Bir Ağustos Dünya Düzce Günleri

Düzceli, Düzce’sine ‘Tutkun’dur’, sevdalıdır, aşıktır...

Dünya’nın neresinde olursa olsun Düzce’nin adını, 81 Düzce plakasını görünce içi ürperir, vatan sevdası depreşir.

Düzce’miz yıllardır devletinden, hükümetinden üvey evlat muamelesi görmüş, Bolu ilinin ilçesi olarak ne verirlerse kaderine razı olmuştur.

14 olan plakalı arabalarının arkasına ‘DÜZCELİ’, ‘YEŞİL DÜZCE’, ‘ŞİRİN DÜZCE’ ibaresini koyarak eziklikten kurtulmaya çalışmıştır.

Bolu’dan nüfus olarakta, sanayi, ziraat, spor olarakta, pazar olarakta her yönüyle üstündür.

O zamanlar Bolu ilinden beş millet vekilinin dördü Düzce’den çıkardı.

Düzce konum ve ulaşım olarak batı Karadeniz’in pazarı, yıldızı ve göz bebeğidir.

Asrın felaketi Marmara ve Düzce depremlerinde binlerce can vermiş, şehir yerle bir olmuştur.

O kadar acılara, kayıplara rağmen ‘DÜZCEMİZİ SEVİYORUZ, AYRILMAYACAĞIZ’ diyerek doğduğu, doyduğu vatanına sahip çıkmıştır.

Depremlerden sonra bırakıp kaçanlarda olmuş, Düzce kendini toparlayıp, ayağa kalkınca geri dönmüş ve mahcup olmuşlardır.

Devletimiz depremlerden sonra Düzce’mize sahip çıkmış, biran önce toparlansınlar, devlet imkanlarından direkt olarak yararlansınlar diye Düzce’yi il yapmış, 81 plakayı da vermiştir.

Düzce’m yirmi sene gibi kısa bir zamanda nüfusunu dörde, beşe katlamıştır. Beş organize sanayisiyle, büyüme hızını arttırmış, birçok illeri geride bırakarak hak ettiği yerlere gelmiş, daha da büyüyeceği sinyallerini vermiştir.

Önümüzdeki on yılda nüfusunu yedi yüz binlere çıkarıp, BÜYÜKŞEHİR olmayı alnının teriyle hak etmeye çalışacaktır.

Düzce üniversitesi en genç üniversite olmasına rağmen büyük bir aşama kaydedip, öğrenci sayısını kırk binlere taşımıştır.

Belediyemiz ve kent konseyimiz, yerinde ve güzel bir kararla Düzce plakamız 81’den ilham alarak, sekizinci ay olan Ağustos’un birinci gününden sekizinci gününe kadar

BİR AĞUSTOS DÜNDA DÜZCE GÜNLERİ olarak taçlandırmayı uygun görmüşlerdir.

Düzcemiz pek çok ilden daha şanslı olan, doğal güzelliklerin zenginliği ile adından söz ettirmeye hazırlanıyor.

Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, tarihi kalıntılarıyla her adımda sizi geçmişe götürüyor.

Son yıllarda Konuralp Kırk Basamaklar olarak bildiğimiz tarih hazinelerine kazdıkça ulaşıyor, her gün yeni, güzel haberler gelmesini bekliyoruz. KONURALP’ten TARİH FIŞKIRIYOR.

DÜZCE BATI KARADENİZİN ANTİK KENTİ OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR.

Bu tarihi başarıda emeği geçen tüm insanlara özellikle Düzce’mizin büyük şansı olan Bakanımız, Başkanımız, medarı iftiharımız Sayın DR FARUK ÖZLÜ beyefendiye Düzce sevdalıları adına teşekkürü bir borç biliriz.

Düzce’miz turizm yolunda da hatırı sayılır atılımlar içindedir. Şehir içi ve yaylalarımızda hummalı çalışmalar yapılıyor.

Yaradan’ımızın lütfettiği Torkul yaylası, Kardüz yaylası, Topuk yaylası, Karayayla, Pürelli yaylası, Odayeri yaylası, Güzeldere şelalesi, Aktaş şelalesi, Samandere şelalesi, Saklıkent şelalesi, Aydınpınar şelaleleri, Trekking ve kamp yapmak isteyenleri bekliyor. Karavan ile seyahati sevenlere kucak açıyor.

Fakıllı mağarası, Aksu mağarası, Gökçeağaç mağarası, Çamlı mağarası, mağara turizmi ve yeni keşifler yapmayı düşünenlere alternatif oluyor.

Efteni gölü kuş cenneti, Torkul göleti, 150 çeşit su kuşu türüne ev sahipliği yapıyor.

Akçakoca yeşili, maviyi bir arada bulunduran, inci gibi kumu, kilometrelerce uzanan sahil şeridiyle Ankaralıların göz bebeği.

Akçakoca’dan, Ankara’ya, İstanbul’a yaklaşık iki buçuk saatte ulaşabilirsiniz.

Akçakoca Ankara’ya, Bolu’ya, Düzce’ye en yakın deniz.

Akçakoca Eylül’de de harika, balık bol, Karadeniz göl gibi sakin, YUNUSLAR İNSANLARA SELAMA DURUYOR..

Geniş bilgi için Akçakoca Eylül’de güzel yazımı da takip edebilirsiniz.

BUNLARI YAPMADAN DÜZCE’DEN GİTMEYİN

Ceneviz Kalesi, yeni gelişme ve buluşlarla Konuralp anttık kenti ve müzesini gezmeden, Akçakoca’da balık yiyerek, sahilde gün batımını izlemeden, Efteni kuş cenneti ile Güzeldere şelalesini görmeden, fındık ve tütün kolonyası almadan, yöreye özgü Karadeniz mutfağını, tatar böreği ÇİBÖREGİ, Akçakoca meşhuru MELENGÜÇÇEĞİ tatlısını yemeden, Çerkes ve Abhaz yemeklerini yemeden, yaylalarında yöre insanının size sunduğu soğuk ayranı içmeden, Şelalelere giderken kestane ve böğürtlen toplamadan, Çerkes ve Abhaz ezgileriyle oynamadan, Melen çayında tadına doyum olmaz rafting yapmadan, at çiftliklerinde at binmeden dönmeyin...

TÜM DÜZCE SEVDALILARI, 1 VE 8 AĞUSTOS GÜNLERİNDE GECESİ VE GÜNDÜZÜ DOLU DOLU ETKİNLİKLERİ KAÇIRMAYIN...

DÜZCE’Yİ SEVMEYENLER ÖLMESİN, TANIYINCA NASILSA SEVECEK...

Sevgi saygı ve hürmetlerimle...


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
29.07.2022
18:51

Déğerli düzçe sevdalısı kardeşim ifadelerinizden çok duygulandım Allah ne muradınız varsa versin inşallah Benim türkiye genelinde yedi adresi olan biriyim fakat yıllık zamanımın dörtte üçü düzçede geçiyor en çok yatırımlarım Çifliğim düzçede çünkü düzçemizde seviyorum selamlar

Katılıyorum   Katılmıyorum
%59,09
Ruhi kap


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.