Görünenlerden gerçekleri tespit etmek dünyanın en zor işlerinden biridir.
Hatta rakamlar bile bazen somut sonuçlar doğuramaz.
Çünkü yaşam matematikten ibaret değildir.
Hayatın içinde insanlık, yani insana özgü özellikler de vardır.
En basitinden benim 9 olarak görüp, “dokuz” dediğim rakamı, karşıma geçen kişi, 6 olarak görür ve “altı” der.
Aslında her ikisinin söylediği de doğrudur.
Ama en doğru olan, farklı olsa da bakış açısına göre değişen görüntüleri doğru analiz etmektir.
Çünkü farklı bakış açıları kendi imkan ve şartlarında değerlendirilmezse bizi gerçeklerden uzaklaştırır.
Onun içindir ki, biz ne kadar çok bölünüp parçalanırsak ve gerçeklerden uzaklaşırsak o kadar çok bakış açımız olur.
Aslında her toplumunun birlikte yaşama, birlikte yönetim kültürleri farklıdır.
Aynı şekilde her devletin milli geliri, asgari ücreti farklıyken, mal ve hizmetlerin maliyetleri, fiyatlama standartları, temel ihtiyaçları kendine özgüyken, neden dolar üzerinden hesap yapılır.
Mesela, şu gayri safi milli gelir meselesi...
Neymiş efendim, “Monako'da kişi başı GSMH 174.529 dolar, bizde 10.153 dolar!”
Değerli dostlar para her yerde paradır.
Yani mal ve hizmetin değişiminde kullanılan araçtır.
Paranın değeri sadece o ülke sınırları ile sınırlıdır ve her ülkenin bir milli parası vardır.
Bu paranın ülkelerarası farkı, küresel sermayenin sahipleri tarafından uygulanan sistem sonucudur.
Yani dünyanın her ülkesinde kullanılan paralar, kabul görmüş uluslararası kurallara bağlı olarak basılır.
Ama, dolar hariç!
Amerika üç kuruşluk kağıdı hiç kimseye sormadan ve hiçbir kurala bağlı kalmadan basar ve size altı liraya satar.
Siz de oturur bütün emeklerinizi dolara bağlarsınız.
Oysa, ekonomi eğitimi almış, kırk yıldır para hesabı yapan meslek erbabı olanlarla beraber meseleye bakarsanız şunu görürsünüz.
Günde 8 saat çalışıp ürettiğiniz mal veya hizmetin karşılığı, sizin bir günde temel ihtiyacınız olan mal ve hizmetlerin karşılığıdır.
Bunun bir yıllık karşılığına kişi başı GSMH denir.
Peki insan bir günlük çalışma ile elde ettiği değişim aracı, yani para ile ne yapar?
Yer, içer, nefes alır ve barınır.
Bir de, o ülkede yaşayanlarla beraber, müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılar.
Şimdi oturup bakalım.
Monako'da yenen yemek ile Türkiye'de yenen arasında ne fark vardır?
Öyle ya, kişi başı GSMH Türkiye'de 60.000 TL, Monako'da 1.000.000 TL. Yani neredeyse yirmi katı!
O zaman Monako'da yaşayan bir insanın içtiği çorba altın suyundan, yediği fasulye elmastan, kaşıkladığı pilav da pırlanta tanelerinden olmalı.
Kinaye ile anlattığım bu konunun aslı tabi ki böyle değil.
Mesela, Monako'da asgari ücret alan birinin GSMH tutarı 143.000 TL.
Aradaki fark olan 857.000 TL nereye gidiyor; onu ben bilemem.
Bu da bir bakış açısı!
Değerli dostlar,
Her ülkede, bir insanın bir aylık çalışması sonucu alacağı emeğinin karşılığı, kendi milli parası üzerinden hesaplanır.
Bunun en düşüğüne asgari ücret denir.
Bazı ülkelerde asgarî ücret tutarları
Rusya’da 11.280 Ruble,
Türkiye'de 2.558,40 Türk Lirası
Çin'de 2.300 Çin Yuanı
Monako’da 1.900 Avro
Almanya'da 1.500 Avro
Amerika'da 1.392 Dolar
İngiltere'de 1.253 Paund
Kenya’da 1.078 Kenya Şilini
Peru’da 930 Soles
Yunanistan'da ise 650 Avro.
Bunlara para olarak bakarsanız ülkemizin çok da kötü şartlarda olmadığını anlarsınız.
Ama illa dolar diyorsanız size söyleyecek sözüm yok.
Bunların ne anlama geldiğini, hangi ülkede hangi insanların insan gibi yaşayabildiğini size bırakıyorum.
Aslında Monako'da çalışıp, Türkiye'de yesek içsek ne güzel olur değil mi?
1.900 Avro karşılığı 11.970 TL al, gel Türkiye'de 2.558 TL’sini harca, artanıyla da bir araba, iki daire taksiti ödersin.
Evet başka bir bakış açısıyla, dünya böyle bir sisteme geçse ne güzel olur!
Ne diyelim, “Bakış açısı!”
Sağlıcakla kalın...
