Düzce Esnaf Sanatkarlar Derneği Düzce Şube Başkanı Mehmet Tuncer, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin esnafın ve sanayicilerin üzerinde yarattığı etkiyi Düzce TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada gözler önüne serdi. Başkan Tuncer açıklamasında, ‘Ülkemizde yaşanan kriz maalesef hiçbir platformda dile getirilmiyor. Bu durum böyle giderse ilerleyen günlerde birçok esnaf kapısına kilit vuracak’ diyerek krizin nasıl yönetilmesi gerektiği hakkında konuştu. Tuncer ayrıca yerli yatırımcıların daha kolay ihracat yapabileceği İran'a yatırım yapmayı veya işlerini İran'a taşıma düşüncesinde olduklarını da aktardı.
Düzce Esnaf Sanatkarlar Derneği Düzce Şube Başkanlığı ve aynı zamanda CİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Mehmet Tuncer, Düzce TV mikrofonlarına özel konuştu.
“Ekonomik kriz dile getirilmiyor”
Başkan Mehmet Tuncer, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin dile getirilmemesi ve esnaf olarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Geldiğimiz noktada maalesef ülkemizdeki ekonomik sıkıntıların hiçbir platformda dile getirilmediğini üzülerek görüyoruz. Ülkede her şey sanki o kadar güllük gülistanlık ki, ekonomi düzgün gidiyor ki…
Şu anda biz firma olarak üretim yapan bir firmayız. Yaklaşık bir yıla yakın süredir özellikle yılbaşından sonra çok sıkıntılar içerisindeyiz. Pazarımızda daralma var, yurt dışında pek çok ülkeye ürün satamıyoruz. Özellikle perde piyasasında bizim ikinci büyük pazarımız olan İran’a şu anda Türkiye’den satışımız yok. Mısır’da bizim büyük pazarlarımızdan bir tanesiydi.
Dün İran’dan bir misafirim vardı. Misafirimizle oturduk ve diyor ki malınızı İran’a getirebilseniz oradan dünyaya pazarlayabilirsiniz. Hatta isterseniz fabrikayı İran’a taşıyın Tahran’dan istediğiniz ülkeye çok rahat bir şekilde ihracat yapabilirsiniz. Elektrik ve işçilik fiyatları düşük.’ diyor.
İran pazarında satabilirsiniz onun dışında yurt dışındaki ülkelere de satabilirsiniz diyor. Şimdi bunun görüşmelerini yapıyoruz. Sadece biz değil Türkiye’den birçok firmanın İran gibi ülkelere şu anda hazırlık yaptığını görüyoruz. Benim anlamadığım şu; bizim gibi orta ölçekli firmalar can çekişiyor. Biz her ayın sonunda artık bankalardan kredi alarak maaş ödemek istemiyoruz. Biz gelir elde ederek, kar ederek işçilerimizin, tahsilatlarımızın ödemesini yapmak istiyoruz. Diyoruz ki bir ay sonra, iki ay sonra düzelir bu işler diyoruz ama maalesef şu ana kadar en ufak bir düzelme yolunda hareket yok.”
“Ekonomi kötüyken mi bu kanunu uyguluyorsunuz?”
Vatandaş keriz yerine koyuluyor diyerek ‘Bu sıkıntılı günlerde neden devlet vergiler için haciz göndermeye başladı?’ sorusuna yanıt arayan Başkan Mehmet Tuncer, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir de üzüldüğümüz nokta Türkiye’de dürüst esnaf, dürüst vatandaş bugüne kadar hep cezalandırıldı. Vergisini ödeyen, SSK’sını ödeyen, devletle iyi geçinen esnaflarımız ve vatandaşlarımız hep keriz yerine koyuldu. Birçok insan borcunuz var mı sorusuna bizim devlete borcumuz olmaz dediklerinde neden ödüyorsunuz ki nasıl olsa bir af çıkar, taksitlendirilir, o şekilde neden ödemiyorsunuz, biz hep öyle ödüyoruz diyerek birçok bu şekilde birçok duyumlara ithamlara maruz kalıyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada bakıyoruz ki 15-20 gündür herkese icra kağıtları gitmeye başladı. SSK ödemeyen, vergi ödemeyen, cezasını ödemeyenlere devlet tarafından hesaplarına bloke koyulduğunu duyduk. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu kardeşim. Kural kuraldır, kanun kanundur. Bu kanun yeni mi çıktı? Daha önce vardı da neden uygulamadınız? Şimdi neden uyguluyorsunuz? Bir de anlamadığım bir şey, şu anda ekonomi bu kadar kötüyken mi uyguluyorsunuz. Tamam devletin paraya ihtiyacı olabilir ama vatandaşın ve esnafın paraya ihtiyacı yok mu? Esnaf can çekişiyor. Tamam siz devlet olarak kendinizi düşünüyorsunuz da bizi kim düşünecek? Biz ne yapacağız?”
