Düzce TV ekranlarında yayınlanan Sağlık Rehberi programında bu hafta günümüzde en önemli sağlık sorunlarının başında gelen fazla kilolardan kurtulmanın yolları konuşuldu. Programın bu haftaki konuğu ise Düzce Özel Çağsu Hastanesi Diyetisyeni Hilal Büşra Tekin oldu. Açıklamasında diyabet hastalığına da değinen Dyt. Tekin, hastalığın belirtilerine karşı vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Düzensiz beslenme ve abur cubur alışkanlıklarıyla birlikte meydana gelen ve önemli sağlık sorunlarına yol açan fazla kilolardan kurtulma yollarını, Düzce Özel Çağsu Hastanesi Diyetisyeni Hilal Büşra Tekin, Sağlık Rehberi Programında detaylı olarak anlattı.
“Önemli olan öğünlerde çeşitlilik sağlamak”
Yiyerek zayıflamanın daha sağlıklı olacağını belirten Diyetisyen Hilal Büşra Tekin, şu ifadelerde bulundu:
“Yiyerek zayıflatmanın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Sağlıklı beslenme dediğimiz zaman genellikle önünüzde bir tabak varsa bu tabakta her ürünün bulunması kastediyoruz. Bir bölümünde et ürünleri, bir bölümünde sebze, tahıl ürünleri, meyvemiz ve ekstradan yanında süt ve süt ürünleri olursa bu tabak bizim için sağlıklı bir beslenme olur. Tamamen sadece et ürünü ya da tamamen sadece sebze ürünü olacak şekilde değil de hepsinin bulunduğu bir tabak bizim için sağlıklı beslenme demektir. Önemli olan öğünlerde çeşitlilik sağlayıp o kaloriyi kısabilmek. Çünkü hepsinde ayrı ayrı vitamin ve mineraller bulundurduğu için hepsini almasını istiyoruz vücudun. “
“Beyaz ekmek zararlı”
Beyaz ekmeğin çeşitli hastalıklara yol açtığa konuşmasında yer veren Dyt. Tekin, şöyle devam etti:
“Tahıllı ekmekleri daha çok tercih ediyoruz. Beyaz ekmek sizin daha fazla kalori almanıza neden olur. Tabii zayıflama önerilerinde onu daha çok tercih ediyoruz. Ayrıca bazı hastalıklarda beyaz ekmeğin zararları daha fazla bulunuyor. O yüzden genellikle tahıllı ekmeğimiz olsun, kepli, tam buğday olabilir. “
“Sağlıklı yemek daha önemli”
Güne kahvaltıyla başlamanın çok önemli olduğunu belirten Dyt. Tekin, şöyle konuştu:
“İnsanlar hemen zayıflamak istiyor. Sağlıklı beslenmektense, daha az miktar yiyelim, daha az kalorili şeyler verin ben hemen zayıflayayım diye bana gelen çok fazla insan oluyor. Ama biz bunu istemiyoruz çünkü iki ay sonra hasta bana gelmeyi bıraktığı zaman ne oluyor, normal yemeye başlıyorlar. O yüzden sağlıklı yemek daha önemli. Bunun yanında önemli olan bir şey de, paketli ürünleri hayatımızdan çıkartabilmek.
Sizlere göre bir beslenme planı oluşturuyoruz. Güzel bir kahvaltıyla güne başlamanızı sağlıyoruz. Sabah kahvaltısı çok önemli. Hiç vaktim olmuyor, sabahları kahvaltı yapamıyorum diyen bireylerin bile an azından sabahları bir bardak süt içmesini istiyorum ben. Çünkü mideye bir şey girmesi lazım. Mideye bir şey girmesi, düzenli beslenmek metabolizmayı hızlandıran şeyler kesinlikle. Sabahları mideye bir şey girmezse metabolizma çalışmamaya başlıyor, gün içinde de aynı şekilde devam ediyor. “
Ara öğünlerde hangi besinler tüketilmeli?
