?Kut?ül Amare? Zaferi!

I. Dünya Savaşında Britanya?nın kamuoyunu ve bütün politikasını sarsan ?18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi? bizim tarih yazımında unutulmasa bile geniş kitlelere pek öğretilmeyen bir başka zaferle, İngiliz (Britanya) halkının ve hükümetinin inancını sarstı! Bu ?Kut?ül-Amare Zaferi?ydi.? Peki nasıl kazanıldı?

Basra mücadelesinin henüz daha başlarında İngiliz kuvvetlerine karşı hatırı sayılır başarılar elde eden Süleyman Askeri Bey, İngilizleri takibi sırasında önüne çıkan kalın tel örgüleri aşamamış, söz konusu teli kesecek makasın olmayışından dolayı eratı, yakınlarda bulunan bataklık üzerinden geçirmeye kalkmıştır. Ancak söz konusu geçiş sırasında asker içinden boğulanlar olduğu gibi kendisi de yaralanmış ve istenilen başarı sağlanamamıştır. Hazin tabloyu kendisine mâl eden Süleyman Askeri Bey, beylik tabancası ile intihar etmiştir. (14 Nisan 1915)

20 Nisan 1915?te Süleyman Askeri Bey?in yerine, Alman Goltz Paşa?ya bağlı olarak, Basra Bölgesindeki İngilizlere karşı mücadele eden Osmanlı Ordusu kumandanlığına ?Nurettin Paşa (sakallı)? atanarak Türk birliklerini komuta etmiştir.

Basra?nın işgalinden sonra hızla Kuzey?e, yani Bağdat?a ilerleyen İngilizler, 29 Eylül 1915?te ?Kut?ül Amare?yi? işgal etmişler ve Selman-ı Pak kasabasına doğru harekete geçmişlerdir. Ancak Nurettin (sakallı) Paşa?nın komutasındaki Osmanlı Ordusu, Selman-ı Pak?ta İngilizleri ağır bir yenilgiye uğratmış ve İngiliz ordusu 3 Aralık 1915 tarihinde Dicle Nehrinin doğal yapısından kaynaklı bir yarım ada şeklinde bulunan ve 1915 yılı nüfus sayımına göre 6500 kişi nüfusu bulunan ?Kut?kasabasına geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Basra körfezi civarında İngilizlerle Osmanlılar arasındaki mücadelede 1. Dünya Savaşının başından beri hemen hemen her cephede var olan Türk-Alman anlaşmazlığı burada da kendini göstermiş ve Goltz Paşa ile Nurettin (sakallı) Paşa arasında yaşanan bir tartışma sonucu, 10 Ocak 1916?da Halil (Kut) Paşa, Nurettin Paşa?nın (sakallı) yerine göreve getirilmiştir.

Halil (Kut) Paşa, 1882 doğumlu olup, Mustafa Kemal Paşa?nın sınıf arkadaşıdır ve dönemin Genel Kurmay Başkanı ve Başkumandan vekili Enver Paşa?nın kendisinden 1 yaş küçük amcasıdır. O da askerliğe Balkanlarda çete savaşları ile başlamış, bilahare Trablusgarp?ta İtalyan?lara karşı mücadele etmiş ve Balkan savaşının patlak vermesi üzerine yurda dönmüştür.

Bağdat?ı ele geçirip, 1915?i, 1916?ya bağlayan yılbaşını (noeli) Bağdat?ta kutlamayı planlayan İngilizler, çok kolay gördükleri amaçlarına bir türlü ulaşamamışlar, Şatt?ül-Arap(Dicle ve Fırat nehirlerinin birleştiği büyük ırmak) kanalı ile birleşen Basra Körfezi'nin 350 km. kuzeyinde,Bağdat?ın 170 km. güneyinde bulunan?Kut?ül Amare?kasabasında çakılıp kalmışlardır.

Bu doğrultuda, kuşatmayı yarmak için Mart ve Nisan aylarında 3 büyük saldırı yapan İngiliz?ler amaçlarına ulaşamadılar.  19 Nisan 1916?da 6. Ordu Kumandanı Alman Goltz Paşa Bağdat?taki karargahında tifüsten ölünce yerine artık efsaneleşmiş olan Halil Bey, Halil Paşa ünvanı ile tek yetkili olarak görevlendirilmiştir.İngiliz üniformalarıyla savaşan askerlerin büyük çoğunluğu Hindistan?dan getirilen ve ?Müslümanların Halifesi İttihatçıların elinde esirdir, sizler O?nu kurtarmaya gidiyorsunuz? diye kandırılan Hintli Müslümanlardır.

Bağdat?ta matbaalarda bastırılan ve din kardeşliği vurgusu yapılan bildiriler, Alman uçaklarıyla ?Kut?ül Amare? semalarından atılmış ve zaten gönülsüz olan Hintli Müslümanlar etkilenmiştir. Bu bildiriler o derece etkili olmuştur ki, binlerce Hintli asker, tetik çeken parmaklarını ya kesip atmış, ya da ciddi manada yaralayarak savaş dışı kalmışlardır.

1.Dünya savaşında Türk ordusu hemen hemen her cephede açlık ve beslenme sorunu ile karşı karşıya kalmışken, İngilizlerin açlıkla imtihanı, tarihleri boyunca yalnız ?Kut?ül Amare?de? olmuştur. 5 ay kuşatma altında kalan yaklaşık 15.000 askerin erzakı tükenmiş ve binek hayvanları (at, eşek, katır) kesilerek yenilmeye başlanmıştır. Halil Paşa, bir bildiri daha bastırarak, ?İslamiyet?te söz konusu hayvanları yemenin dinen caiz olmadığı, buna karşılık İngiliz menfaatleri için savaşmanın ve aç kalmanın hem bu dünyada, hem öbür dünyada hiçbir fayda sağlamayacağı? şeklinde Hintli Müslüman askerleri uyarmıştır.

Güneyden Basra Körfezi üzerinden gelen kuvvetler engellenmiş, ?Kut?ül Amare?den?de kuşatmanın yarılmasına müsaade edilmemiş ve kuşatma altındaki İngilizler, iyice köşeye sıkışmıştır. Bir savaş geleneği olarak Halil Paşa, General Townshend?e mektup yazarak içler acısı durumunun farkında olduğunu ve teslim olmaktan başka çaresinin bulunmadığını bildirmiştir.

Üstün İngiliz Devletinin bir Generali olarak, hakir görülen bir devletin derme çatma kuvvetlerine karşı teslim olmak istemeyen Townshend, Halil Paşa?ya, 1.000.000 (bir milyon) Sterlin para ve elinde bulunan tüm silah ve cephaneyi teslim etme karşılığı ?Kut?ül Amare?den? çıkmayı teklif etmiştir. Devamı yarın.

Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.