“Gelecek Umut Vermiyor Maalesef”
Bu ekonomik şartlar içerisinde kimse ayakta duramaz diyerek tepki gösteren Başkan Mehmet Tuncer, şu ifadelerde bulundu:
“Bazı ihracat bedelleri var devletten alınması gereken. Adamın KDV birikimi var içeride. Adam içeride kalan KDV birikimini içeriden alamıyor. Adamın hesaplarına bloke koyuluyor. Ben şu an yapılan sistemle alakalı durumu anlamadım. Bir yorum da yapamıyorum. Maalesef geldiğimiz noktada birçok üretim firması bugün birçok işçi çıkarıyor, kilit vuruyor. E ne olacak? Bu ekonomik şartlarla kimsenin ayakta durma şansı yok. Bizde bilmiyoruz ne kadar gideceğimizi. Geçen yıl konuşmuş olsaydık bu iş yerinde 90 kişi çalışıyordu. Şu anda 60 kişi çalışıyor. 30 kişi nerede, 3 makinam kapalı. Ne olacak yarın çok mu artacak? Gidişat meydanda. Artacak mı kesinlikle artmayacak. Azalacak belki yarın 50 kişi kalacak daha sonra 10 kişiye düşeceğiz. Bize şu anda gelecek, ekonomik olarak hem elimizdeki verilecek hem gelecek veriler çok umut vermiyor maalesef.”
“Firmaların kapatmaktan bahsetmesi gayet doğal”
Yaşanan ekonomik sıkıntılar sonucu geleceğimizle ilgili endişelerimiz var diyerek yetkililere seslenen Başkan Tuncer şunları söyledi:
“Ben CİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Düzce Esnaf Sanatkarlar Derneği Düzce Şube Başkanı olarak ekonominin şu anda çok iyi gittiğini söylemem mümkün değil. Biz yere sağlam basan bir firmayız. Yıllardır bu bölgenin en büyük yerel sermayelerinden biriyiz. Yaklaşık 250 çalışanı olan bir firmayız. Yani eğer bizim konumumuz bu ise diğer firmaların kapatmaktan bahsetmesi gayet doğal. Bizim de geleceğimizle ilgili endişelerimiz yok değil. Bu şekilde üretim olmaz. Benim en başta söylediğim şu var; Türkiye’de iş hukuku, iş kanunu acilen düzeltilmeli. Bana Avrupa kanunlarını getiriyorsunuz. İşçi kanunlarını, çalışma kanunlarını getirin ya. İş hukukunu Avrupa’dan getirin. İş vereninde hakkı olsun işçinin de hakkı olsun. Türkiye’de işverenin mahkeme kazandığını göremezsiniz. Büyük firmalar kazanıyor. Yabancı sermayedir, güçlü müşavirleri vardır, onlar kazanır. Ama bizim öyle bir şansımız zaten yok.”
“Türkiye’de ki İş Hukunun Acilen Değişmesi Lazım”
Yaşanan bu sıkıntıların nasıl giderileceği hakkında da açıklamasında yer veren Düzce Esnaf Sanatkarlar Derneği Düzce Şube Başkanı Mehmet Tuncer çözüm önerini paylaştı. Tuncer, şu açıklamalarda bulundu:
“İlk olarak yapılması gereken Türkiye’de ki iş hukukunun acilen değiştirilmesi lazım. Yıllardır masanın üzerinde duran kıdem tazminatının işi bir an önce halledilmesi. Biz bugün SSK pirimi ödüyor muyuz, ödüyoruz her ay. Zaten SSK primi çok. Bu kadar SSK pirimi ödeyen başka neresi var? Vergi de çok. Yurtdışından yatırımcılarımız bu yüzden kaçıyor. Adamların elektriği ucuz, KDV’si düşük, vergisi düşük….
Kıdem tazminatını devlet bizden aylık alsın. Bizi işçiyle muhatap etmesin. Ben eleman yetiştiriyorum, bir yıl olmadan diyor ki ben çekiyorum gidiyorum. Nasıl gidebilir, bunun bir kanunu yok mu? Devlet bu insanlara işsizlik maaşı veriyor. Niye biz bunları belirli bir kural ve kaideler içerisine koyamıyoruz. Üçüncü olarak verginin düşmesi lazım. Dördüncüsü elektrik giderlerinin düşmesi lazım. Gerekirse bize devletin kurduğu işte size destek verecek dediği kuruluşların siyasi düşünmemesi lazım.”
