Düzce Barosu avukatlarına eğitim vermek amacıyla Düzce?ye gelen Anayasa profesörü Süheyl Batum, insan haklarının ihlali konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Batum, sonunda bir şey olmayacağına inanıldığında insan haklarının çiğnendiğini vurgularken sokakta tacize ve şiddete uğrayan kadınları örnek verdi. Baro Başkanı Azade Ay ise, son 5 yıldır insan haklarının korunmasına kötümser baktığını belirtti.
Düzce Barosu tarafından Avukatlara yönelik olarak, Anayasa Yargısı ve Anayasa Işığında Savunma Hakkı konulu bir eğitim düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Süheyl Batum ve Prof. Dr. Yüksel Yalova katıldı.
Eğitimin ardından konuklara Baro Başkanı Azade Ay tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.
Düzenlenen programın meslek içi eğitim olduğunu söyleyen Ay, ?Avukatlar olarak Anayasanın üstünlünü savunmak zorundayız.? Dedi.
Ay, ? Anayasa yargısını tartıştık. Avukat arkadaşların biraz daha bilinçlenmesi, farklı gözle bakması için bu eğitimleri sürekli yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz İnsan Hakları günü vardı. Bu hafta yapılmasının bir diğer nedeni de odur. Biz sonuçta bir hukuk devletiyiz. Anayasaya bağlıyız. Avukatlar olarak Anayasanın üstünlünü savunmak zorundayız.? Dedi.
İnsan hakları konusunda, Türkiye?de çok iyi bir tablo olmadığını söyleyen Ay, bundan sonra yapılacaklar için artık konuşulması gerektiğini savundu.
Ay, ? 2017 değil yaklaşık 5 yıldır, insan hakları konusuna kötümser gözle bakıyorum. Uzun yıllardır insan hakları ihlalleri var. İnsan Hakları İhlalleri dediğinizde işkence gören mağdur olan değil, bizim kadınlarımız şiddete maruz kalıyor. Davaların uzun sürmesi, zaman kaybetmemiz bunlar da insan hakları ihlalleri. Olan oldu bitti bizim bundan sonra ne yapacağımıza bakmamız lazım. Daha iyi bir Türkiye için çalışmamız lazım. Daha iyi bir Türkiye?nin yolu demokratik hukuk devletinden geçer. Hukuku ne kadar üstün görürsek ve savunursak ihlallerin önüne geçeceğimiz gibi bir gelişim de sağlayacak ülke.? Şeklinde konuştu.
Eğitime katlan Anayasa ve hukuk profesörü Süheyl Batum da, bazı konuların siyasi partilerin görüşüne göre değiştiğini söylerken, bazı konuların ise evrensel nitelikte olduğunu vurguladı.İnsan haklarının ihlali konusunda tacize ve şiddete uğrayan kadınlardan örnek verdi.
Batum ? Bunlar tuttuğunuz partiye göre değişmemesi gereken konulardır. İnsan hakları. İnsan doğuştan bir takım haklara sahip olan, hiçbir iktidarın, yönetimin kendisine o hakları vermediği bir bireydir.O iktidar onları sevmese de insan olarak doğduğu için düşünce özgürlüğüne sahip olmalıdır. Bir devlet bu haklara saygı duyduğu, onları insanların rahatça kullanabilmesi için bütün organizasyonu kurduğu, insanlar hakkında bir iddia olduğunda hukuka uygun yargıladığı , varsa cezası verdiği ülke devlettir. O yüzden insan hakları ile hukuk devleti ilkesi birbirinden ayrılmaz unsurdur. Sokakta her insana memnun musun diye sorduğunda, memnunum veya değilim, diyebilir. Ama hukuk devleti bana göre kötü olmaz. İşte bunun değişmez bir ilke olduğunu arkadaşlarla paylaşalım ve bir de insanlar hukuka çok fazla saygı duymamaya başladı. Yavaş yavaşı hukuku arka plana atmamızdan kaynaklanıyor. İnsan, insan haklarını çiğnediğinde bir şey olmayacağına inandığı zaman o hakları çiğnerler. Kadına otobüste adam tekme atıyor, 5 kere tahliye oluyor, 3 kere tutuklanıyor, bir daha tahliye oluyor. Bu, ülkede bir genç kız sokakta gezerken saldırıya uğrama ihtimalinin olduğunu gösterir. Oysa sokakta bir kadın gezerken kimse taciz edemez, kimse saldıramaz.? Dedi.
