Düzce?yi saran uyuşturucu belası hemen hemen hergün ibretlik görüntüleri ortaya çıkartıyor.Uyuşturucu alıp sokaklarda komaya girenler,uyuşturucu için varını yoğunu satanlar. Bu haberde bir zamanlar uyuşturucu bağımlısı olan ancak bu esaretten kurtulmayı başaran Nusret?in hikayesi var.
İlkokul seviyesine kadar düşerek korkutucu boyutlara ulaşan uyuşturucu belası tüm Türkiye?yi olduğu gibi Düzce?yi de sardı.Gün geçmiyor ki Düzce sokaklarında uyuşturucu komasına girmiş bir gence rastlanmasın.Kimi bu beladan çevresinin yardımı ile tedavi olarak kurtuluyor, kimi ise girdiği bataktan çıkamıyor.
HERKESİN KAPISINDAN KOVDUĞU İNSAN
Düzce?nin Sesi Gazetesi Köşe Yazarlarından İlhami Ataseven, uyuşturucu batağından kurtulmayı başaran Nusret?in ibretlik hikayesini köşesine taşıdı.Düzce?nin sokaklarında, yakın zamana kadar birçok insanın yakından tanıdığı ve yıllardır madde bağımlılığının pençesine düşmüş bugün 48 yaşında olan Nusret?in ibretlik hikayesi var bu yazıda.
Uyuşturucunun pençesindeyken,insanlar onu gördüğü zaman nefretle bakarmış. Üstü başı kirli, tıraşsız, zaman zaman işyerlerine uğrayarak işyeri sahiplerinden zorla para isteyen, vermezlerse camı çerçeveyi kıran, bunun üzerine işyeri sahipleri tarafından zaman zaman emniyet müdürlüğüne şikayet edilen, dövülen, kolu bacağı kırılan, hastanelerde yatan, koltuk değnekleriyle gezen, herkesin çok kızdığı bir insanmış.
UMRE?YE GİTMİŞ
Nusret bugün sigarayı da, içkiyi de, uyuşturucuyu da, hapı da bırakmış.Artık insanlar içinde rahat rahat dolaşmaya başlamış. Kötü alışkanlıklardan vazgeçince herkes ona değer vermeye başlamış. Nusret Umreye gitmiş.
Aziziyeye mahallesinde uzun yıllar bakımsız bir barakada yaşayan Nusret, ilkokulu bitirdikten sonra ayakkabı boyacılığı yapmış, simit satmış. Ayakkabılarını boyadığı bir ormancı onu İmam Hatip okuluna yazdırmış. Öğretmenler dövüyor korkusu ile iki üç gün gittiği okulu bırakmış. Bir süre kandırdığı babasından okula gitmiyo diye dayak yemiş.
BAŞKALARINA ÖZENMİŞ
İlhami Atasever?e uyuşturucu ve içkiye nasıl başladığını anlatan Nusret, ?Devlet Hastanesinin civarında mahalleden tanıdığımız büyük ağabeylerimiz vardı, bira, rakı içiyorlardı, uyuşturucu falan kullanıyorlardı.Ben de yanlarından geçerken bakıyordum onlara. Ne yaptıklarını merak ediyordum. Bir gün oradan geçerken yeğenim gel sen de iç, bir yudum da sen iç diyorlardı. Ben de yok ya içmem diyordum. İç ya bir yudumdan ne olacak diyorlardı. Ben bir gün, iki gün derken birkaç gün böyle içtim. Her gün onların yanına gitmeye başladım. 13-14 yaşlarındaydım, alıştım. Her gün bira içerdim. Sonra o abi bir gün arabasına bindi, beni de yanına aldı, doğru Efteni gölünün kenarına götürürdü. Orada başka arkadaşları da vardı. Sofrayı kurarlar, alem yaparlardı. Darbukacılar vardı, çalar oynarlardı. Ben de çocukken tombul bir şeymişim sevimliydim. Beni oynatırlardı. Oynuyordum para falan yapıştırırlardı. Orada rakı içiyorlardı. Asıl oralarda başladım rakı içmeye.? İfadelerini kullanırken,
sporla hiç tanışmadığını, sporla tanışsaydı belki de bu tür kötü alışkanlıklarının olmayacağını da belirtiyor.
10 yıl esrar, 8 yıl uyuşturucu hapı kullanan Nusret, zaman zaman işlediği suçlar nedeniyle hapse de girmiş.
DUALARI KABUL OLMUŞ
Sonra bir gün Adıyaman?a gitmiş Nusret, ve bu gidiş onun hayatında dönüm noktası olmuş. Uyuşturucu ve içkiyi azaltmış, 2011 yılında Umre?ye gitmiş.Umre?ye gitmesine vesile olanları ise hiç unutmamış.
Umre?de uyuşturucu belasından tamamen kurtulmak için dualar etmiş. Geri dönünce uyuşturucu ve içkiyi tamamen bırakmış. Şimdi sağlık sorunları ile uğraşsa da Nusret, uyuşturucu belasına bulaşmış insanlar için de dua ediyor ve ?Şu anda çok şükür hiç birini içmiyorum artık. Allah içenleri de kurtarsın? diyerek, kötü geçmişinden kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor.
