Düzce Çalışan Gazeteciler Derneği, son günlerde iktidar partisi tarafından basına konulan sansüre tepki göstermek ve haberlere konulan yayın yasağını kınamak için bir araya geldi. Dernek Başkanı Tezcan Solmaz, yaptığı açıklamada, basının önüne konulan sansürü kınadıklarını açıklarken, Sakarya'da meydana gelen ve Anadolu Ajansı ile TRT Temsilcisine yapılan saldırıyı da kınadıklarını dile getirdi. AK Parti İl Başkanı Metin Kaşıkoğlu hakkında ortaya atılan belgelerin ardından, mahkemece haberlerin yayınlamamasına dair karar verilmesi ve basına sansür uygulanması, gazetecileri harekete geçirdi. AK Parti İl Binası önünde basın açıklaması yapan Düzce Çalışan Gazeteciler Derneği üyeleri, basının önüne set konulmasını kınadıklarını açıkladılar. Dernek üyeleri adına açıklama yapan Düzce Çalışan Gazeteciler Derneği Başkanı Tezcan Solmaz, basın organlarına sansür konulmasını doğru bulmadıklarını ifade ederek "Düzce Çalışan Gazeteciler Derneği olarak son günlerde Düzce'de yaşanan ve iktidar partisi İl Başkanını hakkında iddia edilen işlerle ilgili haber, köşe ve yorumlara mahkeme kararıyla başta Pusula Gazetesi olmak üzere tüm basına yayın organlarına sansür getirilmesini demokrasi ve basın özgürlüğü açısından doğru bulmuyoruz. Alelacele alındığını ve Düzce basın tarihinin " Kara Cuması " olarak düşündüğümüz bu kararı, basın özgürlüğü açısından anlamak ve izah etmek mümkün değildir. Düzce halkının özgür bir biçimde haber alma hakkı engellenmiş, iktidarı ve gücü bugün için elinde tutanlar yanlı olarak koruma altına alınmıştır. Araştırmak, soruşturmak, konuşturmak ve yazmak basın özgürlüğünün en temel prensiplerinden birisidir. Bu prensip aynı zamanda, biz gazetecilere özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin "olmazsa olmaz"larından biri olduğu için önemsiyor ve talep ediyoruz. Gazeteciye 'yazma, konuşma, eleştirme, soruşturma, yorum yapma' diyen karanlık zamanlarının o baskıcı günlerini çağrıştıran bu tür girişimleri kınıyor ve protesto ediyoruz. Ayrıca, 1980 askeri vesayet dönemini hatırlatan bu kararın uygulanmasında, iktidar partisi teşkilatlarının alınan karara rağmen halen konu ile ilgili açıklama yapmasını da doğru bulmuyoruz. Yasak getirilen Kaşıkoğlu haberinde, gazetecilerin önüne aşılmaz duvarlar konulurken, bir bütün olarak parti teşkilatlarını işin içine çekilmesini ve basınla karşı karşıya getirilmesine anlam vermediğimiz gibi, yasak getirilen haber hakkında neden açıklamaların devam ettiğini de merak ediyoruz. Bir dönem Düzce'nin en köklü gazetelerinden bir tanesini baskı ile kapattıran bu sansürcü zihniyeti kınıyor, olayın takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz" dedi. Solmaz ayrıca, Sakarya'da yaşanan ve basın mensuplarına karşı yapılan saldırıyı kınadıklarını belirterek, "Bununla birlikte Sakarya'da, amatör küme maçında, maç sırasında oluşan arbedeyi görüntülemeye çalışan Anadolu Ajansı Muhabiri Çağrı Turgut ile TRT Sakarya Temsilcisi İlhan Çakır'a uygulanan fiziksel şiddet ile sözlü hakaretleri tasvip etmiyor, gazeteci arkadaşlarımızın şiddet ve baskı ile susturulmaya çalışılmasını nefretle kınıyoruz" şeklinde konuştu.
