Fotoğraf tutkusu olan 2 öğretmen Türkiye?nin en prestijli fotoğrafçılık ödülü olan Sami Güner Kupasını Düzce?ye getirdi.
Türkiye?nin en prestijli fotoğrafçılık yarışması olan Sami Güner Fotoğrafçılık Yarışması?na Düzce?de öğretmenlik yapan İpek Çakmak Yılmaz ve Sibel Algaç Çetinkaya damga vurdu. Proje şekli ile 3 yılda tamamlanan ödüller kapsamında iki öğretmen Düzce?de çektikleri fotoğraflar ile birincilik kupasını Düzce?ye kazandırdı.
Düzce?de Doğa fotoğrafı çekmenin kolay ancak diğer tarzda çekmenin zor olduğunu söyleyen öğretmenler, kişisel sergi açma hedefleri olduğunu da dile getirdi.
Sibel Algaç Çetinkaya, ? Sami güner kupası 3 aşamadan oluşuyor. Her yıl tur atlama şeklinde gerçekleşiyor. 1. turu atlarsanız bir sonraki turda yarışıyorsunuz. Tek birincisi yok. Türkiye?de proje bazlı yapılan bir yarışma. Fotoğrafçıları tek bir fotoğraf ile yarıştırmaktansa bir yıllık bir süre verip bu 1 yıllık süre içerisinde proje hazırlamaya yönlendiriyorlar. Bizim için en önemli en anlamlı kısmı buydu.? Derken,
İpek Çakmak Yılmaz, ? Biz Sibelle sürrealist fotoğraf üzerine çalışıyoruz. Daha çok soyut kavramsal konuları ele alıyoruz. Kuş manzara çekmektense daha çok bilinç altına hitap etmeyi seviyoruz. Bu 3 turda da son iki konuyu ele aldık. Birinci turda karanlıktaki insanların bir gün elbet ışığa çıkması ile ilgiliydi. İkinci turda kadınların iç dünyası ile ilgiliydi. Üçüncü turdaki kupayı kazandığımızda şizofren hastalığı ile ilgiliydi. Bunları kurgusal fotoğraf ile anlatmaya çalıştık.? Şeklinde konuştu.
Kişisel sergi açmayı düşündüklerini söyleyen Çetinkaya ve Yılmaz , yurt dışındaki fotoğraf yarışmalarına katılmak istediklerini ve bir çok farklı sürpriz projeleri olduğunu anlattılar.
Çetinkaya , ? Çalıştığınız fotoğraf tarzına bağlı. Doğa fotoğrafı çekmek istiyorsanız şelaleler yaylalar göllerle ilgili bir şey çekmek istiyorsanız muhteşem bir yer. Ama bizim ipekle çalıştığımız tarzda sürreal tarzda çekmek istiyorsanız daha sıkıntılı. Deprem sonraında il olmuş bir yer. Hala sokağa çıktığınızda bunun izlerini görmek mümkün. İnsanların yaklaşımı değişik oluyor. Köylere gittiğiniz zaman insanları çekebilirsiniz. Yine tarz meselesi. Farklı illerde söyleşiye gittiğimizde de bunları konuşuyoruz. Biz eski ev köhne fabrika biraz daha karanlık yerleri arıyoruz. Modelimizle biz nasıl rahat çalışıyoruz. Çünkü biz bilinç altını fotoğraflıyoruz.? Dedi.
