Genetik Mi Beslenme Mi Daha Etken?

Genetik Mi Beslenme Mi Daha Etken?

Düzce Özel ÇAĞSU Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Erdem Değirmenci, Düzce TV ekranlarında yayınlanan Sağlık Rehberi programının konuğu oldu. Kemik hastalıklarının özellikle Düzce gibi nemli havaya sahip şehirlerde daha sık rastlandığını belirten Dr. Değirmenci, erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekti.

Düzce TV ekranlarında yayınlanan Sağlık Rehberi programının bu haftaki konuğu Düzce Özel ÇAĞSU Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erdem Değirmenci oldu.

Birçok kişide sıklıkla görülen kemik rahatsızlıklarının genetik sebeplerden de kaynaklanabildiğini söyleyen Doç. Dr. Değirmenci, günümüzde erken tanı nedeniyle kemik hastalıklarında daha erken tedaviye başlanabildiğini belirtti.

Özellikle Düzce gibi nemli havaya sahip bölgelerde bu rahatsızlıkların daha sık görüldüğünü belirten Doç .Dr. Değirmenci, “Kemik hastalıkları dünyada da ülkemizde de çok fazla. Tüm dünyada çok sık görülen ve artan hastalıklar bunlar. Nemli, engebeli arazilerde çalışanlarda, zor şartlar altında çalışanlarda daha sık görüyoruz bu rahatsızlıkları.

Nasıl bizim dişlerimiz porselen yapıdaysa eklemlerimizi oluşturan yapılardaki kıkırdak dokular da o denli pürüzsüz ve uyum içindedir. Bu uyumun bozulmasıyla beraber aynı dişlerdeki çürüme gibi eklemi oluşturan kıkırdaklarda da aşınmalar oluyor. Bu da zaman içerisinde ağrıya neden oluyor. Biz buna kabaca kireçlenme diyoruz.

Kalça hastalıklarının temelinde çocukluk çağında oluşan kalça eklemi bozukluklarından tutun da, obeziteye, beslenme alışkanlıklarına, çalışma şekillerine, travmalar gibi çeşitli sebepler kalça eklemlerinde harabiyete sebep olabiliyor. Ama bunun yanında kalça etrafındaki kaslarda, sinirlerde çeşitli hastalıkları barındıran yumuşak doku hastalık grupları da vardı. Dolayısıyla kalça hastalıkları dediğimizde sadece kalça hastalıklarını oluşturan kireçlenmeye bağlı hastalıklardan bahsetmiyoruz. Kimi kişilerde çocukluktan gelen bozukluklar buna sebep olurken kimilerinde ise daha sonra kazanılmış hadiseler kalça eklemi yapısındaki bozukluklara sebep olabiliyor.

Bu nedenle doğumdan itibaren çocukları takibe alıyoruz.  Ultrason ile ilk 4-6 ayda bu tanıyı koyarsak çok daha rahat herhangi bir işleme gerek kalmadan tedavi edebiliyoruz. Bundan 30-40 yıl önce bu tarz tanı yöntemleri yoktu. Çok kişi çocukluktan gelen kalça çıkığıyla beraber ilerleyen hayatında aksamalar, kireçlenme hadiseleriyle karşı karşıya gelebiliyor. Şimdi daha az görüyoruz ama hala daha halkımızın arasında bu tarz çocukluk döneminden gelen nedenlere bağlı kalça rahatsızlıkları mevcut. Onların tedavisi tabii daha ciddi oluyor” şeklinde konuştu.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.