Dr.Fevzi Er/Akademisyen
Düzce’nin nüfus artışı kentsel büyümenin temel sorun olarak görülmektedir. Bu yönde Sosyal, ekonomik ve çevresel bütünlüğünde sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde nasıl ele alınması ve nasıl şekillenmesi gerektiği konusunun netlik olmaması gündemin konusu olması gerekirken bir türlü ortak akıl bir araya gelemiyor. İnsan sermayesinin, kültürün ve yenilikçiliğin odağı binlerce insanın yerleşim yeri olan Düzce çevresel kirliliğe teslim edilmiştir. 21. yüzyılda bilim teknoloji, ekonomi ve sosyal alanda yaşanan hızlı dönüşüm süreçleri kentlerin şekillenmesinde yeni düşünce ve projeler ortaya çıkarırken Düzce yerel yöneticilerin ve siyasetçilerin ilgi alanına girmemiştir. Özellikle depremden sonra sosyal ve ekonomik olarak gelişen tek merkezli şehir planlamasının daha geniş alanlara yayma fırsatı olmasına karşın çok merkezli yerleşim haline dönüştürülememiştir. Halen tek yerleşim merkezli kent planından çok yerleşim merkezli kent planına dönüştürme projesi olmayan yerel yönetim, Düzce’nin sürdürülebilir kentleşmesinin önünü kapatmaktadır.
Tek merkezli kent modelinde ısrar edilmesi sonucunda başta kalıcı konutlar(Bahçeşehir) ve diğer uzak yerlerden gelenlerin seyahat mesafesine bağlı olarak vatandaşların zaman ve ekonomik yükü artmıştır. Geldiğimiz noktada, merkeze gelen yolcu sayısının yoğunluğu tek merkezli kentleşmenin sürdürülebilir olmadığını ortaya koymaktadır. Bu yönde mahalle bağlantılarını dikkate almadan 20 yıldır İstanbul caddesine yapılan yatırımlar yap yık tekrar yap projesine dönüşmüş kentin estetiğine katkı yapamamış ve halkın sırtına yüksek maliyet yüklemiştir. Yapılacak projeler Düzce’nin eski hatıralarına ve dokusuna zarar vermemelidir. Gelecek nesillere iyi bir miras bırakmak için çok merkezli yaşanabilir sağlıklı çevre planlarının yapılmasına ihtiyaç vardır.
Günümüzde kentlerin hızla gelişmesi kentlerin sosyal ekonomik ve mekânsal yapısını etkilemekte ve kentlerin çok merkezli yerleşim alanlarına dönüştüğü görülmektedir. Yerleşim alanları arasında mekânsal ve çevre değerleri arasındaki ilişkilerin kentsel projelerinin verimliliği için önem arzetmektedir. Bu yönde tek merkezli sistemin dönüşümlere cevap verememesi alternatif bir sistem olarak çok merkezli kent yaklaşımını ön plana çıkarmıştır. Düzce’nin son yıllarda göç nedeniyle mekânsal yapısı hızla değişmiş kentsel demografik yapısını olumsuz etkilemiştir. İstanbul caddesinden bir türlü çıkamayan ve bu yönde çözümü kolaylaştıracak projeler yapılamayan Düzce’de sorunlar daha da artmıştır.
Cedidiye meydanının millet bahçesi bağlamındaki kentsel estetiği projesinden vazgeçilerek cedidiye meydanı olarak kalmalı ve çok yönlü faydayı gözeterek yeşil alana dönüştürülmelidir. Bu yönde Düzce, tek merkezli yerleşim merkezinden sürdürülebilir ve bütünleştirici kentsel gelişme fırsatı sağlamış olacaktır.
