BİR İNSAN BİN DEĞER

BİR İNSAN BİN DEĞER

 ?Bir İnsan Bin Değer? programının bu haftaki konuğu olan Harun Agah Altay ile Çini sanatının inceliklerini konuştuk, teknolojiyle birlikte aşama kaydeden bu sanatın nasıl icra edildiğini sizler için görüntüledik.

? Bir İnsan Bin Değer? programının bu haftaki konuğu Çini Sanatını Düzce?ye getiren Harun Agah Altay oldu.

 

 

Osmanlı tarihinden günümüze kalan en özel ve nadide miraslardan biri olan çini sanatı, hala gündemini koruyor. Cami ve türbelerin duvarlarında karşılaştığımız bu sanat dalı, köşk ve sarayların dış ve iç cephelerini de süslüyor. Seramik sanatı olarak da adlandırılan, İnce detaylar ile işlenen objelere hayat veren Osmanlı tarihinin en gözde sanat dalı ile yapılmış vazo, tabak, sürahi ve çeşitli materyaller şimdilerde ev ve çeşitli mekanların dekorasyonu olarak kullanılıyor.

Çini sanatının Düzce?deki temsilcisi Harun Agah Altay, Teknolojinin gelişmesi ile birlikte Çini sanatının icra edilmesinin kolaylaştığını, Çini Sanatının Türkiye?deki başkentinin İznik ve Kütahya olduğunun altını çizdi.

Altay, ? 2007 yılında Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Meslek Yüksekokulu Çini İşlemeciliği bölümünde okumaya başladım. Çini sanatını iki yıl boyunca Kütahya?da öğrenmeye çalıştım. Kütahya bu sanatın merkezidir. Türkiye?de çini sanatı denilince akla İznik ve Kütahya geliyor. Düzce?de çini sanatı 2010 yılında başladı. Mezun olduktan sonra Düzce Postası Gazetesinde muhabirlik de yaptım. Kaynaşlı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İşkur ortaklığında açılan kurslardan biri olan çini kursunda öğretici olarak görev almaya başladım. Düzce?de 2010 yılında yapılmaya başlanan bu sanatın geçmişi bin yıla kadar dayanıyor? dedi.

500 yıl önce çini sanatı ustaları tarafından çizilen lale motiflerini taklit ettiklerini belirten Altay, Düzce?de çini sanatının gelişmemesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı ifade etti. 

Altay, ? Lale motiflerini kendimiz çiziyoruz. Çizilen laleler gerçeğe benzemiyor gibi görünebilir ancak bizler gerçek laleye profilden bakarak çiziyoruz. 500 yıl önce de çini sanatçıları bu şekilde çizmiştir. Bizler onları taklit ederek çalışmalar yapıyoruz; bizim yaptığımız taklitten başka hiçbir şey değil aslında. Bizden önceki insanların yaptıklarını taklit ederek, üzerine bir şeyler katarak bu sanatı yaşatıyoruz. Büyük şehirlerde çini sanatı çok yapılıyor. Kütahya?da bir çocuğu sokaktan çevirin sizi motif çizebilir. Çini ile çok uğraşıyorlar. Kütahya?da 5 bin tane evde fabrikalara fosun üretim yapan kişiler var. İznik?te kapı numaraları çiniden yapılmıştır. Düzce?de çini sanatının bu kadar geride kalmasına sitem ediyorum.  Bizim toplumumuzda çiniyi, seramiği, fayansı kaleboduru ayırt edemeyen kişiler var. Önce sanatlar hakkında bilgi sahibi olunması gerekiyor? ifadelerini kullandı.

Çini sanatının geçmişe göre yapımının kolaylaştığını söyleyen Altay, 50 yıl önce Konuralp?de çömlek atölyelerinin olduğunu belirtti.    

Altay, ? Çini sanatında tezbihin motifleri var. Örneğin gül, lale gibi. Ben lale motifini yapmayı çok seviyorum. Eskiden toprak fırınlarda pişirme işlemi yapılıyordu. Çini seramiklerini oralarda yapılıyordu. Şimdi düğmesine basılıyor, fırın istenilen seviyeye geliyor. Günümüzde kullanılan materyaller çok kolaylaştı. Önceden boyayı ustalar topraktan kendileri yapardı şimdi boyaları hazır satılır oldu. Bizler şuanda çok şanslıyız. Çömlekçilik sanatı çiniye yakın bir sanattır. Bundan 50 yıl önce Konuralp?de çömlek atölyeleri vardı. Şuanda hayatta kalan bir yaşlı amca varmış? şeklide konuştu.

Düzce?de sanata verilen değerin sevindirici olduğunu belirten Altay, hiçbir sanatın diğerinden üstünlüğün olmadığını söyleyerek sanat ile uğraşmanın bir üstünlük olduğunu söyledi.

Altay, ? Düzce?de sanata değer veriliyor.  Ben bunu görebilmekten dolayı mutlu oluyorum; bundan 6 yıl önceye göre Çini sanatı Düzce?de oturmaya başladı. Hiçbir sanatın hiçbir sanattan üstünlüğü yoktur. Hiçbir sanatının diğerine göre üstünlüğü yoktur; sanat ile uğraşmak bir üstünlüktür? dedi. 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.