17 AĞUSTOS FELAKETİNİN 18. YILI

17 AĞUSTOS FELAKETİNİN 18. YILI

17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan ve son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak tarihe geçen Marmara depreminin 18. yılı. Marmara bölgesinde çok büyük yıkımlara ve ölümlere neden olan depremin acısı hala unutulmuş değil. Düzce?de de yüzlerce canın gittiği depremin izleri hala silinmezken, yaşanan felaketlerden ders çıkarılmadığı da tartışılmaz bir gerçek. 17 Ağustos Depreminin yıldönümü dolayısıyla yayınlanan mesajlarda da bir daha böyle felaketlerin yaşanmaması, her yıl olduğu gibi gerekli tedbirlerin alınması temenni edildi.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI DR. FARUK ÖZLÜ

Ülkemizi derinden sarsan 17 Ağustos Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen yaşananları ve acıları unutmak asla mümkün olamayacak.

Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, bir o kadar da yaralandığı, binlerce ev ve işyerinin ise değişik oranlarda hasar görerek bölge ekonomisinin derin yara aldığı depremin yaşanmasının ardından kısa bir süre sonra iktidara gelen AK Parti hükümetleri deprem travmalarının atlatılması için her türlü imkânı sağlamıştır.

Aslında Türkiye konum olarak deprem kuşağında olan bir ülkedir. Dolayısıyla Bu depremler ne ilk ne de son olacaktır. Ülkemizde 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonra gerçekleşen 2011 Van depreminde afet yönetiminin en önemli üç unsuru olan enerji, iletişim ve ulaştırmanın kesilmediğini, bu sayede, iletişimin sorunsuz olarak sürdürüldüğünü; birkaç saatlik kesinti dışında elektriğin kesilmediğini ve arama kurtarma ekiplerinin hızla ulaştırıldığını hep birlikte gördük. Bugün afetlere her alanda daha hazırlıklıyız. Sistemli gidiyoruz ve afet yönetiminde çok ciddi bir sitem oluşturduk.  Var olan kaynak ve kabiliyetlerimizi, tüm bakanlık kamu kurum ve kuruluşlarını etkin koordine ederek, ülkemizin ortak gücüne dönüştürdük ve dönüştürmeye devam ediyoruz. Hem içeride hem de uluslararası boyutta ülkemizin ortak gücünü harekete geçiriyoruz.

Yaşanan afetlerde şunu gördük ki, biz milletçe yüreği kocaman olan, aşını, evini ve acısını paylaşan çok güzel bir toplumuz. Allah bizleri böyle yıkıcı bir doğal afet ile inşallah bir daha karşı karşıya bırakmasın.

Marmara ve Düzce depremlerinde olduğu gibi Van Depremi?nde de gördüğümüz gibi özellikle sağlam yapıların tercih edilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hükümet olarak kentsel dönüşüm projeleri ile vatandaşlarımıza verdiğimiz destekler hem evlerinin güçlendirilmesi hem yeni binaların daha sağlam yapılması hem de çürük binaların ortadan kaldırılması için devrim niteliğinde oldu. Görüyoruz ki özellikle son dönemde sağlam yapılar artmaya başladı. Ancak deprem öldürmez bina öldürür gerçeğini unutmayarak sağlam yapıların artarak devam etmesini temenni ediyoruz.

 Bu anlamda Depremde hayatını kaybedenlere Allah?tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileriz?.

VALİ ZÜLKİF DAĞLI

İlimizin de etkilendiği; bundan 18 yıl önce meydana gelen, Marmara Bölgesinde binlerce insanımızın ölümüne ve yaralanmasına yol açan 17 Ağustos Doğu Marmara Depreminin yıldönümünde bir kez daha derin bir hüznü ve acıyı yüreklerimizde yaşıyoruz.

Ülkemizin yaşadığı en büyük felâketlerden biri olarak tarihteki yerini alan 17 Ağustos 1999 depremlerinde ilimiz genelinde toplam 270 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 1157 vatandaşımız da yaralanmıştır. Bu büyük felâkette kaybettiğimiz hemşerilerimizin acısı hâlâ yüreğimizde taptazedir. Devletimiz ve milletimiz, bütün zor ve acılı günlerde olduğu gibi, bu felaketten sonra da, birlik ve beraberlik halinde hareket etmiş, yaraların sarılması ve yeniden yapılanma çalışmaları için olağanüstü bir gayret göstermiştir.

