Haziran ya da Temmuz?da toplu açılışlar yapılacak diye beklerken Başbakan Ahmet Davutoğlu apar topar geldi 81 tesisin açılışını yaptı, Düzcelilerle muhabbet etti gitti.
Belki de benim gibi bir çok Düzcelinin buna bir anlam veremediğini gördüm, duydum. Yani hizmet getiriyoruzu ispatlamak için 5 yıl önce hizmete girmiş ya da henüz bitmemiş ( devlet hastanesi gibi) yatırımlar yerine, keşke 81 olacak diye bulduğumuzu listeye koymak yerine, tam anlamıyla yeni yapılmış ve tam anlamıyla hizmete açılmış 10 yatırımı açsaydık da halkın gözüne bir kat daha girip, dalga mı geçiliyor hissi yaratmasaydık.
Denizi, güneşi, muhteşem doğası ile örnek gösterilebilecek bir iliz.
Denizyolu, havayolu, karayolu, demiryolu bağlantılarına yakınlığımız, iki metropol kent arasında olmamız ile de avantajlı bir şehirdeyiz diyoruz.
Bunları diyoruz da; bu şehir neden gelişemiyor, değişemiyor. Bu şehirde neler oluyor?
Siyasi iktidarlar neden bu şehre gereken değeri veremiyor.
1999 yılında il olan bu şehir sanki cezalandırılıyor?
Gelişme yolunda bazı siyasilerin ve bürokratların büyük çaba sarf ettiği bir şehrin bu kadar yalnız bırakılmasına anlam veremiyorum.
Bu şehri yönetenleri, siyasileri, yeterince bu şehri savunamıyorlar mı?
Siyasi iktidarların milletvekilleri, muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri neden bu şehir için varlıklarını gösteremiyor?
Türkiye?nin birçok ilindeki milletvekilleri, iktidarı-muhalefeti ile sivil toplum örgütleriyle ?samimi birliktelik? kurarak, şehirlerinin gelişmesi için çaba gösterirken, son aylarda bir kıpırdanma görülse de neden Düzce bu tavrı, bu birlikteliği tam anlamıyla gösteremiyor.
Bu şehir kozmopolit bir şehir o?nu biliyoruz da, bu insanlar bu şehirde yaşamıyorlar mı, bu şehrin ekmeğini yiyor, suyunu içmiyor mu? Bu şehirden para kazanmıyorlar mı?
Türkiye?de birçok şehir artık alt yapı sorunlarını aşmış, üst yapıya ağırlık veriyor, şehirlerinin gelişmesi-değişmesi, görsel güzelliklerine yön verirken, biz hala kanalizasyonların sokağa aktığını, kaldırım taşlarının topuk kırdıklarını konuşuyoruz.
Siyasetçiler konuşuyor, idareciler dinliyor, sivil toplum örgüt temsilcileri seyirci kalıyor.
Düzce?nin kanayan yaralarını sarmaya uğraşanlar yok değil. Ancak uğraşmaktan çok sadece yapacağız edeceğiz muhabbeti yapanlar bu şehri ileri değil geri çekiyor.
Düzce yıllardır, bitmeyen terminali, devlet hastanesini, kültür merkezini, prefabrik okulları, çevre yollarını , otoban bağlantısını, bisiklet yollarını, metrobüsü, asar ve diğer dereleri, ilçelerde açılamayan OSB?leri, Kardüz?ü, Efteni?yi , TOBB okulunu, öğrenci yurtlarını, hava kirliliği ve çöp sorununu, arka mahallerdeki çamur deryalarını , bunun gibi onlarca sorunu konuşurken, bir baktık ki Düzce?de 81 yatırım yapılmış da haberimiz yokmuş.
Tamam belki Başbakan?ın Düzce?ye gelmesi büyük bir onur ama, beni üzen, bu dönem çok beklenti içinde olduğumuz siyasi kadro, keşke listeyi plakamız 81?e uygun olsun diye doldurmak yerine gerçekten yeni kazandırılmış hizmetleri- gerçekten bitmiş yatırımları göğsümüzü gere gere açtırma yolunu seçseydi.
1-2 yıl, 3 yıl hatta 5 yıl önce hizmete girmiş yatırımları 81 tane olacak diye listeyi doldurmak yerine , keşke gerçek ihtiyacımız olan yatırımları tamamlayarak 10 ya da 20 yatırım hizmete açtırsaydık.
Bakanların açılışını yaptığı ilçe hastanelerini yeniden açtırmak yerine devlet hastanemizi, ( gerçi bitmeden açılışı yapıldı) halı sahalar yerine stadımız ve spor kompleksimizi, şelalelerdeki kır lokantalarının yerine park projelerimizi, 5 yıl önce hizmete giren SGK binası yerine terminalimizi?? bu liste uzar gider. Dediğim gibi keşke, durduk yerde apar topar 81 yatırım yerine Düzce?ye yakışır yatırımlarla Başbakanımızın karşısına çıksaydık?
