Düzce Baro Başkanı Azade Ay, bu hali ile toplumsal kutuplaşmayı daha da körükleyeceğine inandıkları Anayasa teklifinin bir an evvel geri çekilmesi çağrısında bulundu, 15 Temmuzdan bu yana gelinen süreçte, terör olayları, Ohal Kararnameleri , yaşanan toplumsal olaylar nedeniyle toplumda mevcut olan gerginliğin Anayasanın değiştirilmesi için elverişli bir iklimin bulunmadığının en büyük göstergesi olduğunu belirtti.
Demokrasinin ve hukuk devletinin vazgeçilmez şartının Yasama, Yürütme ve Yargı Kuvvetlerinin birbirinden ayrı olması olduğunu söyleyen Baro Başkanı Azade Ay, ?Parlamenter Sistemlerin doğası gereği yasama ve yürütme arasındaki ayrılık yumuşak, yasama ve yürütmenin yargıdan ayrılığı ise mutlaktır .Başkanlık sistemlerinde ise başkana verilen yetkileri denetlemek ve dengelemek için yasama ve yürütme de birbirlerinden kalın çizgilerle ayrılmıştır. Ancak, her iki sistemde de yargı kuvveti mutlaka yasama ve yürütmeden ayrı olmak zorundadır.? Dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Ay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
YARGININ BAĞIMSIZLIĞI ORTADAN KALKACAK
TBMM?ye sunulan, Anayasa Değişikliği teklifi tüm sonuçlarıyla değerlendirildiğinde, kuvvetler ayrılığı prensibinden kuvvetler birliği prensibine bir gidişin hedeflendiği, Yürütmenin, Yasama Erkinin yetkilerine Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile müdahale edeceği ,Yüksek Mahkeme Üyeleri ve HSYK üyelerinin yine Yürütme yetkilerinin kendisine verildiği ,siyasi bir partinin mensubu hatta genel başkanı olan Cumhurbaşkanı tarafından şekillendirilmesinin de yürütmenin yargı erki üzerinde etkisini artıracağı , yargının bağımsız ve tarafsızlığını ortadan kaldıracağı açıktır.
BAŞKANIN DENETİMİ KESKİN KURALLARA BAĞLIDIR
Ayrıca, bu değişiklik teklifi kabul edilirse, TBMM yasama faaliyetleri durma noktasına geleceği gibi, Yürütmenin milli iradenin vücut bulduğu TBMM tarafından da denetlenmemesi sonucunu doğuracaktır. Oysaki başkanlık sistemlerinde, yürütmenin başı sayılan Başkanının denetimi açık ve keskin kurallara bağlıdır, ancak görüşülen bu değişiklik teklifinde ise Yürütmenin faaliyetlerinin denetimi nerdeyse imkansızdır.
DEĞİŞİKLİK İÇİN ELVERİŞLİ İKLİM YOK
Toplumu oluşturan bireylerin bir arada yaşamalarının temel sözleşmeleri olan,bireyin hak, özgürlük ve devlete karşı ödevlerinin düzenlendiği Anayasaların , Geniş Bir Uzlaşı İçinde Yapılması Gerekir. 15 Temmuzdan bu yana gelinen süreçte, ülkemize ve milletimize yönelik terör olayları, bu kapsamda çıkarılan Ohal Kararnameleri , yaşanan toplumsal olaylar nedeniyle toplumda mevcut olan gerginlik, Temel Yasa olan Anayasanın değiştirilmesi için elverişli bir iklimin bulunmadığının en büyük göstergesidir.
TOPLUMSAL KUTUPLAŞMAYI KÖRÜKLEYECEK
Bu nedenle, Anayasa değişikliği teklifinin , Cumhuriyetin temel nitelikleri, kuvvetler ayrılığı,hukuk devleti ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini önemle hatırlatır, bu hali ile toplumsal kutuplaşmayı daha da körükleyeceğine inandığımız bu teklifin bir an evvel geri çekilmesini diler,yüce milletimizin iradesine sonsuz saygı duyduğumuzu bildirir, kamuoyunun bilgilerine sunarım.