Ak Parti kongreleri yeni bir dönemin başlangıcı olmalıdır

Her şeyin bir sonu olduğu gibi, uzun yıllardan beri siyaset yapanların,  insanlara tepeden bakan siyasetçilerin de bir gün sonu gelir. Çünkü herkesin bir devri vardır, o devir bir gün biter. Zaman su gibidir akar gider. Yüksekten inmek bazılarına zor gelebilir. Ama ne olursa olsun her şeyin bir sonu olduğu gibi makam ve mevkilerin de bir sonu vardır.

Önemli ve Değerli olmak! İki önemli kelime. İkisi de aynı anlamı taşımaz. Bir makama gelirsiniz önemli kişi olabilirsiniz. Değeriniz sadece önemli kişi oluşunuzdan gelir. Makamdan indiğinizde öneminizi de değerinizi de kaybedersiniz. Fakat önemli olan ise makamdan indiğinizde değerinizin devam etmesidir. Siyasetten çok da fazla anlamaya gerek yok. Azıcık akıl ve izan sahibi olanlar bazı gerçekleri hiç zorlanmadan anlayabilirler.

Nedir bu hırs, nedir bu telaş, nedir bu illa da baş olma sevdası? An la ya mı yo rum!

Mesele;  yaşadığımız beldenin, görev yaptığımız kurumun en güzel şekilde idare edilmesi, hizmetin en hızlı bir şekilde yapılması ise bunun yolu bellidir. Hem devlet kurumları, hem de siyasetçi olarak çalışmak. Hizmet, illa da herhangi bir kuruma müdür olarak atanmakla olmaz. Siyaseten teşkilatın herhangi bir kademesinde illa da yer almakla da olmaz. Hizmet, nerede olursanız olun samimi olarak ve ibadet aşkı ile çalışmakla olur. Siyaset yoluyla hizmet tabi ki önemlidir, hem de çok önemlidir.  Siyaset yoluyla hizmet etmek isteyen kişinin, seçildiğinde bir tek derdi olmalı. Onun da adı hizmet. İster partinin herhangi bir kademesinde, ister başkan, isterse milletvekili olsun fark etmez.

Siyasetin doğasında ayak oyunları, insanların önünü kesmek, yalan ve iftirayı mubah kabul etmek en hafif tabiriyle ya siyaseti bilmemektir, ya da siyaset kurumuna veya siyasetçiye hakaret etmektir. Bu tür bir siyaset anlayışı, yalan ve iftirayı normal bir şeymiş gibi kabul edenler için geçerlidir.  Bunun aksini söyleyen varsa, kimse kusura bakmasın ama, ya yalan söylüyor, ya da siyaseti bilmiyor demektir. Her şeye rağmen, hayır sen bu işten anlamazsın, bu işi bilmezsin diyorsanız, kesin art niyetlisiniz demektir. Çünkü hiçbir idarenin temeli, yalan ve iftiraya dayalı olmaz!

Hangi parti olursa olsun yalan ve iftira üzerine kurulmaz. Yalan ve iftira üzerine kurulan hiçbir teşkilat da başarılı olamaz. Yıkılmaya mahkumdur. Herkes şu atasözünü çok iyi bilir ki; ?Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.?

İyi hoş da günümüzde siyaset nasıl yapılıyor ve nasıl anlaşılıyor?

Halkın içinde dolaşıyorum, bu konuları soruyorum, araştırıyorum, halkı dinliyorum. Aldığım cevaplar maalesef üzücü. Vatandaş, siyaseti yalan söylemek olarak algılamış. Vatandaşı bu hale kim getirmiş? Maalesef yine biz! Neden? Söz vermişiz yapmamışız da ondan. Adam, parti yönetimine girmek istiyor neden biliyor musunuz? Tanınmak, toplum içinde bir yerim olsun, insanlar beni tanısın, bana önem versin, yeni yeni dostluklar geliştireyim diye. Veya, gelecek yıllarda belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, ilçe başkanı, il başkanı, belediye başkanı, milletvekili nasıl olurum beklentileri için. Hal böyle olunca, beklentisi olan insanlar yalan, yanlış ve iftiralar karşısında kendi gelecekleri tehlikeye girmesin diye karşı koymuyor, dik durmuyorlar. Böyle bir siyaset anlayışı olur mu? Allah kime, neyi ne zaman nasip edeceğini ancak kendisi bilir. Biz kim oluyoruz ki kendi geleceğimizi kendimiz belirliyoruz.

 Asıl olan hizmet midir, beklentileri gerçekleştirebilmek için her türlü ayak oyununa göz yummak mıdır?  Uzun zamandan beri siyasetle uğraşanların bu soruya verdiği cevap ise maalesef; Yapılması gerekenlerin en sonunda hizmet geliyor. Ayak oyunları ise ilk akla gelen oluyor!  Bu ne biçim siyasi anlayıştır Allah aşkına? Böyle bir siyaset anlayışı bizi ancak yıkıma götürür.

Bu siyasi anlayışın değişmesi lazım. En iyi siyaset doğruluk ve dürüstlüktür. Siyaseti hizmet yapmak olarak görenlerin, mutlaka siyasetin içinde yerini alması gerekir. Aksi halde vebal altındasınız.

Bu memleket bizim. Hiç kimse merkeze kendisini koymamalı. Merkeze davasını koymalı ve ona göre hareket etmelidir. Teşkilatlarda görev almak isteyenlerin bir davası, bir heyecanı olmalı. Teşkilatlar iş yapmak isteyen heyecanlı insanlardan oluşturulmalıdır. Ben teşkilatımı kurarken gelecek seçimlerde kimi milletvekili olarak seçtiririm, ileride herhangi bir olay karşısında kaç kişi beni destekler düşünceleri bu memlekete hayır getirmez!

Memleketi idare eden parti hangi parti olursa olsun, hangi işten daha az önemlidir? Ortadoğuda kan gövdeyi götürüyor. Dünya, Müslümanlarla savaş halinde. Sınırlarımızda sıkıntı had safhada. Tüm dünya devletleri kendi idealleri için mücadele ediyor. Bu kadar ciddi meseleler varken, bizler hala ayak oyunları ile kendi geleceğimizin hesabını yapıyorsak, siyaseti bu şekilde anlıyorsak ve hala bizim bir davamız yoksa oturup ağlayalım halimize. İçinde bulunduğumuz bu günlerin kıymetini bilemiyorsak, aşağıya aldığım atasözlerini hiç, ama hiç aklımızdan çıkarmayalım. İnşaallah hiçbir zaman da hatırlamak durumunda kalmayalım!

?Hak sillesinin sedası yoktur. Bir vurursa onun devası yoktur.?

?Unutmayın! Nasılsanız öyle idare edilirsiniz.?

Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.