2001 yılında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Düzce’de yapılan araştırmalar sonucu hava kirliliğinin rapor tutulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Dinçer, 20 yıl geçmesine rağmen aynı sorunla tekrar tekrar karşılaşıldığını ifade etti. Dinçer ayrıca, yaptığı araştırmalar sonucu hava kirliliğinden en çok çocukların ve yaşlıların etkilendiğinin de altını çizdi.
İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Doç. Dr. Erkan Dinçer, Düzce’nin kronik sorunu haline gelen ve halen kalıcı bir çözüm bulunamayan hava kirliliği sorunu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hava kirliliği ile ilgili daha önce birçok kez açıklamada bulunan ve araştırmalarına devam eden Doç. Dr. Dinçer, hava kirliliğinden en çok çocukların ve yaşlıların etkilendiğini belirterek, ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olduğuna dikkat çekti.
“Kendini düşünmüyorsan çocuğunu düşün”
Hava kirliliği ile ilgili acilen önlem alınması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Dinçer şöyle konuştu:
“Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peri Meram Arbak ile iletişime geçip birtakım bilgiler aldım. Bu bilgilerde şöyle açıklamalar yer alıyor; özellikle çocuklarda ve yaşlılarda bu hava kirliliği birçok hastalığa neden oluyor. Hadi bizim yaşımızdaki insanlar belirli bir süre yaşadık ama çocuklarda özellikle solunum yolu hastalıkları için bu çok etkili. Düzce’de yaşayan insanlar için şunu düşünüyorum; kendini düşünmüyorsan çocuğunu düşün, torununu düşün. Hava kirliliği önlem alınması gereken bir durum.
Ben inşaat mühendisiyim ancak ben bu konuyu derinlemesine araştırıyorum. Düzce’deki hava kirliliği konusu gerçekten rahatsız edici. İnsan dışarı çıktığı zaman temiz hava solumak istiyor. 18 Temmuz Stadyumu’nun olduğu yerde bir yürüyüş parkuru var. Burada yürüyen arkadaşlarım var. Bu hava kirliliği olduğu zaman göğsümde sıkışma hissediyorum diyorlar. Genç olan arkadaşlar dahi bu rahatsızlığı hissedebiliyor.”
“Bahçeşehir’den baktığımda Düzce sis altında kalıyor”
Bahçeşehir Bölgesi hava kalitesi açısında Merkez’e oranla daha iyi. Hatta bende bazen yürüyüş yapmak için Bahçeşehir’e gidiyorum. Merkez’de egzoz gazının içinde yürüyüş yapmaktansa Bahçeşehir Bölgesi’nde bulunan Kent Ormanı’nda yürüyüş yapıyorum. Oradan Düzce’ye baktığım zaman yoğun sis altında oluyor.
“20 yıl önce hava kirliliği ile ilgili rapor tutulmuş”
2001 yılında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Düzce’de yapılan araştırmalar sonucu hava kirliliği ile ilgili rapor tutulmasına rağmen 20 yıl içerisinde herhangi bir önlem alınmadığına dikkat çeken Dinçer, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu konuda yaptığım incelemeler artasında dikkatimi çeken bir şey oldu. 2001 yılında deprem sonrasında Devlet Planlama Teşkilatının elemanları buraya gelmiş ve bunlar Düzce’deki gelişimle ilgili bir plan raporu hazırlamışlar. Bu raporda Düzce turizm açısından en önemli yüksek hava kirliliğine maruz. Ayrıca estetikten uzak ve plansız bir kentleşme olduğunu belirtmişler. Tam 20 sene evvel tutulan raporda hava kirliliği sorunu yer almış. Bakıyorum ve 20 sene içerisinde hava kirliliği probleminin ortadan kalkmadığını görüyorum. Basında her zaman Kasım ayından sonra hava kirliliği haberlerini görüyoruz.”
“20 yıl sonra aynı sözleri duyuyoruz”
Raporda yer alan sorunlara 20 yıl sonra dönemin valisi ve belediye başkanı tarafından yeniden aynı sorunlara değinildiğini belirten Dinçer;
“Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün internet sayfasında yer alan temiz hava eylem planını da inceledim. Eski Düzce Valisi Zülkif Dağlı’nın bir sözü yer alıyor planda, “Doğal güzellikler ön plana çıkmaktadır. Ancak gelişen sanayisi ve artan nüfusu bununla birlikte önemli transit yolarının geçiş güzergahında bulunmasından dolayı Düzce’de bir hava kirliliği söz konusudur” diye. Bununla ilgili Belediye Başkanımız Faruk Özlü’nün de sözleri yer alıyor bu planda. 20 sene sonra bir şehrin valisi bir şehrin belediye başkanı yine aynı şeylere değiniyor. Evet doğal güzelliklerin olduğu bir şehir ancak böyle bir sorun var. Bu doğal güzellikleri de bu kirlikle zaman içerisinde yok edeceğiz gibi geliyor” dedi.
“Uyarıları dikkate almadık”
Sanayi kuruluşlarının yer seçiminde tarım arazilerinin ve su kaynaklarının korunmasına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Dinçer son olarak şunları söyledi:
20 sene önce tutulan raporda, yeni kurulacak sanayi tesisleri, yer seçiminde Düzce ilindeki tarım alanlarının ve su kaynaklarının korunması hususu göz önünde bulundurularak kurulması diyor. Geçen 20 yıl içerisinde biz tarım topraklarını korumak, su kaynaklarını korumak konusunda sanayi tesislerinin yer seçiminde böyle bir konuyu dikkate almış mıyız? Neden bu uyarıları dikkate almamışız? Çünkü bu birinci sınıf tarım topraklarının oluşması öyle bir iki sene değil gerçekten uzun zamanda oluşuyor."
Haber: H. DURNA