Yaşadığımız depremler bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. Deprem her an olabilir can kaybı vermemenin anahtarı, depreme dayanıklı yapıların imal edilmesidir. Deprem Öldürmez Bina Öldürür? gerçeği asla unutmayalım. Depremler her zaman olacaktır. Önemli olan bu depremlerde kayıplarımızı en aza indirmek için depremlere hazırlıklı olmalı ve içinde yaşadığımız binalarımızı buna göre yapılandırmalıyız. Afetler sonrası yara sarmak değil, afetler oluşmadan önce gerekli önleyici tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Can kayıpları, imar planına aykırı kaçak ve ruhsatsız yapılardan kaynaklanmaktadır

Devletimiz tarafından desteklenen kentsel dönüşüm uygulaması da bunun için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Kurumlarımızın ve sivil toplumun gayretleriyle insanlarımızın bilinçlendirilmesi ve ilimizdeki tüm bina stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi hepimize düşen hayati bir görevdir.

17 Ağustos Depreminin yıldönümünde güzel ilimizin ve ülkemizin bir daha böyle afetlerle karşılaşmamasını temenni ederken, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum.

DÜZCE MİLLETVEKİLİ AYŞE KEŞİR

Bilindiği gibi ülkemiz deprem kuşağının üzerinde bulunmaktadır. Bunun da en acı örneğini 1999 yılında gerçekleşen depremle yaşadık. Düzcelilerin, Gölcüklülerin, Yalovalıların, Sakaryalıların, İstanbulluların bu depremi unutması imkansızdır. Üzerinden koskoca 18 yıl geçmesine rağmen hala kaybettiğimiz canların acısı yüreğimizde taptaze durmaktadır.

17 Ağustos 1999?da yaşanan deprem felaketi aslında hafızalarda sadece bir doğal afet olarak kalmadı. 17 Ağustos bir milletin millet olma bilinci ile yeniden yüzleşmesiydi. Binlerce insan bu doğal afetin sonuçlarından etkilendi. 17 Ağustosta yaşanılan ve yıllardan beri de anlatılan nice acılara şahit olduk. Bu acılar bizlere birçok şeyi öğretti?

17 Ağustos depreminde bu Aziz Millet, Milli Birlik ve kardeşliğin, dayanışmanın, farklılıklarda ayrılmak yerine acıda birleşmenin en güzel örneklerini sergiledi. 15 Temmuz?da da tıpkı deprem sonrası yaraları sarmak için bir ve beraber olan bu Aziz Milletin, birlik ve beraberlik ruhunu yeniden tazelenmiş, aynı ruh ile darbe girişimi püskürtülmüştür.

Temel gerçeklik Türkiye?nin bir deprem ülkesi olduğu ve Türkiye?de her an yeni bir depremin olabileceğidir. 17 Ağustos depreminin bilançosunun ağır olmasının en büyük sebebi binalardaki yapım hatalarından kaynaklanmaktadır. ?Deprem değil, ihmal, bilgisizlik ve yanlış bina öldürür.? bu asla unutulmamalıdır. Korkulması gereken deprem değil, bilinçsizlik ve hazırlıksızlıktır. Bizler depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Depreme dayanıklı konutlar inşa ederek, deprem öncesinde sırasında ve sonrasında bilinçli davranışlar sergileyerek oluşacak maddi manevi hasarı en aza indirgeyebiliriz.

1999 felaketini bir daha yaşamamak dileğiyle. 18 yıl önce bugün 03:02'de gerçekleşen 17 Ağustos 1999 Marmara-Gölcük depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum.

DÜZCE BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KELEŞ

Belediye Başkanı Mehmet Keleş, 17 Ağustos Marmara Depremi?nin 18?inci yıldönümü için yayınladığı mesajda, Düzce?nin depremden sonraki gelişmelerine dikkat çekti ve ? Depremden hemen sonra ?il? statüsüne geçen Düzce hızlı bir gelişme seyri gösterdi ve bugün Türkiye?de kentleşme anlamında örnek bir şehir olmuştur? dedi.

