Reflü Hastalığı, Tanı ve Tedavisi

 Reflü Ne Demektir Kelime anlamı olarak geri akım anlamına gelen reflü;  Mide veya oniki parmak barsağında bulunan asidin veya safranın  yukarı doğru çıkarak yemek borusuna ve boğaza gelip bir dizi şikayetlere yol açmasıdır.  Normalde yemekler ağızdan  yemek borusuna oradan mideye ve mideden onikiparmak barsağına doğru ilerler. Yemek borusu ile mide arasında halk arasında mide kapağı olarak adlandırılan bir dizi mekanizma ile mide içeiğinin yemek borusuna geçişi engellenir. Bu mekanizmalardan birinin veya bir kaçının bozulması sonucunda mide içeriği yemek borusuna kaçar ve yemek borusunun alt ucunda tahribat meydana getirir. Buna gasroözefagial reflü (GERH) hastalığı denir.  Reflü çok sık görülen bir durumdur. Yaklaşık olarak  toplumun %20-40 ında haftada bir kez reflü atağı görülmektedir.

Reflü Neden Olur :  Reflü oluşmasınında bir dizi mekanizma vardır. Bu mekanizmaları yapan etkenler şöyle sıralanabilir.   

*Mide ile yemek borusu arasındaki kasların yaptığı mide kapağının gevşemesi 
*Mide fıtığı 
*Şişmanlık 
*Mideden fazla asit salgılanması 
*Mideden yiyeceklerin barsaklara geçişinin yavaşlaması 
*Sigara ve alkol kullanımı 
*Fazla yağlı yiyeceklerin yenmesi 
*Mideye bir seferde aşırı besin gönderilmesi 
*Sırt üstü yatmak

Reflü Ne Gibi Şikayetlere neden olur: Reflü olan hastalarda tipik şikayetler göğüste yanma veağıza acı su gelmesidir.Bazende atipik şikayetler dediğimiz boğazda bir şey takılmış hisi, geniz problemleri, hıçkırık, ses kısıklığı, öksürük gibi şikayetler yapar. Bazende kalp krizi ağrısına benzer bir göğüs ağrısı reflü şikayeti olarak karşımıza çıkar. Bazende yetişkin tipi astım hastalarını incelediğimizde esas nedenin aslında reflü olduğunu görürüz.

Reflüde  tanı Nasıl Konur: Reflü hastalığının teşhisinde en önemli faktör hastanın bize anlattıklarıdır. Hastanın şikayetlerine göre reflü olabileceği düşünülür. hastaların % 80 inde sadece konuşarak  tanı konulabilir. Ancak kesin tanı için üst gıs endoskopisi ve phmetredediğimiz  kullandığımız  bu tanı metodları dünyada olduğu gbib bizde de artık hiç bir yan etki olmadan güvenli bir şekilde ve kolayca uygulanabilir hale gelmiştir.

Endoskopi(gastroskopi) :  hasta hafif uyutulduktan sonra ağızdan  girilerek yemek borusu ve mide ve oniki parmak barsağı, ucunda bir kamera ve ışık kaynağı olan bükülebilir bir alet yardımı ile oluşan görüntünün tv ekranına yansıtılması ile yapılır.Hasta hiç bir şey hissetmez. Reflünün yemek borusunun alt ucunda yaptığı tahribatı gözle görüp tanı koymamıza yarayan  bir yöntemdir. Gastroskopi de hem reflü araştırılır hemde yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağındaki kanser, ülser, polip vb. gibi, diğer hastalıların tanısı konulabilir. Aynı zamanda eğer gastroskopide anormal bir şey görülürse bunlardan minik parçalar alıp  patolojik ineleme ile kesin tanı koymamızı sağlar.

 Eğer gastrsokopide reflünün yemek borusunun alt ucunda yaptığı tahribatı görmezsek ki hastaların çoğunda göremiyoruz o zaman başka bir tetkiklere ihtiyaç duyuyoruz. Bunlar ; ilaçlı mide filmi (ÖMD) PHmetre ve empedans ölçümleri ve manometre gibi tetkiklerdir.

