İnsani Yardım Vakfı İHH Düzce Şube Başkanı Osman Altundal, İsrail ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın yetersiz olduğunu söyledi, asıl hedeflerinin ablukayı kaldırmak olduğunu vurgularken, Mavi Marmara gemisinde ölen 9 kişinin boşu boşuna ölmediğini belirtti.
Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecini resmen başlatan mutabakat metninin Türkiye tarafından imzalanmasının ardından İHH İnsani Yardım Vakfının organize ettiği ve Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinde İsrail saldırısı ile ölenler yeniden gündeme geldi.
İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin düzeltilmesine yönelik başlatılan ve 3 yıldır devam eden görüşmelerde önceki gün anlaşmaya varıldı.
İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan görüşmede taraflar, Mavi Marmara saldırısı için 20 milyon dolar tazminat ödenmesi ve Gazze'deki durumun iyileştirilmesi konusunda mutabakata vardı.
İnsani Yardım Vakfı Düzce Şube Başkanı Osman Altundal, İsrail ile Türkiye arasında varılan mutabakatın sadece ambargoya yönelik olduğunu söylerken, bu anlaşmanın yetersiz olduğunu, istediklerinin ise ablukanın kalkması olduğunu belirtti.
Altundal, ? Bu anlaşma ne yazık ki sadece ambargoyu kaldırmaya yönelik bir anlaşma.İHH olarak biz ablukanın kalkmasını istiyoruz. Burada bir millete uygulanan , hayat sınırlarını zorlayan, toplumla dünyayla bağlantıları kopartan bir abluka var. Abluka, oraya yardımların ulaşmasına izin vermiyor, özgürce alışveriş yapmalarına izin vermiyor, bırakın silahı sağlık gereçlerinin girmesine izin vermiyor, temel haklardan yoksun bırakıyor. Hiçbir sanayi ürününün ne üretilmesine ne de alınmasına izin veriyor. Asıl olan ablukanın kalkması bizim derdimiz bu. Ambargonun kalkmasıyla sadece temel ihtiyaç maddeleri girecek. Bu da iyi bir şey ama hedeflenen bir şey değil. Bu anlam bu anlaşmayı yetersiz olarak görüyoruz.? Dedi.
Olması gerekenin İsrail?in Filistin topraklarını terk etmesi olarak gösteren Altundal, Filistin?in şu anki durumu için ilginç bir benzetmede bulundu.
Altundal, ? Filistin?in bağımsız devlet olarak tanındığı bir ortamda İsrail?in işgal ettiği toprakları bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Filistin haritasına baktığımız zaman 1967 anlaşmalarına göre olması gereken harita şu anda çok daha komik. Sanki bir sofra bezinin üzerine dökülmüş ekmek kırıntıları gibi parça parça bölünmüş, duvarlarla insanlar sınırlandırılmış, bir aile bir aileden kopartılmış durumda. Bu anlamda çok yetersiz görüyorum anlaşmayı.? Şeklinde konuştu.
İHH?nın organizayonu ile Gazze?ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail?in 31 Mayıs 2010?da düzenlediği saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Altundal, 9 kişinin Allah yolunda yaşamını yitirdiğini söyledi, daha büyük hedefleri olduğu için bu anlaşmayı ağızlarına çalınan bir parmak bal olarak gördüklerini vurguladı.
Altundal, ?Onlar boşuna ölmediler. Gazzeliler onların boşuna ölmediğini gayet iyi biliyorlar. Bu kutlu dava yürümeye devam edecek. Bir gün bu eziklikten Müslümanlar kurtulacak. 1,5 milyar İslam alemi ayağa kalktığı zaman İsrail diye bir devlet kalmayacak. Hedefimiz Filistin?in tam bağımsızlığına kavuşup insanca bir yaşam sürmesini sağlayabilmek. Bu davalar şahsi davalar. Yapılan zulmün hesabını sormak için birlikte hareket ediyoruz ve davalardan asla vazgeçmiyoruz. Bizim hedefimiz daha büyük olduğu için bunu ağzımıza çalınan bir parmak bal olarak görüyoruz. Yoksa yapılan anlaşma elbette Filistin ve Gazze için ferahlama sağlayacaktır buna bir dediğimiz yok. Yetersiz olduğu düşüncesindeyiz. Yoksa amacımız anlaşma yapılmasın savaşalım, yakalım yıkalım değil. Mesele hakkımızı elde etmek.? Dedi.