Ara öğünlerde neler yenmesi gerektiği açıklayan Dyt. Tekin şunları söyledi:
“Ara öğünlere gelecek olursa. Meyve önerebilirim mesela. Fakat önemli bir tane meyve yiyiyorsunuz bir tabak mı? Mesela bir küçük elma bizim için bir porsiyon. 2 tane mandalina bir porsiyondur bizim için. Önemli olan bir tabak dolusu değil bir porsiyon meyve yiyebilmek. Bunun kontrolü sağlanabilmeli. Ara öğünlerde ayrıca süt, yoğurt, ayran tarzı şeyler veriyoruz. Leblebi olur kuruyemişler olur hepsini vermeye çalışıyoruz. Çeşitlilik sağlamaya mutlaka çalışıyoruz.
Sağlıklı beslenmeye başladığınız ilk haftadan sonra vücut zaten alışmaya başlıyor bu düzene. Bizim için önemli olan düzenli beslenebilmek. Sizin kalktığınız saatten sonra 2-3 saatte bir sürekli bir şeyler yiyip vücudunuzun ihtiyacı olanı almak. Mesela geceleri atıştırma ihtiyacı hissediliyor. Siz düzenli beslendiğiniz zaman düzenli meyve yediğiniz zaman bazen çikolata ihtiyacınız bile olmuyor. Çünkü meyveden gerekli şekeri almış oluyorsunuz."
“Acıkma hissiyle susama hissini karıştırmayın”
Acıkma hissiyle susama hissinin karıştırıldığı ve bu nedenle fazla besin tüketiminin yakıldığı söyleyen Dyt. Tekin, şu ifadelerde bulundu:
“Bazen acıkma hissiyle susma hissimizi karıştırabiliyoruz. Kış ayları geldiği zaman yaz aylarına göre daha az susama ihtiyacı duyuyoruz. Susamadığımızı hissedip su içmiyoruz çoğu zaman. Su içmeyince açlık mı yaşıyoruz susuzluk mu yaşıyoruz bunu anlamıyoruz. Bu yüzden direkt olarak yemeğe sarılıyoruz. İlk önce su içmek yerine yemek yemeyi tercih ediyoruz. Gece yatmadan önce ve sabahları mutlaka su ihtiyacımızı gidermemiz gerekiyor.”
Diyabet hastalığının belirtileri neler?
Açıklamasında diyabet hastalığına da yer veren Tekin, diyabet hastalığının hangi belirtileri verdiğini şöyle sıraladı:
Diyabet (şeker hastalığı), vücudumuza bu şekerleri ve çikolataları alıyoruz bunların temel maddesi glikoz dediğimiz şey. Bu glikozu hücrelerimiz kullanıyor ve enerji üretiyor. Ama şeker hastalığında bu enerji üretim kısmında sıkıntı yaşıyoruz genelde. Bu glikozumuz kanda birikiyor ve yükselmiş oluyor. Bunun sebebi de midenin arkasında pankreas denilen bir organ var. Bu organlar insülin hormonu üretiyor. Bu insülin hormunu vücudun şeker dengesini sağlayan hormon. Ama üretilmediği zaman kan şekeri yükseliyor ve şeker hastalığı meydana gelmiş oluyor. Diyabetin de çeşitleri bulunmakta. Tip1 Diyabet, Tip2 Diyabet, bunun dışında Prediyabet dediğimiz diyabet çeşitleri var. Şeker hastalarında spora 5 veya 10 dakika gibi kısa sürelerle başlıyoruz ki vücudu çalıştırsın, o kilolardan kurtulabilecek derecede olsun.
Şeker hastalığını ağızda susama, gece çok susayarak kalkıyorsak, uzun süreli açlık hissi duyuyorsak, çok fazla idrara çıkıyorsak, öfkelenme, sinirlilik, halsizlik, yorgunluk… Bunların hepsi şeker hastalığının belirtisi olabilir. Bunları hissediyorsanız bir doktora gitmenizde fayda vardır. “
“Dışarıda yapılan spor daha cazip”
Kış aylarında evlere kapanan insanlara da önerilerde bulunan Dyt. Tekin, son olarak şunları söyledi:
“Doğada yürüdüğünüz zaman temiz havayı da içinize çekebiliyorsunuz. Düzce’de çok fazla ormanlık alanlara sahibiz. Bu yüzden dışarıda yapılan spor daha cazip hale geliyor. Fakat kış günlerinde biraz daha evlere hapsoluyoruz. Evlerimizde en azından 10 dakika bile egzersiz yapmak çok iyi gelecektir. “
Haber: H. DURNA
