Düzce'de Siyasetin Dayanılmaz Hafifliği

Bir devlet, sınırları belli olan vatan topraklarında, tek bayrak altında yaşayan vatandaşlarını, güvenlik içerisinde, insan hak ve özgürlüklerini gözeterek, konforlu bir şekilde yaşatması için vardır.

Bir kere var oldu mu, asla yok olmaz, değişerek yenisi doğmadan da ölmez!

Her konudaki  kararları da kayıtsız şartsız millet verir. 

Çünkü devleti yaşatan halkıdır.

Halk, bu varlığını, demokrasiyle, yani kendi kendini yönetmesiyle sürdürür.

Bu da siyasetle olur.

Çünkü halk, müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını, partiler vasıtasıyla seçtiği insanların verdiği kararlar ile yerine getirir.

İşte tam burada bir şey için, iki şey öne çıkar.

ADALET için, LİYAKAT ve İSTİŞARE.

Bir arada yaşadığımız toplumun en kıymetli hükümleri, toplumsal değerlerdir. 

Bu değerler ki, yeri gelir uğruna hayatımızı bile feda ederiz.

Bu değerlerin, korunması için istişare etmeden karar veren liyakatsız insanlara görev verirseniz, toplumun düzeni bozulur.

Dünyanın en güzel sistemini uygulasanız, işe yaramaz.

Çünkü her sistemin uygulayıcısı insandır.

İnsan düzelmeden, toplum düzelmez, devlet düzelmez, dünya düzelmez.

Bırakın dünyayı, ahiret hiç düzelmez.

Şimdi ülkemizin en büyük partilerinin Düzce ve ilçelerindeki yöneticilerine bakalım.

İktidar partisi, genelde devlette devamlılık, siyasette yenilik ve değişim felsefesi ile siyaset yürütürken, Düzce teşkilatları bu işi yanlış anlamış.

Tam tersini uyguluyorlar.

Siyasette önceki yöneticilerin bıraktığı yerden, onların sistemlerini devam ettiriyorlar.

Teşkilatlarını yönetirken de, yenilik ve değişimi uygulayarak, öncekileri hiç görmeden, tanımadan, hatırlamadan tarihe gömüyorlar.

Ne muhafazakarlar, ne de demokrat!

Varsa yoksa kişisel ikballeri...

Dolayısıyla Düzce AK Parti'de aynı tas, aynı hamam.

Yaşasın makamın verdiği güç!

Açılsın bürokrasinin kapıları!

Ana muhalefet partisine bakarsak, orada ne var ne yok hiç belli değil!

Düzce'yi dert edinen genel merkezin gönderdiği partililer ile, boy boy fotoğraf çektirip, sosyal medyada yayınlıyorlar.

Kapalı kapılar ardında da birbirlerini çekiştiriyorlar.

Bir de en iyi yaptıkları, herşeyi eleştirmek.

Sorulan soruyu, konuşulan konuyu önce eleştirip, sonra yine eleştirerek açıklamaya çalışıyorlar.

Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki, kendilerinin daha önce söylediklerini bile eleştirdiklerini farkedemiyorlar.

En güçlü oldukları Akçakoca'da bile CHP’liler konuşmaya başlayınca, etraflarında sadece CHP’liler kalıyor.

Dolayısıyla, Düzceliler, anlamakta zorlandıkları CHP'ye uzak duruyorlar.

Etkili muhalefet olmayınca, iktidar partisinin yanlışlıkları kural haline geliyor, ve yapanların yanına kâr kalıyor, ya da eleştiri ve tepki yine kendi içinden çıkıyor.

Cumhur ittifakının diğer ayağı olan MHP'yi anlamak, hiç mümkün değil.

Tavandaki birlik ve beraberlikten, amasız fakatsız kardeşlikten, tabanda eser yok.

AK Parti'ye kızan seçmenlerle siyaset yapan MHP'ye, birilerinin, iktidar değil, iktidar ortağı olduklarını, kendilerine tanınan toleransın sınırları olduğunu hatırlatmalı.

Sokakta ahkam kesip, kapalı kapılar ardında hükümeti topa tutmanın toplumda karşılığı olmaz.

Tabii ki, MHP Düzce teşkilatlarındaki bu tutumda, yerel seçime ittifak dışında girilmiş olmasının payı vardır.

İYİ Parti Düzce teşkilatlarının, her duydukları dedikoduya, mal bulmuş magrip gibi sarılmalarının, tecrübesiz yöneticilerden kaynaklandığı bir gerçek.

Tabii ki daha yeni partiler; Düzce'nin siyasi profilini, siyasette seçmen tercihlerini yaşayarak öğrenecekler.

Bunun bir başka yolu da bu konudaki tecrübeli siyasetçilerden ders almak.

Milletin geliştiğini, dünyanın değiştiğini anlayamadıkları süre içinde, laf cambazlığı ile dalga geçmenin hafifliği altında düştükleri durumun farkına varamıyorlar.

“Biz herşeyi çok iyi biliriz!” dedikleri için, milletin bildiklerinin altında kalmaya devam ediyorlar.

Diğer partilerin, kendi fanatikleri dışında potansiyeli olmadığı için, Düzce adına değerlendirmek çok da anlamlı olmaz.

Velhasıl, Düzce'de siyaset sizlere ömür!

Bu konuda en avantajlı siyasetçi, Düzce Belediye Başkanı görünüyor. 

Hem yetkili bir makamda olması, hem de Ak Parti'nin tepesinde etkili bir yeri olması Sayın Dr. Faruk Özlü'yü bir adım öne çıkarıyor.

Umarım naif kişiliği, Düzce'de başarılı siyasetcilerin yetişmesinde handikap olmaz.

Sağlıcakla kalın...


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.