Gündem Programında Nostalji Rüzgarları Esti

Gündem Programında Nostalji Rüzgarları Esti

 Düzce TV ekranlarında yayınlanan Gündem programında bu hafta nostalji rüzgarı esti.  Mehmet ibrahimoğlu’nun annesi, aynı zamanda Kız Meslek Lisesi’nin eski müdürü Merhume Ayşe Necla İbrahimoğlu, hem subaylık hem de öğretmenlik anılarını paylaştığı görüntüleriyle nostalji bölümünde yer aldı.  Eski Düzce Lisesi Müdürü eşi Orhan ibrahimoğlu’nun tayini sebebiyle Düzce’ye geldiklerini belirten İbrahimoğlu,  kadınların iş hayatındaki yerinin çok düşük seviyelerde olduğu dönemde aldığı subaylık eğitimi ve öğretmenlik görevinden bahsetti. 

"Çocuklar büyüyene kadar çalışmadım"

 Eski Düzce Lisesi Müdürü eşi Orhan İbrahimoğlu’ndan bahseden Ayşe Necla İbrahimoğlu  “İlk olarak Sivas’ta çalışmaya başladı. Birkaç ay orada görev yaptıktan sonra, önce Akçakoca’ya daha sonra Düzce’ye tayin edildi ve Düzce'de emekli olana kadar çalıştı. Uzun süre müdür olarak çalıştı. O şekilde emekli olduk. Ben ilk başta çocuklar büyüyene kadar çalışmadım. Daha sonra emekli olana kadar çalıştım” dedi.

"Eşim gece bile öğrencileriyle ilgilenen bir öğretmendi"

Eşinin çok disiplinli olduğundan bahseden Ayşe Necla İbrahimoğlu eşinin gece saatlerinde dahi öğrencileriyle ilgilendiğini, öğrencilerinin ders çalışması için elinden geleni yaptığına değindiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 “Orhan çok disiplinliydi. Okulda çok disiplinliydi. Gece bile öğrencileriyle ilgilenirdi. Onlara gece baskınlar yapardı. Çocukların en çok çalıştığı, en çok gittiği yer neresiyse oraya giderdi. Çocukların ders çalışmasını sağlamaya çalışırdı. Bir gün yine polisi alıp onların takıldığı yere gitmişti ve onu görür görmez öğrencileri ayağa kalkmıştı. Onları ayakta görünce halkta ayağa kalmıştı. Önce deprem oluyor sanmışlar herkes ayağa kalkınca fakat bakmışlar ki Orhan gelmiş” diye ekledi.

"Subaylık eğitimi aldım"

 Askeri okulda aldığı eğitimden ve yaşanan birtakım zorluklardan bahseden Ayşe Necla İbrahimoğlu “Hava radar kursuna giderken evden Sirkeciye kadar gidip orada trene binerdik. Daha sonra Florya’ya giderdik. Orada 3-4 askeri araba bizi beklerdi. Sonra bize asker elbisesi dağıtmışlardı. Asker elbiselerini giyip, kepimizi takıyorduk ve o şekilde otobüslere biniyorduk. Ondan sonra dört ayrı bölge vardı. Ben ilk olarak harekat odasındaydım. Bizim odamızda çok büyük bir salon vardı. Bu salonun orta yerinde de Türkiye Fiziki Haritası vardı. Onun üzerinden bize nasıl hareket edeceğimizi ve bir uçağın nasıl kaldırılacağını ve indirileceğini bize öğrettiler. Genç çocukları uçtuklarında biz idare ederdik. Yüksekliklerini hızlarını söylerdik, onları indirirdik çünkü önümüzdeki büyük haritada nereye ineceklerini görüyorduk. Bir gün bir arkadaştaydı sıra, onları hareket ettirirken biz de dinlerdik. Bir gün bir arkadaşın konuşurken sesi titremeye başladı. Konuşması tuhaflaştı. Meğerse pilot diyormuş ki; ben denizin üzerindeyim, benim benzinim bitti, denizin üzerindeyim ve başka inecek yerim yok haberiniz olsun diye. O arkadaş öyle söyleyince bizde hemen ilgili yerlere haber verdik. Yanımıza yüzbaşı geldi, çocukla konuşarak onu orada daha Bursa’ya girmeden bir araziye indirdi. Çok sakindi” şeklide konuştu.

"Siz Türk Ordusuna teğmen olarak katıldınız” diye bir yazı çıktı

 Aldıkları askeri eğitim bittikten sonra düzenlenen törende, üstlerinin nüfus cüzdanlarının arkasına yazdıkları duygusal notu şu sözlerle anlattı:

 “Daha sonra kursumuz bitti askeri bir tören yapıldı. Ondan evvel bütün nüfus kağıtlarımız istenmişti. Törenden sonra hepimize nüfus kağıtlarımızı geri verdiler. Verdiklerinde bir de baktık ki nüfus kağıtlarımızın arkasında şu yazıyordu “Siz çok başarılı çalışmalar yaptınız ve on numarayla sizi mezun ettik. Aynı zamanda da siz Türk Ordusuna teğmen olarak katıldınız” diye bir yazı çıktı. O zamanlarda sanıyorum ki teğmenlere ihtiyaç vardı fakat henüz kullanılmadan biz onları atlattık.”

Başarılarla dolu hayat hikayesi...

18 sene boyunca çocuklarına bakmak için çalışamadığını söyleyen İbrahimoğlu, panayırda karşılaştığı Kaymakamın ona öğretmen lazım olduğunu söylemesi üzerine çalışmaya başladığından bahsetti. Ayşe Necla İbrahimoğlu “Okulu bitirdikten 18 sene sonra başladım çünkü çocuklar küçüktü. Bir gün panayır oldu o zamanın kaymakamıyla beni tanıştırdılar. Bana dedi ki bizim kimya ve fizik derslerimiz boş hemen hoca hanımı atayalım bizim okula dedi. Ondan sonra Orhan dedi ki bizim daha çocuklarımız küçük onlar biraz daha büyüsün ondan sonra başlar dedi. 18 sene sonra çocuklarıma sahip olabildim. 1992 yılında emekli oldum. Bir sürü öğretmen arkadaş vardı. Hiç yabancı yer gibi gelmedi çünkü çoğunluğu tanıyordum, arkadaştık” dedi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
10.04.2021
13:23

Sayın hocam...Ellerinizden saygılarımla öpüyorum..Sağlıklar diliyorum..

Katılıyorum   Katılmıyorum
%54,17
LÜTFÜ IŞIK


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.