Özel eğitim sisteminde son dönemlerde en çok gündem de olan sahte diplomalı öğretmenler, özel eğitim kurumlarının ticari maksatlı öğrenci alma mücadeleleri ve sertifikalı çalışan öğretmenlerin eğitim konusunda ki eksiklikleri alternatif bakış programında konuşuldu
Bu hafta alternatif Bakış programına konuk olarak katılan Özel eğitim alan öğretmenleri Ayhan Soyluer ve Ömer Sinan Aksoy özel eğitim sistemini anlatmışlardı. Aksoy ve Soyluer özel eğitim sisteminin yanı sıra bu alanda yaşanan bazı sıkıntılı da dile getirdiler.
Özel eğitim alanın da son dönemlerde yaşanan en büyük sıkıntının sahte diplomalı öğretmenler, kurumların öğrenci almak için mücadele etmeleri ve bir aylık sertifikalı öğretmenlerin eğitimlerinin tam olmamsının olduğunu söyleyen Soyluer ve Aksoy bu konulara açıklık getirdiler ve çözüm önerilerini anlattılar.
ÖZEL EĞİTİMDEKİ BÜYÜK SIKINTILAR KONUŞULDU paylaşan: duzcetv
Ülkemizde son dönemler de sayıları artan sahte diplomalı öğretmenlerin çoğunun özel eğitim kurumlarında iş yaptıklarını dile getiren Soyluer, bakanlık bünyesinde şuana kadar sahte diplomalı 70 tane öğretmen tespit edildiğini söyledi. Soyluer, bu işi yapanların işlerini düzgün, hakkaniyetli ve adaletli yapmaları gerektiğini savundu.
Soylur, ?Bakanlık bünyesinde şuanda tespit edilen 70 tane öğretmenli yapma vasfına sahip olmayan sahte öğretmen diplomasıyla öğretmenler atanmış. Ve çok acıdır ki bunların çoğunluğu da özel eğitim alanında atanmış. 70 öğretmen az değil ki bu benim kişisel kanaatim bu verinin daha çok olduğunu düşünüyorum. Şunu da düşünmeye başladım rehabilitasyon merkezlerinde böyle öğretmenlik vasfına sahip olmadan çalışan arkadaşlar var mı? Bunu bilemiyoruz ama orta da bir gerçek var. Bunun çaresi düzgün iş yapılacak. Kimse bunu yapanlar bu işi düzgün yapacak, hakkaniyet için de yapacak adalet içinde yapacak bu tür suiistimallere yer vermeyecek fırsat vermeyecek dolayısıyla bu durumda kurunun yanında yaş da yanmayacak? dedi.
Özel eğitim kurumlarının ticari yönden öğrenci alma mücadelesine girdiklerini belirten Soyluer, özel eğitim genel müdürlüğünün bu konu hakkında acil tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Soyluer, ?Özel eğitim ve rehabilitasyon kurumlarının düzenlemeleri çok ciddi şekilde yapılması lazım? dedi.
Soyluer, ?Rehberlik araştırma merkezi bahçesinde kurumların başka kurumların öğrencilerini almak için veya mücadele ettikleri gibi olumsuzlukları hissediyoruz. İyi ve düzenli çalışan kurumlar her zaman ayakta kalacak. Bu tür olaylara tevessül eden bu tür durumlara düşen kurumlarında bir an önce temizlenmesi gerekir. Bunun için de özel eğitim kurumlarının ve özel eğitim kurumları genel müdürlüğünün yasal anlamda tedbirleri acilen alması gerekir. Her şeyden önce bu kurumlarda düzgün bir yönetmelik olacak. Özel eğitim kurumlarında bir öğretmen 4 tane yönetmeliğe bağlıdır. 5580 sayılı özel eğitim kanunu var. Bu kanun atıf yapmış. Bizim özlük haklarımız 4857 sayılı iş kanununa göre düzenleniyor. Yıllık kullanacağımız izinler alacağımız ücretler hepsi buna göre. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan bir öğretmen bir suç işlese adli yönden 667 devlet memurları gibi yargılanıyor. Özel eğitim ve rehabilitasyon kurumlarının düzenlemeleri çok ciddi şekilde yapılması lazım? dedi.
