OYUMU KİME VERECEĞİM?

Köşe Yazarı Levent Gültekin?in seçimlere saatler kala yayınladığı yazısını hislerime tercüman olması dolayısıyla çok beğendim. Bu yazının, seçim üstü bir çok kişinin de düşüncelerini yansıttığı inancıyla Gültekin'in affına sığınarak Düzcelilerle paylaşmak istedim.

İşte ?Oyumu kime vereceğim? Başlıklı yazı:

Ömrümüz geçti, normal bir seçim süreci yaşayamadık.  Kendimi bildim bileli her seçim ?Türkiye için çok önemli bir kavşak? olarak nitelendi.

Seçimler, ya ?dava için? çok önemli oluyor ya da ülke için. Ya ?öteki? kazanmasın diye birlik çağrısı yapılır ya da ?davamız için? oylar bölünmesin diye. 

Her seferinde oylarımızı ya birinden kurtulmak, ya da birinin gelişini engellemek için kullandık.

Bugüne kadar hep, insanları değil; fikirleri, ideolojileri yarıştırdık.

Davalarımızı, ideolojilerimizi düşünmekten ülkemizi düşünemedik.

Ama hiçbir seçimden sonra da ne ülke bölündü ne de bütünüyle birlik oldu.

Her seçimin sonunda Türkiye değil ama, bizi ?dava için?, ?vatan için? diyerek yanına çağıranlar kazandı.

Çünkü ülkemizin geldiği durum ortada. Şehirlerimiz, yaşam alanlarımız, birlik ve bütünlüğümüz, itibarımız pek parlak değil. Yüzümüzü ağartacak bir tablo yok. 

Ne huzurumuz var ne de birlik, bütünlüğümüz. Kardeşlik duygularımız iflas etmiş. 

Bu sefer de aynısı yapılıyor. Bir kesim bizi iktidardan kurtulmak için yanına çağırıyor. Diğer kesim ise Türkiye?nin kurtuluşunu bugünkü iktidarın varlığını sürdürmesine bağlıyor.

Aslında hepsi yine kendi gemisini yüzdürmek için bizi yanına çağırıyor.

Bu kısır döngü daha ne kadar devam edecek?

Aslında her partide oy verilmeye değer adaylar var.  Bu çağda parti taassubunu kırmış olmamız gerek.

Bir kez olsun fikirlere değil kişiliklere göre hareket edelim.  Kabiliyetli, iş bitirici oluşundan çok dürüstlüğe ve yüksek ahlaka bakalım.  Bari bu seçimde parti ayrımı yapmadan kendi ilimizde en değerli gördüğümüz adaya destek verelim.

Bir kez olsun bu ideolojik saplantılarımızdan kurtulup çocuklarımız için sandığa gidelim. 

Bilge şahsiyet  Aliya Izzetbegoviç?in güzel bir sözü var: Dürüst olan ile kabiliyetli olan arasında bir tercih yapmak durumunda kalırsanız, tercihinizi dürüst olandan yana kullanın.

Benim için esas olan hangi görüşten, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi ideolojiden olduğu değil, ne kadar dürüst olduğudur.

Duygularımı başkalarının iktidar oyununa malzeme yapmaya niyetim yok.

Bilmem anlatabildim mi?

 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.