EĞİTİM-BİR-SEN DÜZCE ŞUBE BAŞKANI ÇELEBİ EĞİTİMİN SORUNLARINI ANLATTI

 EĞİTİM-BİR-SEN DÜZCE ŞUBE BAŞKANI ÇELEBİ EĞİTİMİN SORUNLARINI ANLATTI

 Çelebi yaptığı yazılı açıklamada, "2012-2013 eğitim-öğretim yılı, 10 Eylül itibarıyla ilkokul birinci sınıfların uyum programı sebebiyle fiilen başlamıştır.17 Eylül'de bütün okul ve sınıflarda ders başı yapılacak ve yeni bir maraton başlayacaktır. Yeni eğitim-öğretim yılında ilkokulu 4, ortaokulu 4 ve liseyi 4 yıl olarak 12 yıl zorunlu kesintili eğitimi ön gören 4+4+4 yeni eğitim sistemi 1-5 ve 9. sınıflarda ilk kez uygulanmaya başlanacak. Özü itibarıyla tarihi bir değişiklik olarak gördüğümüz 4+4+4 eğitim sisteminin uygulanacağı yeni dönemde okula kayıt yaşının geri çekilmesi ve lisenin zorunlu olmasından dolayı öğrenci sayısında kayda değer artış söz konusudur. Kademeli eğitim sisteminin uygulanacağı 2012-2013 ders yılı öğrenciler, veliler ve eğitim çalışanları için hangi şartlarda başlamıştır ve bu dönemde ne gibi sorunlar çözüm beklemektedir" dedi.

