Bir türlü çözülmeyen Suriye İç savaşının gelinen noktada tam da oraya uygun bir kelime ile ?Arapsaçı?na döndü mü dönmedi mi?si ile meşgulken; Ortadoğu?daki hakimiyet savaşları artık üçgen halden çıkıp dairesel bir hal almış durumda; Kaotik yapının çözülemeyen kısır döngüsü?
Elinizi nereye atarsanız atın, elinizde kalıyor.Bir türlü sonuçlanmayan ve Suriye?yi dörde bölmüş satranç oyununda her gün birileri yeni bir şah çekiyor.
Tahtanın eni boyu kaçmış Karelajdan bir şey çıkarmak mümkün değil. Trump?ın bu akşam saatlerinde ağır silahların YPG ?ye verme konusundaki kararın onaylanmasının ardından tahtada, yeni bir fil oturtuldu.
Sağlam siyasetin gösterilemediği bu Arap ülkesindeki dengelerin, Türkiye açısından değiştiren kararı siyasetçilerimizce nasıl eleştirileceği ayrı merak konusu.
Konunun gündem başlıklarına oturması, masadan daha kalkmadan elinize geçen bu kararın ironisi çok açık. Mütemadiyen koz olarak karşımıza çıkartılan ve bunu sıradan bir durummuş gibi göstermeye çalışan Amerikan siyaseti, bizlere tahtada hamle yapma sırası bırakmıyor.
Sürekli tepemizde kırmızı kartı göstermeye hazır hakemin yönettiği maç gibi Sözde demokrasi sahibi ülkelerin bu yöndeki çabaları Suriye fırınının daha uzun bir süre yanacağını gösteriyor.
Astana?da yapılan ?güvenli bölge ?diğer değiştirilmiş adıyla ?çatışmasızlık bölgesi? şimdi ABD?nin bu adımı atmasıyla işe yaramayacak gibi görünüyor.
Çünkü sistematik olarak hamleler değiştiriliyor.
Yetişemiyorsunuz.
YPG nin elinde ağır silah bulunması hem onları güçlendirir hem de o bölgede özerklliğe doğru adımların daha da hızlı atılması demektir.
Dış siyasetimizin 16 nisandan önce uğradığı ister bilgileri içerisinde deyin ister gerçekte yapılan uygulamalar deyin başarısızlığa uğramaya devam ediyor.
İsrail?in ezan sesi kıstırması ile ilgilenirken dank diye kafamıza inen ağır silah yardımı bu başarısızlıkların devamı gibi.
Niyetlerinin arkasında yatan gizemi çözmek zor değil.İsrail?in elinin zayıfladığıı günlerde ortaya çıkartılan bölgesel çatışmalar ,hedefin nasıl bertaraf edildiğinin göze batan bir başka görüntüsü.
Uzun yıllar Suriye ile su sorununun gerginliği sonrasında terör belasını da içimize kadar sokan Suriye ile diyalogların bu şekilde olmaması gerekirdi.
Çomak soktuğunuz yer hemen yaşadığınız yerin yanı başındaysa ya taşınacaksınız ya da onunla yaşamayı öğrenmelisiniz.Dış siyasetteki o ahkam kesici bakışların bunu iyice sezmesi gerekirdi.
Esad ile aramızda herhangi bir sorun yokken ve kankamız iken ,?Arap Baharı?nın rüzgarı sonucu bizde birşeyler elde edebiliriz düşüncesi bizi buralara kadar getirdi.
İlişkilerin bozulmaması tarafını seçmek akıllıca bir piyon sürme olarak görülebilirdi.
Ama artık iş işten geçmiş durumda.Altı köşeli hale gelmiş satrancın bize düşen en kısa tarafı hamle yapmamızı engelliyor.Menbiç ?Rakka arası yapılan çalışmaların bizi bir yere götürmeyeceğinin bilinmesi gerekirdi.
E o zaman yapılması gereken şeyin ne olduğununda bilinmesi gerekir.
Elinizide filiniz ve kaleniz yokken piyonlarla hamle yapmaya çalışmak pek akıllıca gelmiyor.
Trumpı?n kararı, Suriye?deki varlığımıza başlı başına bir tehdit unsuru gibi gelse de bizim o bölgelerde sükunetin tarafı olmamız gerektiğini düşünmemiz lazımdı.
Bir şekilde YPG yi oraya yerleştiriyorlar.İster kızın ister darılın.Sonuç içaçıcı değil.Muhalifler ,Özgür Suriye Ordusu,YPG ve bizimde içinde bulunduğumuz ?müttefik güçlerle? işlerin çok daha zorlaştığını bu masaya oturanların görmesi gerekiyor.
Peki sonuç nereye varacak? Şimdiden kestirmek çok güç.
Çoktan seçmeli soru gibi;Seçececeğiniz her şık yanlış olabilir.
Çözümüne gidilecek yönerge esas güçlü olan ve sonucu değiştirecek kapasitede bölgesel güçler Taraf seçiminin zorlaştığı şu dönemde eğer ABD?de bize her ne kadar zarar gelmeyeceği konusunda kesin güvence verse de, Sınırımızın dibinde şahı çekti!
Dibimizde aş kaynatan başkası
Merak edilense Bunun kim tarafından ve ne zaman çözüleceğinin bilinmemesi
Selam ve Saygılarımla
Faruk CAYMAZ
