Düzce?nin caddelerini süsleyen ve vatandaşın ? Osmanlı Bıyığı? adını taktığı ışıklandırmalar Türkiye?nin ampul dönüşümünü yapan Topbaş ailesinden ucuz olacak diye alındı ama, çok sık yerleştirilen ışıkların maliyeti vatandaşın iddiasına göre su faturalarına yansımaya başladı.
İstanbul caddesinin trafiğe kapanmasının ardından yayalar için açık hava alışveriş merkezine dönüştürülen caddeye ve sonrasında Atatürk Bulvarı ve eski Bolu Caddesine dekoratif aydınlatmalar takıldı. Ancak bu aydınlatmaların hem dekoratifliği hem maliyeti hem de çok sık konulması ilk günden bu yana tartışma konusu oldu.
Vatandaşlar aydınlatmaların şeklini ?Osmanlı bıyığı?na benzetirken, çok da estetik olmadığını hatta basit figürler olduğunu söylerken, maliyeti konusunda da bir çok eleştiri yapıldı. Eleştiri konularından biri de belediyenin buna borcu varken bu aydınlatmaların çok sık arayla yerleştirilmesi ve bu kadar çok lambanın israf olduğu yönündeydi.
Düzce?nin görselliğine renk katacağı düşünülen aydınlatmalar Türkiye?nin ampul dönüşümü işini üstlenen Yağmur Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdurrahman Topbaş?tan yani Topbaş ailesinden alındı.
Havalimanlarına, fabrikalara, alışveriş merkezlerine, hastanelere, okullara, fırınlara, tavukçulara, yurtlara, kamu kurumlarına, marketlere, konut sitelerine, yüzde 3 ile 20 arasında değişen oranlarda ucuzluk sağlayarak, toptan elektrik satışı yapan Topbaşlar, öncelikle müşterilerinin elektrik maliyetini düşürmek üzere LED ampul piyasasına girdiklerini, geliştirdikleri sokak lambası tasarımı ile de bu pazarda önemli bir paya sahip olduklarını söylerken, Düzce belediyesinin ucuza aldığı söylenen aydınlatmaların yükü vatandaşın omzuna binmeye başladı. Caddelere sıra sıra dizilen aydınlatmaların maliyetinin su faturalarına yansıdığı öne sürülürken, zaten su faturalarının yüksekliğinden yakınan vatandaşa bir yük daha bindirilmesi tepkilere yol açtı.
