Düzce Üniversitesi Tarih bölümü öğrenciler aldıkları günlük notlarla tarih yazımını öğreniyor. Türk tarihini Türklerin yaşadığını ancak başkalarının yazdığını vurgulayan Sabit Dokuyan, ?tarihimizi bizim yazmamız için altyapı oluşturmaya çalışıyoruz? dedi.
Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencileri kendi tarihlerini kendileri yazıyor. Türk Tarihini Türklerin yazmasını isteyen öğrenciler günlük tutuyor, her gün gazeteleri, internet sitelerini takip ederek kayıt alıyor.
Yardımcı Doçent Doktor Sabit Dokuyan proje ilgili verdiği bilgilerde tutulan günlerde her alanda olayları kayıt altına aldıklarını söylerken, yaptıklarının aslında ders dışında bir ders olduğunu belirtti.
DERSİN DIŞINDA BİR DERS
Dokuyan, ?Tarih yazıcılığı dersinde öğrencilerimizle birlikte günlük tutuyoruz. Günlük olarak Dünya?da, Türkiye?de ve Düzce?de olanları kayıt altına alıyoruz. Ayrıca öğrencilerin kendi genel kültürlerini geliştirmek adına kültürel, sosyolojik, bilimsel, sanatsal olayları da kayıt altına alıyoruz. Günü gününe yaşanmış olayları kayıt altına alıyoruz. Bu da bir şekilde tarihe not düşüyoruz. Ben bunu kendi hocamdan öğrendim. Benim hocam Düzce?nin yetiştirdiği önemli tarihçilerden birisi Mustafa Keskin?di. Ondan öğrendiğim bu yöntemi bende öğrencilerime bunu yaptırıyorum. Hocam 28 yıldır günlük tutuyor ve Türkiye Cumhuriyeti tam 28 yıldır onun kayıtları altında. Buna benzer bir uygulamaya öğrencilerimizi de katıp, tarihi öğrencilerin gözünden kayıt altına alalım istedik. Bu dönem bu dersimiz başladı. Öğrencilerimiz de bazen yorulduklarını söylüyorlar ama her gün birkaç gazeteyi, haber sitesini takip ediyorlar. Dersimiz öğrencilerin aldıkları notları karşılaştırmak eksiklerini söylemek şeklinde devam ediyor. Dersin dışında aslında ders işliyoruz. Ders dışında bir haftalık çalışmayı derste görüyoruz. Derste yaptığımız ise bu haftayı değerlendirmek.? Şeklinde konuştu.
TARİHİMİZİ BİZ YAŞIYORUZ, YABANCILAR YAZIYOR
Uygulamanın KPSS gibi sınavlarda öğrencileri çok fazla yardımı olacağını söyleyen Yardımcı Doçent Doktor Sabit Dokuyan, Türk tarihini yaşayan Türklerin yazması gerektiğini savundu.
Öğrenciler günlüklerini tutmak için en başta okuduklarını söyleyen Dokuyan, ? Bizim en büyük sıkıntımız okumak. Tabi okumayınca yazmakta sorun oluyor. Öğrencilerimiz yazabilmek için okumak zorundalar. Böylece bilgi dağarcığı gelişecek, içinde yaşadığı zamanın bilincinde olacak. İlerleyen yıllarda bir konu üzerine yaşanılanları anlatamıyorlarsa büyük sıkıntı oluyor. Birde bizim tarihimizi hep başkaları yazıyor. Bizler yaşıyoruz ama yazanlar hep başkaları oluyor. Biz kendi tarihimizi yazalım düşüncesi içersindeyiz. Bu nedenle bu bilinci kazandırma durumuna geldik. Aslında bu dersin en büyük kazancı budur. Günlüklerini yanlarında taşıyor ve yaşanılanları kayıt altına almaya çalışıyorlar. Her öğrenciden aynı performansı göremiyoruz. Bu herkesin yapabileceği bir şey değil. Bir sınıf dolusu öğrenci ile başlıyoruz. Ancak 1-2 kişi devam ettiriyor. her yıl 1-2 öğrenci bile yapsa kazançtır diye düşünüyorum.? Dedi.
ZORLUKLARI DA VAR
Uygulamanın zorluklarına değinen Sabit Dokuyan, zorluklarının başında sürekli takip etmek geldiğini, Gazeteleri, televizyonları, internet sitelerini sürekli takip etmenin ve bunları deftere kayıt almanın ciddi zaman aldığını ifade etti.
Tavsiyelerde veren Dokuyan, mümkün olduğu kadar her şeyin yazılmasını istedi, insanlar. Başkalarının yazdıklarını okumaktan ziyade kendi tuttukları, kayıt altına aldıkları tarihi okumak her zaman daha bilgilendiricidir? diye konuştu.
Tarih bölümü öğrencileri ise uygulamanın kendilerine ne gibi faydalar sağladığını anlatırken, yerel medyayı takip ederek yaşanan olayları kayıt altına aldıklarını söylediler.