Yemek Borusunda 24 Saatlik Asit (pH) Tayini:(PHmetre): Burundan ince  milimetrik bir kateteri mide ile yemek burusunun birleşim yerinin 5 cm yukarısına yerleştirerek  yemek borusuna kaçan asidi 24 saat boyunca yanımızda taşıdığımız wolkmen gibi bir alete kayıt edilmesi ile  yapılır.Rakamlarla bize kesin olarak reflünün olup olmadığını gösteren bir testtir. Bazende  mideye safra reflüsü olur o da yemek buruna geri kaçar ve safra yemek burusu için mide asidinden daha çok  tahriş edicidir.O zamanda empedans diye başak bir yöntemle bunu tespit etmek mümkündür
 

İlaçlı Film Çekilmesi: Hastaya ilaç yutturularak film çekilir ve yemek borusu ya da midedeki yapısal anormallikler (mide fıtığı gibi) tesbit edilir. 
 

Relü tedavisi nasıl yapılır. Reflü tedavisinde 3 seçenek vardır: Hastanın dikkat etmesi gereken

1.Sosyal yaşam önerileri ve diyet ,2. ilaç tedavisi ve 3.antireflü cerrahi.

Reflü hastalığı olan hastaların dikkat etmesi gerekenler şunlardır.

* Sırt üstü yatmamak veya baş normalden daha yukarıda olacak şekilde yatmak Yaklaşık 30 derece.
*Mideyi çok dolduracak kadar yememek 3 öğün yerine 6 öğün  ve az yemek.
*Yatmadan önceki 3 saat içerisinda çay, kahve,alkol, kolalı içecekler ve çikolata gibi besinleri almamak 
*Sigarayı bırakmak 
*Yemek yiyip hemen sırtüstü yatmamak 
*Fazla kiloları vermek 
*Mide asidini arttıran ilaçları almamak (özellikle aspirin ve bazı ağrı kesici ilaçlar) 
*Dar pantolon veya etek giymemek 
*Boğazda gıcık hissedildiğinde sürekli temizlemeye çalışmamak, su içerek veya yutkunarak gidermeye çalışmak

2. ilaç tedavisi

Reflü hastalığında asit salgısını azaltan veya asitin zarar vermesini önleyecek ilaçlar kullanılır. En çok kullanılan ilaçlar proton pompası inhibitörü (PPI) adı verilen ilaçlardır. Bu ilaçlar en az 6-8 hafta hatta bazen aylarca kullanılırlar. Doktorunuz bu ilaçların dozunu ve süresini size göre ayarlayacaktır. Tipik reflü hastası ilaçları kullandığında şikayetleri tamamen geçer  ve reflüsüz gibi olur. Aslında reflüsü tedavi olmamaktadır. Sadece yemek borusuna geri kaçan mide asidinin azalması sözkonusudur. ilaçlar bırakıldığında reflü hemen geri gelir. bu nedenle genellikle bu ilaçların  ömür boyu kullanılması gerekir.

3. laparaskopik antireflü cerrahi,

Kişi  eğer yaşam beklentisi uzun olan genç biri ise

Diyet-önlem almak istemiyorsa,

İlaçlardan da fayda görüyorsa

Beraberinde mide fıtığı da varsa,

Yemek borusunun alt ucunda reflünün yaptığı tahribat sonucu barret özefatiti dediğimiz özel bir yara varsa

Kişi kalıcı olarak reflüden kurtulmak istiyorsa kurtulmanın en etkili tedavisi anti reflü cerrahi yani ameliyattır.

 Reflü ameliyatını  laparaskopik yani kapalı olarak genellikle 5-6 milimetrilk delikten sokulan borular vasıtasıyla yapmaktayız. Hasta hastaneye yattığı gün ameliyat olup ertesi gün taburcu edilmekte ve yaklaşık 1 hafta gibi bir süre de de işinin başına dönmektedir.

Ameliyatta temel olarak varsa mide fıtığını onarıp mide ile yemek borusu arasındaki kapak mekanizmasını tekrar oluşturmaktayız.  Ameliyattan sonra genelikle yemek borusnun  ve mide kapağının bu yeni duruma adaptasyonu için sıvıdan katıya geçiş şeklinde 1hafta -15 gün süren bir diyet vermekteyiz .

 

Op.Dr.Fikret BAŞTIMAR Genel Cerrahi Uzmanı

Özel Çağsu Hastanesi Düzce


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.