17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan ve 17 bin 825 kişinin hayatını yitirdiği büyük felaketin 18. yılında, Düzce Depremzedeler Derneği Başkanı Ayşegül Şenol Can, Düzce'nin ciddi sorunları olduğunu söyledi, " ben yaptım oldu" mantığını endişe ile izlediklerini belirtti.
Düzce?nin, Ülkemizde en yıkıcı depremlerin meydana geldiği Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde bulunduğunu belirten Düzce Depremzedeler Derneği Başkanı Ayşegül Şenol Can,
Son günlerde farklı yerlerde yaşanan sarsıntıların deprem tehlikesinin bu ülkenin bir gerçeği olduğunu anlattığını vurguladı.
Afete karşı önceden önlem almanın, ülkemizin afet güvenliğini yükseltmek, yurttaşları ileride meydana gelecek afetlerin zararlarından korumanın yönetenler açısından siyasal, toplumsal ve anayasal bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Şenol Can, ?İki büyük deprem sonrası ilimizde yapılan Çevre Düzeni Planı ve imar planları deprem riskleri başta olmak diğer çevre sorunlarının halli ile ilgili gereken önlemlerin alınması merkezli yapılmamıştır.Belediye meclisleri eliyle yapılan imar plan tadilatları ile gündelik çıkarlar gözetilerek kat artış kararları alınmaktadır.Şehrin deprem riski yüksek alanlarında iki katla sınırlanan kat sayısı bugün geldiğimiz noktada dört kata çıkartıldığı gibi yine kentin kuzeyinde nispeten daha sağlam zeminli Üniversitenin de kurulu bulunduğu bölgede 20-30 katlı binaların yükseldiğini görmek biz deprem yaşamış insanları endişelendirmektedir.Kaldı ki, ülkemizde hala daha yüksek katlı yapılarla ilgili bir yönetmeliğin olmadığını bilmek bu binalarda alınması gereken önlemler ve verilmesi gereken yapı denetimi hizmetinin yeterliliği noktasında bizleri kaygılandırmaktadır.? Dedi.
Düzce açısından bugün gelinen noktada en büyük riskin ise verimli tarım arazilerinin bulunduğu alanların hızla yapılaşmaya açılması olduğunu kaydeden Şenol Can, Şehrin deprem riskleri gözetilerek depremden arta kalan yapı stoğu ile ilgili bir çalışma görülmediği gibi şehrin tüm doğal afetler yönünden hazırlıklı olmadığını ve hava kirliliği başta olmak üzere ciddi çevre sorunları olduğunu belirti.
Düzce?nin ihtiyacı olan kentsel dönüşüm uygulamalarının mevcut zeminin depremle olan ilişkisi nedeniyle risk azaltma ve deprem geçirmiş konutların yoğunlukta olduğu alanlarda olması gerektiğini vurgulayan Şenol Can, ?Belediye eliyle yapılan bir çok uygulama ben yaptım oldu mantığı ile yapılmakta örneğini daha yeni yaşadığımız gibi bir sabah kalktığınızda kalıcı konutlardaki Atatürk anıtının bulunduğu parkta olduğu gibi hayat alışkanlıklarınızla hiç ilgisi olmayan yeşil alanın bütünlüğünü bozan bir yağlı güreş alanı yapıldığını görebiliyorsunuz. Yada birden bire şehrin tek caddesinin trafiğe kapandığını görebiliyorsunuz yada aniden şehrin bir çok karanlık köşesi olduğu halde bir caddesinin ısraf boyutunda daha da çok ışıklandırıldığını görebiliyorsunuz. Yada bisiklet yolu yapılacak denilen İstanbul caddesinin bir kısmının aniden tramvay yapılmaya karar verildiği için boydan boya kazılmaya başlandığını görebiliyorsunuz.Yapılan hiçbir proje ve uygulamanın şehirdeki halkla ve sivil toplum örgütleri ile paylaşılmaması bizler tarafından endişe ile izlenmektedir.? Diyerek, depremin yapılan yanlışlarla afete dönüştürüldüğünü belirtti.
