Camilerin Şadırvanları yapılırken kadınlar düşünülüyor mu ?

 

Şehir merkezinde işi gereği dolaşan ve işi gereği işyerlerinde çalışan birçok kadın ve erkek vardır. Namaz vakti geldiğinde ezan okunur. Abdesti olan doğru camiye girer. Abdesti olmayan ise gider şadırvana abdestini alır. İyi ama bu iş erkekler için geçerli.

 

Camilerde, kadınların rahat bir şekilde abdest alabileceği şadırvan yok. Onun yerine birkaç tane lavabo var. Lavaboların yüksekliği de standart olduğu için her boya uygun değil. Umumun kullandığı bir lavaboda abdest almak evde abdest almaya benzemez. Zordur. Onun için kadınların kullandığı tuvaletlerin yanında, erkek şadırvanlarında olduğu gibi, oturup rahat abdest alabileceği oturaklar neden yok? Bunu ilk olarak düşünmesi gereken kurum kim olmalı? Şadırvan olmayışının yanında, camilerde kadınların namaz kılabileceği doğru dürüst bir yer de yok. Kenarda köşede, merdiven altında, sonradan yapılmış uyduruk yerler var.

Milli Eğitim Bakanlığının beğensek de, beğenmesek de ?Tip Projeleri? var. Diyanet İşleri Başkanlığının da ?Tip Projeleri? var mı acaba? Varsa, bu eksiklikler hala neden devam eder? Devam ediyorsa bunun düzeltilmesi için birilerinin Diyanet İşleri Başkanlığını uyarması gerekmez mi? Hep başkasından mı bekleyeceğiz birçok şeyi. Biz hatırlatalım Diyanet İşleri Başkanlığına. Camiler haftası nedeniyle bu konuda ilk uyaran biz olalım. Olmaz mı? Evden çarşıya, pazara giden kadınımızın ihtiyacını düşünme kültürü bizde hala oluşmamış. Kadınımızın evin dışına çıkabileceğini hiç düşünmemişiz. Büyük eksiklik. Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa?nın (S.A.V.) hanımı Hz. Hatice validemizin tüccar olduğunu unutmayalım!

Hz. Ömer (R.A.) bir gün hutbede kadınlara mehir bedeli olarak 400 dirhemin üzerinde vermelerinin hata olacağını, Allah Resulü ve ashabının 400 dirhem civarında mehir verdiklerini anlatır. Daha sonra Kureyşli bir kadın Hz. Ömer'e (R.A.) bu söylediğinin yanlış olduğunu, Kur'ânda Cenab-ı Hakk'ın "kadınlarınıza kantar kantar (yüklerle) mehir vermiş olsanız..." (Nisâ, 4/20) âyetini hatırlatır. İşte bu noktada Hz. Ömer (R.A.) kendisinden bekleneni yapar, "Bütün insanlar Ömer'den daha fakih" deyip, minbere çıkarak söylediklerini geri aldığını unutmayalım.

Kadının toplum içindeki özgüveni konusunda gereğini yapmamışız. Böyle bir kültür maalesef oluşturmamışız.

Düzce?de bir ilk olması adına Cedidiye Camiinin şadırvanında böyle bir çalışmayı biz başlatalım. Şayet Türkiye?de hiçbir yerde yoksa biz örnek olalım. Bu konuda çok geç kaldığımızı düşünüyorum. Zararın neresinden dönülürse kardır.

Namaz için abdest almak erkeklere farz olduğu kadar, kadınlarımıza da farz olduğunu söylemeye gerek var mı?

Cenaze İçin Görevlendirilen Otobüsler, Cami Bahçesine Neden Girmez!

Geçtiğimiz haftalarda Cedidiye camiinde öğlen namazına müteakip bir cenaze namazı kılmıştık. Cenaze namazından sonra imam şöyle bir anons yaptı. Cenazeye katılmak isteyen cemaat için görevlendirilen otobüsler trafik sıkışıklığı nedeniyle Küçüksu Parkının orada bulunmaktadır diyerek cenazeye gitmek isteyen cemaat oraya doğru yönlendirilmişti.

Belediye binasının önüne, gerektiğinde her türlü araç girerken cenaze için görevlendirilen otobüsler neden girmez? Trafik sıkışıklığı şehir içinde olur, doğrudur. Ama Cedidiye camiinin önünde hiç olmaz.

Şaka gibi geldi bana. Ama şaka değilmiş meğer. Tepkiler üzerine sonradan bir otobüs için müsaade edilmiş. Yetmez 2. de olmalı!

Ben inanıyorum ki Belediye Başkanımız Mehmet KELEŞ?in bu işten haberi yoktur!

Yol Boylarındaki Mescitler!

Her birimiz zaman zaman uzun bir yolculuğa çıkarız. Mesela İstanbul veya Ankara?ya giderken otobüs veya otomobilimiz ile yol boylarında ihtiyaç gidermek için mola veririz. Mola verildiğinde insanlarımız tuvalet ihtiyacını karşılamak için gittiği tuvaletler maalesef pek temiz değil! Namaz kılmak için abdest almak istediğinizde ya şadırvan türü bir yer yok, ya da lavabolar pek uygun değil.

Tuvalete giriyorsunuz tuvaletler temiz değil. Ya kağıt mendil yok, ya kağıt mendil aparatı bozuk, ya da kırık! Tuvaletler mescide ya çok yakın, ya da çok uzak.

Mescide giriyorsunuz mescitler temiz değil! Bir Müslümana yakışır temizlik yok. Ya süpürülmemiş, ya kapısı zor açılır veya zor kapanır, ya ayakkabılığı yok, ya da hoş olmayan kokuya sahip. Bu konuda daha dikkatli ve örnek olmak gerekmez mi?

Az da olsa bazı tesislerde, örnek gösterilebilecek şadırvan ve mescit var. Ama sayıları oldukça az. Sayılarının çoğalması gerekir. Bu işlerle kim ilgilenir bilmem ama birisi ilgilenmeli!

Esen kalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.