İYİ Parti Düzce Belediyesi Meclis Grup Başkanı Ender Çakar, 18 Kasım tarihli belediye meclis toplantısında yapılan 2020 yılı bütçe görüşmelerinde diğer partilerin muhalefetine rağmen meclis çoğunluğuna sahip olması çerçevesinde karara bağlanan zam uygulamalarını eleştirerek, "Ülkemizde enflasyonun 8.4’e düştüğü bir başarı hikayesi olarak anlatılıp dar gelirliye enflasyon oranında zam yapılırken su gibi temel ihtiyaçlar başta olmak üzere birçok hizmete %20 nin üzerinde zam yapılmasının akılla ve mantıkla izahı mümkün değildir “dedi.
"Bu zamlar Düzcelileri yoracaktır"
Özellikle su ,ulaşım, mezarlık gibi kalemlere yapılan zamlara vurgu yapan Çakar "Enflasyonun 8.4 çıktığı bir ülkede yapılan bu zamlar Düzcelileri yoracaktır. “ Bu zamların gerek plan bütçe komisyonunda gerekse meclis toplantısında tartışıldığı zemin bize göstermiştir ki plandan ve projeden uzak sadece yapılan ve yapılması muhtemel olan zam furyası sebebi ile Düzce Halkını seçim döneminde vaat edilenden çok daha farklı çok daha zor günler beklemektedir. Başkandan gelen talimatla plan bütçe komisyonu işlevini yitirmiş ve idarenin istediği zam oranlarını tartışmadan onaylama yoluna giderek meclis iradesi yok sayılmıştır. Meclis üyeleri vatandaşın haklarını savunmak yerine başkana biat etmeyi seçmiştir”dedi.
"Düzce halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz"
Çakar” İyi parti grubu olarak başta partimize oy veren seçmenimiz olmak üzere tüm Düzce halkının haklarını bugüne kadar tavizsiz olarak savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Tüm çabamız vaat edilenler ile gercek olanların farkının halkımıza vereceği zararı engellemek adına bir farkındalık yaratmak olacaktır” dedi.
"Bizi gelecek adına kaygılandırıyor"
Belediyelerin halk için yaptıklarını iddia ettikleri hizmetlerde yapılan yanlışların ve oluşan maddi külfetin yine halkın sırtına yüklenmesinin büyük bir adaletsizlik ve haksızlık olduğunu vurgulayan Çakar " Belediyeler halktan aldıkları yetkiyi halkı mağdur ve mutsuz etmek için kullanamaz, zam yapılacak en son tavır uygulanacak en son yöntemdir. Seçimin üzerinden henüz 1 yıl dahi geçmeden bu yola başvurulması bizi gelecek adına kaygılandırmaktadır . “ dedi.
