Düzce Barosu Kadın Hakları Merkezi eski nişanlısı tarafınfan 5 kurşunla katledilen 29 yaşındaki Av. Dilara Yıldız ve yaşanan tüm kadın cinayetleri için bir mesaj yayınladı. Düzce Barosu Kadın Hakları Merkezi yayınladığı açıklamada;
"11.01.2022 tarihinde, İstanbul Barosu mensubu 29 yaşındaki genç meslektaşımız Av. Dilara Yıldız’ın, kamuya açık bir alanda, eski nişanlısı tarafından silahla 5 kez kurşunlanarak öldürüldüğünü üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Tasarlanarak işlenen bu cinayet, bir kadın cinayetidir.
Düzce Barosu ve Kadın Hakları Merkezi ve tüm hukukçular olarak, kadının toplumdaki yeri, kadına yönelik şiddetin son bulması, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yoğun bir çaba sarf etmekteyken ve bu konulara toplumda dikkat çekmeye çalışırken, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının, özellikle kadınlar söz konusu olduğunda devlet tarafından yeterince korunamadığını görmekteyiz. Zira kadınların yaşam hakkı her an tehlikededir ve kadınlar erkek egemen toplumda sürekli olarak fiziksel, zihinsel ve sosyal şiddete maruz kalmaktadır.
Katledilen genç meslektaşımız gibi temel haklarını bilen ve hukuka başvuruda bilinçli olan kadınlar dahi öldürülmektedir. Bu husus göstermektedir ki, kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda yassalar etkin ve hızlı bir biçimde uygulanmamaktadır. Kadın cinayetlerini önlemek için etkin ve hızlı bir başvuru mekanizmasının bulunması zorunludur. Her şeyden evvel toplumda kadına yönelik bakış açısının da değişmesi ve kadının her anlamda erkek ile eşitliği bilinci yerleşmelidir. Bu ancak ve ancak devletin bu yöndeki teşviki, önleyici mekanizmaları etkin hale getirmesi ve bu konuda çalışan her kurum ve kuruluşun aktif katılımını sağlaması ile mümkün olacaktır. İstanbul Sözleşmesinden çekilmek, faillere cesaret vermektedir. Ayrıca 6284 Sayılı Yasanın da etkin uygulanmasını engellemektedir. Aynı şekilde kadının temel hakları ve statüsünü değersizleştirmek amacı taşıyan tüm açıklamalar da aynı şekilde toplumda olumsuz etkiler yaratmaktadır. Öldürülen kadınlar, nafakanın süresi kadar tartışılmamakta ve konuşulmamaktadır.
Kadının ölümünden sonra hüznü paylaşmanın yanında, kadının ölümünü engellemek hepimizin görevidir. Bu sebeple önleyici tüm tedbirlerin etkin ve hızlı uygulanmasını, kadın cinayetlerinde faillerin en ağır şekilde cezalandırılması ve takdiri indirim yapılmamasını, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç yaratmak adına basının üzerine düşeni yapmasını, baroların ve sivil toplum örgütlerinin de tüm önleyici tedbirlerde çalışmalara destek olmalarını talep ediyoruz.
Öldürülen genç meslektaşımızın ailesine ve sevenlerine baş sağlığı dileklerimizi ileterek, davanın takipçisi olacağımızı ve kadın cinayetlerinin son bulması için Kadın Hakları Merkezi olarak elimizden gelen tüm çabayı göstermeye devam edeceğimizi bildiririz." dedi.
