Düzce’de hava sıcaklıklarının sıfırın altında 26 derecelere kadar düşmesi ile birlikte çiftçilerin mahsulleri dondu. Seralarda yetişen ürünlerin bile donması çiftçileri hayretler içerisinde bırakırken, elde kalan ürünler çiftçilere maddi zarar verdi.
Son yılların en soğuk haftasını geçiren Düzce’de birçok çiftçinin mahsulleri dondu. Tarlalarda ekili olan ürünlerin yanı sıra seralarda dikili olan ürünlerin bile donması çiftçileri hayretler içerisinde bıraktı.
Düzce’de baba mesleği olan çiftçiliği sürdürmeye çalışan Selçuk Eroğlu, ilk defa böyle bir olay ile karşılaştıklarını belirterek, sera içerisinde ki marulların don sonrasında yok olduğunu belirtti. Eroğlu: “ Çok beklediğimiz kar yağışı bereketi ile geldi. Biz her yıl bin kök baş marul dikiyorduk. Marullarımız yoğun kar yağışının ardından gelen don ve buzlama nedeni ile maalesef telef olmak durumunda kaldı. Biz çok mücadele verdik. Don olayını beklemiyorduk. Karın böyle soğuk ve ayaz yapacağını düşünmüyorduk. Benden önce çiftçilik konusunda ailem çok tecrübeli. Ben babamla birlikte yoğun kar yağışında seralarımızı kurtarmak için canla başla mücadele verdik. Kesinlikle marullarımızın sera içerisinde donup yanacağını aklımızın ucundan bile geçirmedik. Gördüğünüz şekilde seralarımızda bir çok marulumuz heba oldu. Rokalarımız, maydanozlarımız, Semizlerimiz her biri don nedeni ile yok oldu. Eksi 26 derece soğukluk olduğu için marullarımız o soğukluğa dayanamadı. Dayanamadığı içinde telef oldu” ifadelerini kullandı.
“Annem bana böyle bir olay yaşamadığını söyledi”
Daha öncede bir çok kez soğuk gördüklerini, fakat seralarda ki ürünlerin donmadığını belirten Eroğlu: “Daha önceki senelerde hiç böyle bir şey yaşanmadı. Bu olayın başımıza gelmesinin ardından ben annemlerle konuştum. Bana ‘Oğlum ben böyle bir soğuk gördüm ama marula bu kadar etki ettiğini görmedim’ dedi. Ben böyle olacağını bilseydim önlem alırdım. Tedbirlerimizi alırdık. Biz buraya bir geldik bakım yapmaya bu şekilde görünce hayretler içerisinde kaldık. Bu soğuğa marullarımız dayanamadı” dedi.
“5 bin liraya yakın zararım var”
Mahsullerinin donmasının ardından 5 bin liraya yakın zararı olduğunu dile getiren genç çiftçi: “ Zararımız belki bazı kişiler için çok büyük gelmeye bilir ama 3.5, 4 bin lira civarında bir zararımız var. Bu az bir maliyet olarak görülebilir ama aşımızla, elimizde yaptığımız için bize çok büyük para olarak geliyor. Maydanozlar, rokalar ve diğer donan ürünlerle birlikte bize zararı yaklaşık 5 bin lira gibi bir rakam oldu” şeklinde konuştu.
“Genç çiftçiler desteklenmeli”
Yeni nesilde çiftçinin yetişmediğini, altlardan gelen gençlerin çiftçiliğe meraklarının olmadığını bu yüzden gençlere yönelik çeşitli çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan genç çiftçi Selçuk Eroğlu sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Benim böyle yandı ama diğer çiftçilerle de konuştum. Onlarda da donma olmuş. Düzce’de çiftçilerin yüzde sekseninde marulları yandı. Çiftçilerin mağdur durumda şimdi. Çiftçilere kimse özen göstermiyor. Annem ve babam tarladan çıkmıyor. Emek sarf ediyor, şu marul şu anda yanmamış olsa 3-4 liraya çok zor satıyoruz. Biz zaten bunun fidesini 1 lira 25 kuruşa satın alıyoruz. Kazıyoruz, ilaçlamasını yapıyoruz gübresini veriyoruz. Ama satışına gelindiği zaman kimse almıyor. Cips almak istediğinde fiyat zaten 5 lira. Bunu iki akşam koysan bitmeyecek bu marul. Demek istediğim olay, çiftçiliği öldürürlerse çiftçilik ölür. Alttan gençler bu konuda yetişmiyor. Yeni nesil çiftçiliğe özen göstermiyor. Gençler çiftçiliğe merak etmiyor. Ben merak ediyorum. Elimden geldiğince mücadele etmeye çalışıyorum. Bu şekilde devam ederse bende çiftçiliği bırakacağım. Demek istediğim olay gençliğe ve çiftçilere sahip çıkılması gerekiyor. Hayvancılık ve çiftçiliğin desteklenmesi gerekiyor. Bu konu ile alakalı bir dernek açılıp o dernekler üzerinden gençlerin nasıl daha çok üretebileceği konusunda bilgi paylaşımı yapılması gerekiyor. Genç çiftçileri nasıl daha kalkındırabiliriz konusunda bir şeyler yapılması gerekiyor. Burada söylemek istediğimiz olay, don sonrasında marullarımız yandı. Tarım İl Müdürlüğü’nden veya Ziraat Odası Başkanlığı’ndan destek bekliyoruz. Gençlere destek verilmesi gerekiyor. Mevzumuz 3-5 bin lira değil, bu işten ekmek yiyorduk. Ekmek yemeye devam etmek istiyoruz.” (İHA)
