İl Sağlık ve Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Özyörük artan hava sıcaklıklarının birtakım sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini, sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının artığını ve vücudumuzun bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirtti.
Özyörük, kalp debisinde düşme, doku ve organlarda oksijenlenmede azalma, kalp atım sayısı ve kan basıncındaki artış nedeniyle yaz aylarında özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözlendiğini, ayrıca sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülebildiğini, yaz aylarında özellikle bebek ve çocuklarda ishal görülme sıklığı arttığını, bununla birlikte sıcak havalarda besinlerin bozulma riskinin arttığını ve besin kaynaklı zehirlenmelerin sık görüldüğünü belirtti.
Özyörük yaz sıcaklığından en çok etkilenenlerin çocuklar, yaşlılar, hamileler, kalp ve şeker hastalığı olan bireylerin olduğunu, yaz aylarında sıklıkla görülen sağlık problemlerinin azaltılmasında sağlıklı beslenmenin önemli olduğunu ve bu konuda toplumun bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
Bu kapsamda dört besin grubunda bulunan besinlerden 3 ana ve 3 ara öğünde yeterli miktarlarda alınması gerekli olduğunu, sabah kahvaltısının günün en önemli öğünü olduğunu, yaz aylarında yapılacak kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunması gerektiğini, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmesi gerektiğini özellikle yaz aylarında yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılması, yemeklerde bitkisel sıvı yağların kullanılması gerektiğini, yemekleri pişirirken ise kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin uygulanması gerektiğinin altını çizen Özyörük yaz aylarında vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemli olduğunu, günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinlerin tercih edilmemesini, basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlılar tercih edilmesi gerektiğini, terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı alımının önemli olduğunu, ayrıca, yaşamın her döneminde yeterli sıvı alımının vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynadığını, bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca özellikle yaz aylarında Besin Zehirlenmelerinin artığını belirten Özyörük çoğunlukla hafif seyirli ve kısa süreli olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilgili bazı faktörler besin zehirlenmelerinin zaman zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabildiğini, özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılması gerektiğin, çabuk bozulan potansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemesi gerektiğini, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmesi gerektiğini, yaz aylarında özellikle rota virüslerden kaynaklanan bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ishallerin önlenmesinde el hijyeni ile sebze ve meyveleri yemeden önce iyice yıkamak çok önemli olduğunu, ishali olan vatandaşlarımızın vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini belirtti.