Derslik açıklarının yeni sistemi gölgelememesi gerektiğinin altını çizen Çelebi şunları söyledi; "Ülkemiz eğitimde altyapı sorunlarını yıllardır giderememiştir. Son 10 yıllık sürede okullaşma oranı ve yeni derslikler kazandırmada kayda değer ilerlemeler yaşanmıştır. İlkesel olarak merkezi yönetim bütçesinden en fazla payın eğitime ayrılıyor olması çok önemlidir fakat dünyadaki değişkenlere paralel eğitimde zorunluluk sürelerinin değişmesi derslik ihtiyaçlarını artırmakta ve altyapıya kaynak ayırmayı zorunlu kılmaktadır. Yeni eğitim sisteminde zorunluluk nedeniyle okula gidecek öğrenci sayısında ciddi oranda artış söz konusudur. 2012 yılında ilaveten üretilen 20 bin 500 derslik, bazı bölgelerde sınıf mevcutlarının 50'nin üzerine çıkmasını engelleyemeyecektir. Ülkemizin ve neslimizin geleceği adına önemli olan kademeli eğitim sisteminin sağlıklı olarak işlemesi için okulların normal eğitim olması ve ayrıştırılması gerekir. Yeni eğitim sisteminde özellikle 5. sınıflarda haftalık ders saatlerinin 30'dan 36'ya çıkması ikili eğitim yapan okullarda giriş ve çıkış saatlerinde sarkmalar meydana getirecek ve bu durum ise alışılmışın dışında yeni tartışma alanları oluşturacaktır. Hükümet bu yılı eğitimde altyapıyı güçlendirme anlamında yatırım yılı ilan etmeli ve özel sektörün imkânlarını eğitime kazandırmak için projeler geliştirmelidir. Bu noktadan hareketle 2012-2013 eğitim-öğretim yılı derslik ihtiyacındaki artış sebebiyle sıkıntılı geçecektir fakat derslik açıkları ve kademeli eğitim sisteminin hayata geçirilmesindeki yönetim hataları kesinlikle yeni sistemi gölgelememelidir."
Çelebi "2011-2012 eğitim-öğretim yılında köklü çözüm getirilmeden okul yöneticilerinin kayıt döneminde bağış kabul etmeleri sebebiyle inceleme ve soruşturmalara tabi tutulmaları ve bazılarının ceza alması yöneticilerde moral ve motivasyon bozukluğuna yol açmıştır. Yeni eğitim-öğretim yılında da okulların yardımcı personel sorunları giderilememiş, kaynak problemine henüz köklü bir çözüm getirilememiştir" dedi.
Öğretmenlerin aile bütünlüklerinin sağlanmasını beklediğini belirten Çelebi, "Öğretmenlerin il içi, il dışı isteğe bağlı yer değiştirmeleri ile özür grubu atamalarında yaşanan sorunlar, henüz aile bütünlüğü sağlanamamış 7 bini sınıf öğretmeni olmak üzere 11 bin öğretmen olduğunu ortaya koymaktadır. Tayin dönemlerinin kurgulanmasından önce, alan değişikliği gibi bir kısım adımların zamanında atılmaması nedeniyle normlarda yaşanan daralma, öğretmenlerin tayin taleplerinde hareket alanını daraltmıştır. Özellikle sınıf öğretmenlerinin il dışı tayin taleplerinde 7 il, özür grubu tayin taleplerinde ise 10 ilin açılması, il emri hakkının verilmemesi nedeniyle anayasal zorunluluk olan aile bütünlüğü hala sağlanamamıştır. Yeni eğitim-öğretim yılının aile bütünlüğü sağlanamayan öğretmenlere zehir olmaması için bir an önce öğretmen tayinleri yapılmalı, aile bütünlükleri sağlanmalı, il emri uygulanmalı ve il dışı isteğe bağlı atamalarda tayin olamayan öğretmenleri de rahatlatmak adına becayişin yolu açılmalıdır" dedi.
Çelebi, 36 binden fazla öğretmenin mağduriyeti devam ettiğini işaret ederek, "Okulların dönüştürülmesinin doğal sonucu olarak Anadolu kadrosuna alınan öğretmenlerle ilgili Eğitim-Sen'in açtığı dava nedeniyle mağdur olan 30 binin üzerindeki öğretmenin yaşadığı belirsizlik hala giderilememiştir. Dava sonrası yapılan Anadolu Liselerine Öğretmen Seçme Sınavı'nı kazanan öğretmenlerin normları çalıştıkları kurumla ilişkilendirilememiş, sürecin uzaması dolayısıyla yeni mağduriyetlerin oluşmasının önüne de geçilememiştir. 36 binden fazla öğretmen belirsizliğin bitmesini beklemektedir" diye konuştu.
"Yeni dönemde unvan değişikliği sınavı yapılmalıdır" diyen Çelebi "14 Ağustos 2011'de yapılacağı açıklanan 'Unvan Değişikliği Sınavı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nde yeni bir düzenleme yapılması gerektiğinden ve başvuru tarihi itibarı ile son sınıf öğrencisi olup başvuruda bulunamayanların da mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlandığından, ileri bir tarihe ertelendiği belirtildiği halde akabinde sınav iptal edilmiştir. İki yıldan uzun bir süredir zaten yapılamayan sınavın önce ertelenmesi, akabinde iptali, Bakanlığın personel yönetiminde ve personelle ilgili işlem sürecinde yetersizliklerinin had safhaya ulaştığını ortaya koymaktadır. Mesleki gelişme ve kariyer imkânları, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının işlevsiz hale getirilmesiyle hakkı elinden alınan personelden verim beklemek bir yana, yetenekli personeli diğer kamu kurum ve kuruluşlarına gitmenin yollarını aramaya itmektedir. Bir an önce unvan değişikliği sınavı yapılmalıdır" dedi.
Eğitimde kılık kıyafet dayatmaları son bulmasını isteyen Çelebi, "Ülkemiz eğitimde yıllarca kaliteyi değil, ideolojik dayatmaları, baskı ve zulümleri konuştu. Üniversite kapılarındaki gözyaşları ve turnikelere sıkıştırılan özgürlükler yeni YÖK yönetiminin özgürlükçü uygulamaları ile üniversite kapılarında son buldu.Hukuki dayanaktan yoksun yasak ve dayatmalar, bazı yönetmelikler dolayısıyla çalışanlara uygulanmaya devam edilmektedir."Kamusal Alan" yalanı insan onurunun önüne dikilmekte ve kamu çalışanları inancını gereği olan en demokratik hakkını kullanamamaktadır. Yeni eğitim-öğretim yılında insanları tek tipleştiren, onurunu hiçe sayan, karma eğitim mecburiyeti dâhil bütün antidemokratik dayatmalar son bulmalı, meşru talepler yerine getirilmeli ve insanı merkeze alan yaklaşımların hayata geçirilmesine ve eğitimin sivilleştirilmesine devam edilmelidir" dedi.iha


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.