PROSTAT HAKKINDA BİLİNMEYENLER

PROSTAT HAKKINDA BİLİNMEYENLER

Düzce Özel Çağsu Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Osman Gençoğlu, prostatın kesin tedavisinin cerrahi yöntem olduğunu söyledi, yeni teknolojilerle bu hastalıktan tamamen kurtulma oranının yükseldiğini bildirdi.

 

 

Düzce Özel Çağsu Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Osman Gençoğlu, bir erkek hastalığı olan prostat ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı., bazı şikayetlerle doktora başvuran hastalara tanı konulmasının ardından nasıl bir yol izlendiğini açıkladı.

Gençoğlu, ?Prostat toplumumuzda, özellikle yaşlılarda, çokça rastladığımız bir erkek hastalığıdır. Genel olarak hastalarımız idrar yapma zorluğu, idrarda yanma ve acıma gibi sorunlarla polikliniğe başvururlar. Gece idrara kalkma, idrar miktarında veya tazziğinde azalma gibi rahatsızlıklarla da gelebiliyorlar. Bu hastalarımızın önce kan ve idrar gibi biyokimyasal tahlillerini yaptıktan sonra, ultrason ile prostat boyutunu ölçüyoruz ve hastaya bir tanı koyuyoruz. Bu tanıyı koyduktan sonra hastanın kişiliği, karakteri, hastalığının durumu ve ciddiyetine göre önce bir medikal tedavi öneriyoruz. Genel itibari ile hastalarımızın çoğu bu tedaviden fayda görür. Fayda görmeyen hasta gruplarında ise daha ileri tetkiklerle beraber kapalı operasyonlar planlamaktayız. Son gelişen teknolojiler ile birlikte ameliyat ardından hastalarımızı iki gün hastanede yatırırız. Genel olarak bir sıkıntı yaşanmaz ve hastalarımızı taburcu ederiz. Yeni teknolojiler ile bu hastalıklardan tamamen kurtulma oranı yükselmiştir. Prostatın kesin tedavisi cerrahidir. Medikal tedavi ile hastalarımızın şikâyetlerini gideririz. Tamamen kurtulmanın tek yolu cerrahidir.? Dedi.

Düzgün yapılan ameliyatlarda, 15-20 sene kadar tekrarlama ihtimali olmadığını vurgulayan Gençoğlu,  bazı risklerden söz etti, bu hastalığa yakalananların özel hayatları ile ilgili korkularına ise şöyle değindi:

 ?Hastalarımızın en büyük korkusu cinsel hayatlarının bitmesidir. Bu binde bir görülen bir ihtimaldir. Biz genel olarak hastaların sinirsel yapılarına dokunmuyoruz. Ama bu ameliyattan sonra meninin içeri kaçması durumu yüzde 80 ihtimalle görülebilir. Ama çoğunlukla bu hastalar yaşlı olduğu ve çocuk sahibi olma gibi bir durumları olmadığı için çok büyük bir problem yaşatmaz. Toplumda genel olarak böyle bir algı var. Meninin gelmemesi erkekliğin bitmesi olarak algılanıyor. Böyle bir durum söz konusu değil.?

Gençoğlu böbrek rahatsızlıkları ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Böbrek taşlarına müdahalede cerrahinin çok geliştiğini söyleyerek tedavi yöntemlerini anlattı.

Gençoğlu,  ?Böbrek taşları gerçekten toplumda çok sık görünen ve hasta konforunu ciddi oranda bozan bir durum. Taş ağrısı şiddetli bir ağrıdır. Bu ağrı böbrekten başlayıp idrar torbası ve kasıklara kadar iner. İdrarda yanma acıma ve sık idrara çıkma gibi semptomlarla karşımıza çıkar. Hastalar çok şiddetli bir ağrı yaşadığı için kısa zamanda doktorlara başvururlar. Tetkikleri yaptıktan sonra taşın boyutunu, yerini, böbreklere bir zarar verip vermediğini kontrol etmek gerekiyor. Böbrekte bir tıkanıklığa yol açmış mı, bizim müdahale etmemizi gerektirecek bir durum var mı yoksa medikal bir tedavi ile bunu çözebilir miyiz, bunların cevabını bulmamız gerekiyor. İdrar kanalında bulunan, 5mm altında olan taşlar yüzde 80 kendiliğinden düşer. 5-7mm arasındaki taşların kendiliğinden düşme ihtimali yüzde 50 civarındadır. 7-8mm üstündeki taşların kendiliğinden düşme ihtimali çok azdır. Önemli olan böbrekteki genişleme ve tıkanıklık derecesidir. Bazı hastalarımızda aşırı böbrek şişmesi ve böbrek fonksiyonu ile karşılaşabiliyoruz. Bu hastalara acil müdahale etmemiz gerekebiliyor. 15-20 yıl önce bu hastaları açık ameliyatlarla tedavi ediyorduk. Hastanede yatma süreleri uzun, ağrıları çok oluyordu. Artık endoskopik cerrahi çok gelişti. Çok fazla büyük olmayan taşlar dışında açık cerrahi uygulamıyoruz. İdrar kanalındaki taşları, idrar deliğinden girerek lazer teknoloji ile taşlarını kırıyoruz. Gerek duyulursa böbrek ve mesane arasına bir stent koyarak kanalın açıklığını sağlıyoruz.? Dedi.

Böbrek Taşı hastalığının tekrarlayan bir durum olduğunu belirten Gençoğlu,  bu hastaların ömür boyu su içme alışkanlıklarını geliştirmeleri, beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi.  


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.