Rehabilitasyon merkezlerinde öğretmenlerin genelinin bir aylık sertifika sonucu aldıkları sertifikalar ile çalıştıklarını dile getiren Ömer Sinan Aksoy, otizm ve dil konuşma problemi olan öğrencilere bu öğretmenlerin yeterli eğitimi veremediğini söyledi.
Aksoy bu konuda velilerin de dikkatli olması gerektiğinin altını çizdi, ? çocuklarını bir kuruma verirken çocuklarının muhakkak durularını sorsunlar? dedi.
Aksoy, ?Rehabilitasyon merkezlerindeki öğretmenlerin geneli bir aylık eğitimler sonucu aldıkları sertifikalarla rehabilitasyon merkezlerinde çalıştıkları için azınlık olan kesim üniversiteden bu bölümden mezun olup da rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenlerin sayısı az. Onlarda zaten kısa süre içerisinde puanları daha düşük olduğu için atanıp devlete geçiyorlar. Rehabilitasyon merkezlerinde ki öğretmenlerin geneli bir aylık eğitimlerle bu kurumlarda çalışan öğretmenler. Fakat otizm geniş bir alan. Bu alanda çalışmak başarılı olmak teorik anamda yeterli bilgiyi gerektiriyor pratik anlamda uygulama kabiliyeti gerektiriyor. Buda aslen bir aylık eğitimle olabilecek bir iş değil. Her bir aylık eğitim almış sınıf öğretmenleri otizm öğrencilerin eğitiminde başarısız olacak diye bir şey yok. Öğretmen kendisini yetiştirmişse bu konunun üzerine duruyorsa gayret gösterip kendini geliştiriyorsa elbette yapabilir. Ama bunu yapmıyorsa otizmli öğrencilerle ilgili yeterli başarıyı sağlamak mümkün değil. Rehabilitasyon merkezlerinde şuanda pek yeterli değil bu konuda. Bu yetersizlikten dolayı otizmli öğrencilerde de fazla bir gelişme olmuyor. Velilerimizde buna dikkat etsin. Çocuklarını bir kuruma verirken bu bilinçte olsunlar ki öğretmenlere veya kurumlara çocuklarının durumlarını sormalarını istiyorum.
Konuşma problemi yaşayan öğrencilerle ilgili velilerimizin yine önemli talepleri var. Şimdi çocuk konuşamıyor veya büyük oranda konuşma problemi var. Veliler şunu zannediyor rehabilitasyon merkezlerinde çocuğum kısa sürede konuşmaya başlayacak. Bu konu gerçekten rehabilitasyon merkezlerinde önemli bir problem. Bir aylık eğitim alan öğretmenlerin dil konuşma konusuyla da ilgili büyük oranda sonuç getirecek eğitimler vermeleri biraz zor. Dil konuşma alanı tamamen farklı bir alan farklı bir uzmanlık istiyor. Üniversiteden bu bölümden mezun olsanız dahi dil konuşma konusunda yeterli başarıyı sağlayamayabilirsiniz. Siz bunu tutup da bir aylı sertifikalı öğretmenlerden sınıf öğretmenlerinden talep ettiğiniz zaman bu mantıken çelişkili. Peki, bu neden böyle? bu düzen böyle dönüyor. Birileri de bunu sorgulamadığı zaman, veli talep ediyor bunu öğretmende çalışmak zorunda her şeyi çok açık söylemiyor. Kendini korumak zorunda. Öğretmen bu konuda velilere ben senin çocuğunu konuşturamıyorum veya hemen konuşturamıyorum demiyor bir takım siyasi kelimeler kullanarak konuyu geçiştiriyor. Öğrenci de gelmeye devam ediyor ama ilerleme olmuyor olmasını da beklemek doğru değil? dedi.
