“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM CAN ALIYOR”

“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM CAN ALIYOR”

 

Doç. Dr. Peri Meram Arbak,  Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi önünde sağlık çalışanları ile birlikte yaptığı basın açıklamasında, sağlıkta yaşanan şiddetin Gaziantep'te cinayete dönüştüğünü belirterek, "Yastayız. Meydana gelen korkunç olay Ersin'i aramızdan aldı. Çok ama çok üzgünüz, bir o kadar da kırgın ve öfkeliyiz. Sağlıkta dönüşüm can alıyor" dedi. Sağlık Bakanının "Sağlık hizmetlerinde sağlanan yüzde 76'lık vatandaş memnuniyetinde, sağlık çalışanlarının alın terinin büyük yeri olduğu unutulmamalıdır." şeklindeki açıklamasına Vatandaş memnunsa niye saldırıyor sözlerine tepki gösteren Arbak, şöyle konuştu: "Çok enteresan! Türkiye'de hastaların sağlık hizmetinden memnuniyeti arttığı söyleniyor. Ama memnuniyet arttıkça sağlık emekçilerine saldırılar da artıyor. 2009 ve 2010 yıllarında yani 2 yılda hekime saldırı sayısı 65 iken, sadece 2011'de bu sayı 57 hekim dışı sağlık emekçilerine saldırının sayısı bile belli değil. Neden acaba? Hizmetten memnun olan halkımız neden sağlık emekçilerine saldırıyor acaba? Bu; yanıtı bizler için kolay bir soru. Saldırıyorlar; çünkü televizyondan kendilerine reklamı yapılan 'Sağlık hizmetlerindeki iyileşmeyi' hastaneye gittiklerinde göremiyorlar. Eskiden kuyruk vardı. Bir doktorun kapısında 100 hasta vardı. Bugün de bir doktor günde 150 hasta bakmak zorunda bırakılabiliyor. İtiraz yok. Bakılacak. Yeter ki hasta memnun olsun. 100. hasta olarak muayene odasına giriyorsunuz. Doktor ne yapsın? Şikayetlerinizi sormak, sizi muayene etmek, bulgularını bilgisayara yazmak, bilgisayardan tetkiklerinizi istemek için sadece 3 dakikası var. Kapıda 101. hasta bekliyor çünkü homurdanarak.  Sağlık Bakanı, 'Güvenlik tedbirlerini arttıracağız' diyor, olayı güvenlik sorunu olarak görüyor yani. Oysa eskiden olmayan ve bugün olan o kadar çok şey getirdiler ki. Peki; eskiden olmayan ne var bugün? Katkı payı var, katılım payı var, reçete parası var, telefonla randevu parası var, 'istisnai' denen sağlık hizmetlerine devletin hastanesinde devletin hastadan aldığı bıçak parası var, acilde yeşil alan uygulaması var. Yani kuyruklar duruyor; bir de üste para veriyoruz. Halkın zararına olanı halkın yararına gibi göstermek üzere televizyonlarda, gazetelerde kampanyalar yürütülüyor; anketler açıklanıyor. Sağlık Bakanı'nın açıklamasına bakacak olursak, şu anda yüzde 24'lük bir memnuniyet açığımız var."  Hekime, sağlık çalışanına yönelik şiddetin sağlık politikasının ve onun uygulayıcılarının eseri olduğuna dikkat çeken Arbak, "Halkın ve sağlık emekçilerinin yararına olmayan bu sağlık politikalarından derhal vazgeçilmelidir" dedi ve açıklamasında şunları söyledi: "Hasta kuyruklarının ve hastaya yeterli zaman ayrılamamasının sorumlusu doktorlar ve sağlık çalışanları değildir. Beğenmediğiniz hizmetin sorumlusu bizler değiliz. Hastaların cebindeki el de hekimlerin eli değildir. Sağlık çalışanları bugüne dek, dönüşüm programıyla kendilerine verilen görevi fedakarca yapmaya çalışmışlardır. Ama hayır! olmuyor. Bu program yürümüyor. Sağlık emekçileri bunun farkındadırlar ve yetkilileri uyarmaktadırlar. Bugün bizler hastalarımızın nitelikli sağlık hizmeti almadıklarını ve yarın durumun daha kötü olacağını açıkça söylüyoruz. Sağlık hizmetini veren kişiler olan bizler bu sistem yanlış, hastalarımıza iyi bakamıyoruz, buradan şifa çıkmıyor, çıkmayacak diyorsak, buna herkes kulak vermelidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetteki hızlı tırmanış bize tek bir şey söylemektedir. Halk aldığı sağlık hizmetinden memnun değildir. Bizler de aynı şeyi söylüyoruz. Verdiğimiz sağlık hizmetinden memnun değiliz. Sağlıkta şiddeti önlemenin yolu, günde 6 bin başvurunun olduğu acil servislere 3 doktor bırakmak değildir. Poliklinikte bir doktora 150 hastaya bakma talimatı verip hali mecali tükenen, 151. hastaya bakamayan doktora soruşturma açmak değildir. Sağlık emekçilerini aralıksız çalıştırmak değildir. Sağlık çalışanlarını şikayet etmek için özel hatlar açmak değildir. 'Benim yapabileceğim bir şey yok, başlarının çaresine baksınlar' demek değildir. 'Bütün hekimleri himayeme alıyorum' demek de değildir. Hekime, sağlık çalışanına yönelik şiddet, bu sağlık politikasının ve onun uygulayıcılarının eseridir. Halkın ve sağlık emekçilerinin yararına olmayan bu sağlık politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Şu anda Türkiye'nin doğru sağlık politikası için en acil ihtiyaç, hastaların sayı veya müşteri değil insan, hekim ve sağlık çalışanlarının de robot veya köle değil insan olduğunu kavramış sağlık yöneticileridir."  dedi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.