EĞİTİM-BİR-SEN ÜYELERİ BORDRO YAKTI

EĞİTİM-BİR-SEN ÜYELERİ BORDRO YAKTI

Çelebi, eğitimcilerin kamuda en düşük ücretle çalışan konumuna düşürüldüğünü vurgulayarak "666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik 'Eşit işe eşit ücret' düzenlemesi ile denge sağlamaya çalışan hükümet, 'sizin muadilinizi bulamadık, onun için toplu sözleşme masasında görüşmek üzere kapsam dışı bıraktık' dercesine masayı işaret etmiştir. Ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim elemanları, üzülerek ifade etmeliyiz ki, kamuda en düşük ücret alan çalışan konumuna düşürülmüştür" dedi. Artık öğretmenin sabrının kalmadığını belirten Çelebi "9/1 öğretmenin 1.624 TL, 7/1 öğretim görevlisinin 1.856 TL maaş aldığı bir ortamda, kimse kalkıp eğitimle ilgili büyük laflar etmesin. Eğitim çalışanlarının, eğitimi ve ülkeyi geleceğe taşımayı bırakın, kendilerini gelecek aya taşıyacak mecalleri kalmamıştır. Sabır taşları çatlamış, sinirleri gerilmiştir. Bu ülkede demokrasinin korku tünelinden çıkması sürecindeki mücadelede eğitim çalışanları en önde olmalarına rağmen, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde en sonda olmayı bırakın, kapsamın bile dışında tutulmuştur. Meclis çalışanına, danışmana, şoförüne, üst düzey bürokratlara, gizli kararname ile askere 'Cömert Maliye', diğer kamu çalışanları söz konusu olduğunda 'Cimri Maliye' olmaktadır. Patronların milyon dolarlık 'usulsüz sanal kumar cezalarını' gözden geçirip 'silen Maliye Bakanı', masaya dönük mesajlarıyla daha şimdiden adeta 'ortamı geren Maliye Bakanı' olmuştur" dedi.
"Eşit işe eşit ücret düzenlemesinden sonra herkesin eşit ama bazılarının 'daha eşit' olduğunu gördük" diyen Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler eğitim çalışanları olarak ayrıcalık talep etmek için buraya toplanmadık. Kamuda eşitlik adına denge sağlanırken, eğitim çalışanlarının kapsam dışında tutularak dengesinin bozulduğunu söylemek için toplandık. Eğitim çalışanları olarak 'Gelir dağılımında adaleti sağlayın, sözde ve özde kamu çalışanı ayrımına son verin, patronlara milyon dolarlık merhamet gösterirken, eğitim çalışanına gelince sefalet ücretini reva görüp, al da bunu merhem et uygulamasından vazgeçin' demek için toplandık. Ek ödeme mağduru öğretmenler ve öğretim elemanları olarak, 4/C'li personel olarak, hizmetli, memur, şef, şube müdürü, denetmen, uzman, sayman, teknisyen, şoför ve kütüphaneci olarak buradayız. Diyanet çalışanları olarak, sağlıkçılar olarak, büro çalışanları olarak, belediye çalışanları olarak, emekliler olarak, kısacası bütün kamu çalışanları için buradayız. Kamu çalışanları olarak bize reva görülen ücreti protesto etmek için buradayız. Emeğimizin karşılığını alamadığımızın altını çizmek, adımıza düzenlenen bordroları yakmak için buradayız."
Hükümete seslenen Ömer Faruk Çelebi "Hükümetten, toplu sözleşme masasında içimize sinen, emeğimizin karşılığını ifade eden yeni bordroyu ortaya koymasını istiyoruz" dedi.
Toplu sözleşmeye ilişkin genel taleplerinin Memur-Sen tarafından daha önce kamuoyu ile paylaşıldığını belirten Çelebi, taleplerinden bazılarını şöyle sıraladı: "Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına yıllık 1.000 TL olarak verilmesini, üniversitelerde çalışan idari personele de geliştirme ödeneği verilmesini, öğretim elemanlarının ek ders saatlerinin azaltılıp, ücretlerinin artırılarak bilimsel çalışmaya zaman ayırmasına olanak tanınmasını, Kredi Yurtlar personeline daha önce olduğu gibi ikramiye ödenmesini, İLKSAN'a zorunlu üyeliğin kaldırılmasını, askerliğini yedek subay olarak yapan kamu çalışanlarının OYAK kesintilerinin iade edilmesini ve kamuda üvey evlat muamelesi yapılan 4/C'lilere kadro verilmesini istiyoruz. Ek ödeme mağduru öğretmenler ve öğretim elemanlarına 50 puan artış yapılmasını, yani 314 TL ek ödeme verilerek ek ödeme mağduriyetinin giderilmesini, eğitimcinin hak ettiği ekonomik seviyeye çıkarılmasını bekliyoruz. İki yıl önce 18. Milli Eğitim Şurası'nda 12 TL olması kararlaştırılan Ek-Ders ücretlerinin günümüz şartları dikkate alınarak ek ders birim ücretinin 15 TL'ye çıkarılmasını ve ek ders esaslarının değiştirilerek adaletli bir dağıtımın ortaya konulmasını bekliyoruz. İstihdamda güçlük çekilen yörelerde bazı kamu çalışanlarına ek tazminat uygulayan hükümet, eğitimciye gelince ek tazminat yerine ek fedakârlık istiyor. Bu çarpıklığın düzeltilmesini, istiyoruz. Vergi matrahının yükseltilmesini, ilk altı ay verilenin, ikinci altı aylık sürede geri alınmamasını, ek ders ücretlerinin, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmamasını istiyoruz."

Milli Eğitim Bakanlığının eğitim çalışanlarına sahip çıkmayarak karşısına aldığını kaydeden Çelebi "Milli Eğitim Bakanına sesleniyor, Eğitimcileri karşınıza alarak başarılı olacağınızı düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Eğitimde başarılı olacaksanız, eğitimcileri yanınıza alarak başarılı olabilirsiniz diyoruz" şeklinde konuştu.
Kamu çalışanları olarak hükümete seslenen Çelebi şöyle konuştu: "Özür grubu tayin uygulamasında mağduriyetler var. Kariyer basamakları uygulamasındaki belirsizlik hala sürüyor. 4+4+4'le ilgili çelişkili açıklamalarınız toplumu da, eğitimciyi de huzursuz etmekten başka bir işe yaramıyor. KİK toplantılarında imza altına alınan kararlar hala hayata geçirilmedi. Eğitim çalışanları olarak sorunlarımıza eğilen bir Bakanlık görmek istiyoruz. Kamu çalışanları olarak buradan hükümete sesleniyoruz; Biz kimseden lütuf beklemiyoruz. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığını istiyoruz. 'Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor' diyenlere, eğer büyüme varsa o zaman büyümeden payımızı verin diyoruz. Eşitlik ve adalet adına düzenleme yapanların ortaya çıkardıkları eşitsizlik ve adaletsizliğin giderilmesini istiyoruz." Basın açıklamasının ardından sendika üyeleri maaş bordrolarını yaktılar.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.