Demokrasimize ve anayasal düzene karşı tertiplenen her tür kanun dışı, adına her ne denilir ise müdahale asla kabul edilemez!
Halkın egemenliği dışında, demokratik yaşamı tehdit eden girişim asla kabul edilemez!
Hukukun üstünlüğü; milletin egemenliği demokratik yaşamın takipçisi ve destekçisi olmaya devam edeceğiz!
Dün olduğu gibi bu gün de Cumhuriyetin temel değeri olan sandığa olan inancımız ile yolumuza devam edeceğiz.
Siyasal yaşamı benimsememenin ve değiştirmenin yolu yine sandıkla olacaktır. Harici hiç bir yol ve girişim karşılık bulmadı bulamayacaktır da!
15 Temmuz gecesi yaşananlar ve takibi tüm gelişmeler demokratik yaşamın tehdit edilemeyeceğinin göstergesi olmuştur!
Yurttaş elde ettiği demokratik yaşama dair kazanımları öyle sanıldığı gibi elinin tersiyle itecek ve kolay vazgeçecek hesapları tutmadı!
Ülkeyi karanlık maceraya sürüklemeye çalışan anlayış, yurttaşın kararlı tutumu ile karşılaştı!
Böylesi maceraya hangi akıl sürükledi anlamak mümkün değil. Devletin etkin kademelerinde barınanları, yuvalanmaları ve varlıklarını sürdürmeleri sorgulanacaktır ve sorgulanmalıdır da!
Ülkenin bütününde sergilenen tutum Düzce?de de sergilendi. Halk kararlı ve bilinçli bir halde alanlara indi, koruması kollanması gereken her bölgeye sahip çıktı!
Valilik binası başta olmak üzere stratejik öneme sahip her kamu binası, yurttaşın koruması altına alındı!
Aynı anlayış Anıtpark?ta da demokrasi nöbetine devam etmekte!
Elinizde hangi güç olursa olsun, millet iradesine karşı gelmenin mümkün olmadığını millete rağmen bir şey yapılmayacağının dersleri verilmekte günlerdir!
Onun için bilinmelidir ki demokratik yaşama alternatif arayışlara girmenin, yeni yöntemler geliştirme çabasının sonucu ortadadır!
Karanlık ve felaket girişiminden alınması gereken derslerin alındığını düşünmek, bu ülkeyi maceraya sürüklememeli ve bu bilincinin oluştuğunu da görmek gerekli!
Ülkenin kaybedecek vakti, boşa harcayacak enerjisi yok!