Düzce?nin 17 Ağustos depreminde ciddi hasarlar aldığını hatırlatan Başkan Mehmet Keleş depremin 18?inci yılında yayınladığı mesajda şu görüşlere yer verdi ? Depremle büyük sıkıntılar yaşayan Düzce tüm bunları en kısa süre içinde atlattı ve gelişmeye başladı. 2004 yılında yönetime geldiğimiz ilk gün, ?Düzce?nin üzerindeki kara bulutlar dağılacak, yepyeni bir Düzce kurulacak? demiştik. 13 yıl sonra geldiğimiz noktada bunu gerçekleştirdik. Düzce?yi o günlerdeki sınırından 12 katına geliştirdik. Nüfusumuz 56 binden 164 bine ulaştı. Türkiye?de bu kadar kısa süre içinde nüfusu hızla artan bir başka il yoktur. Depremi bir anlamda fırsata çevirerek, yıkıntılar üzerine bir kent inşa ettik. Planlı büyüyen bir kent haline getirdik. Düzce, Türkiye?de İl Kalkınma Planını yapan ilk İl?dir. Yine ilk kez üst ölçekli planlarını, çevre düzeni planlarını gerçekleştiren ve alt ölçekli nazım imar planlarını bu planlara uyumlu hale getiren ender iller arasındadır. Ayrıca, Turizm, Sanayi, Tarım Mastır Planlarını yapan müstesna kentlerden birisidir. Düzcemiz; bütün bu alanlarda planlamalarını gerçekleştirmiş, kalkınma hamlesini başlatmış, ülkemizin en genç ancak en hızlı büyüyen ve gelişen illerinden birisi olmuştur. Çarpık yapılaşmaya fırsat vermeden, çevresi ile büyüyen bir kent olduk. Birçok alanda Düzce Türkiye?de model ve örnek bir kent haline geldi.?

Başkan Mehmet Keleş, 17 Ağustos Marmara Depremi ve arkasından gelen 12 Kasım Düzce Depremi?nin unutulmadığını, unutulmayacağını vurguladı ve mesajını şu sözlerle tamamladı ? Depremlerde hayatını kaybedenleri bir kez daha anıyor; Allah?tan rahmet, yakınlarına da tekrar başsağlığı, sabırlar diliyorum.?

AK PARTİ İL BAŞKANI HİKMET KESKİN

AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin, ?Allah, bir daha böyle acılar göstermesin, yaşanan büyük depremde aramızdan ayrılan tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyorum? dedi.

AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin 17 Ağustos 1999 tarihinde Düzce'de büyük yıkıma yol açan Marmara Depremi'nin 18. Yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı. AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin mesajında, ?18 yıl önce meydana gelen ve asrın felaketi olarak adlandırılan tüm Marmara Bölgesini etkileyen 17 Ağustos depreminin acısı hala devam etmektedir. Depremi ve yaşadığımız acıları hiçbir zaman unutmayacağız. 17 Ağustos Marmara depreminin ardından devletiyle el ele vererek örnek davranış sergileyen Düzceliler, sönen umutları yeniden canlandırmış ve çok kısa sürede toparlanmayı başarmıştır.

Geçmişte yaşanan depremlerin günümüzde ve gelecekte de yaşanılması kaçınılmazdır. Burada önemli olan husus, depremle yaşamasını öğrenmek, yaşadığımız alandaki binaları depreme dayanıklı hale getirmek ve yaşadığımız yüzyılın bilimsel verileri ışığında sahip olduğumuz bilgi, birikim ve teknolojiyi kullanarak tedbirlerimizi almamız, kurumlarımızla ve vatandaşlarımızla bir bütünlük içerisinde her zaman hazırlıklı olmamızdır. AK Parti olarak kentsel dönüşüm projeleri ile hem eski yapıları hem de depremde hasar gören binalarımızın yerine modern, yeni teknolojiye ayak uyduran ve sağlam yapılar inşa ettik. Vatandaşlarımızın can güvenliği için her türlü tedbirin devlet tarafından alınacağından kimsenin şüphesi olmasın. Vatandaşlarımızın da depremi unutmadan deprem gerçeği ile yüzleşmesi ve aynı görev bilinci içinde olmasını bekliyoruz.

17 Ağustos depreminde hayatını kaybeden insanlarımıza Allah?tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize sabırlar diliyor, milletimizin ve tüm insanlığın bir daha böyle acılar yaşamamasını Yüce Allah?tan diliyorum? ifadelerinde bulundu.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.