum müdürleri atamalarda yandaş kayırmalarına sahne olmuştu. Sınav puanları yüksek olan öğretmen arkadaşlarımıza mülakatta verdikleri komik puanlarla kayırmacılığın fotoğrafını verenler bu şekilde sınava bile gerek kalmadan atama yaptıklarında, liyakatmış, ehillikmiş, hak etmekmiş gibi kavramları tarihin tozlu raflarına kaldıracaklardır. Biz Türk Eğitim-Sen olarak Düzce?deki 4500 kişilik eğitim camiasına baktığımızda hangi düşünceden olursa olsun ülkemizin geleceğine sevdalı, samimi, fedakar bir topluluk görüyoruz. Okul yöneticilerinin atamasını siyasilerin eline bırakan bu tasarı hukuk ilkelerine aykırı olmasının yanında eğitime ciddi zararlar verecek, eğitim camiasının birliğini zedeleyecek bir uygulama olacaktır. Herkes bilmelidir ki; Milli Eğitim Bakanlığı kimsenin tekelinde değildir. Bakanlık ve Hükümet istişare yapmadan, kapalı kapılar ardında alelacele kanun ve yönetmelikler çıkaramaz. Hükümet bu tasarıda geri adım atmadığı taktirde Türk Eğitim-Sen olarak tepkimiz, şiddeti artırarak devam edecektir. Duyurucağımız ileri bir tarihte tüm eğitimcilerle birlikte Düzce?nin meydanından bu Deli Dumrul tasarısına tepkimizi ortaya koyacağız.? Diyerek, Hükümetin bu yanlıştaki ısrarının Türkiye genelinde büyük eylemleri de beraberinde getireceğini iddia etti.
