Deprem Yaşanan Düzce’de Durumumuz Nedir?

Geriye dönüp baktığımızda deprem coğrafyasında yer alan Düzce’de ne yapıldı? Ne yapılmadı? Denildiğinde net bilgilere ihtiyacımız var. Depremlerde yaşanan acılara karşın yapılması gereken adımların atılması gerektiği konusunda akli selim düşünenler ve sivil topum kuruluşları uyarılar yaptı.
Yapılan uyarıların başında imar affı ile ilgili olduğunu hatırlıyorum. Son depremde de halkımızın deprem bilincinin yetersiz olduğunu gördük. Bu yönde belediyenin riskli bina tespit raporu olup olmadığını bilmiyorum. Yoksa zaman kaybetmeden rapor hazırlanmalıdır. Raporu insanlar sorgulamalı ve binaların ve yerleşim yerlerinin zemini hakkında bilgi sahibi olmalıdır.


Düzce imar barışında yapı denetimi, daha önce yasallaşan imar barışlarında depreme dayanıklı yapılan binaların denetimin yetersiz olduğu bu riskli binaları yasallaştırmak yerine kentsel dönüşüme sokulması konusunda öneriler olduğunu biliyorum. Daha önce yapı denetiminden geçmiş binaların durumlarını görüyoruz. Yerle bir olan binalardan birisi ışık apartmanı idi. Bu apartmanın yıkılmasında , enkaz altında kalan 20 kişi vefat etmişti. Işık apartmanını yapan müteahhit ve ortkaları yargılandı.
Yargı sonucu ne oldu? Bilen ve takip eden var mı? Bugüne kadar aflarla ilgili Düzce’deki binaların yapım süreci ve sonrası hakkında halkın bilgisi var mı? Cevap hayır. Benim bilgilerime gör, Düzce’nin deprem coğrafyada olmasına karşın denetimin ve bina yapım maliyetinin fazla olması nedeniyle yüksek şiddette depreme dayanıklı binalar yapılamıyor. Bu yönde etki analizi yapılarak sonuçlarını halkla paylaşıp can kaybı ve yaşanan kazaların azaltılmasına yönelik tedbirler alınmadı. Üzüntüsü
sahte olanın, ağlaması gösterişli anlayışı ile hayat devam ediyor. Bu yönde bilim ve akıl çok önemli, öyle Allah, kader diyerek tarikatların peşine düşmekle bu işler yürümez.


Geldiğimiz noktada; herkes binasını kontrol ettirmek zorunda olmalı. Bir tarih verilerek bina sahipleri uzman ve yetkili kuruluşlara bina yapı tespiti yaptırmalıdır. Belediye büyük ölçekli, bölgesel bazlı kentsel dönüşüm projeleri yapmalıdır. Verimli tarım arazileri üzerinde, zayıf zemin koşullarında yapılara izin verilmemelidir. Bu alanlarda konut planlaması yapılmamalıdır.


Rasyonel kaynak planlaması yapılmalıdır. Afet gruplarının senaryoya uygun hazırlıklı olmalı ve düzenli olarak tatbikatlar yapılmalıdır. Deprem yönetmenliklerini noksanız uygulanmalıdır. Zeminden sonra iki kattan yüksek yapılara izin verilmemelidir. Son depremlerden ders çıkarmalıyız. Bu yönde her an
hazırlıklı olmalıyız. Depremin halk sağlığı, ekonomi ve ruh sağlığına olan etkilerinin azaltılmasına odaklanmalıyız. Her vatandaşımızın deprem toplanma yerinin mutlaka bilmesi lazım.


Tarihin en yıkıcı depremlerinden birini yaşadık. Düzce’de depreme şahitlik eden birisi olarak, yaşadığımız coğrafyanın doğası gereği tehlikelere hazır olmalıyız diyorum. Ve olası bir depremde karşı hayatta nasıl kalacağımızı öğrenmeliyiz. Depremin yıkıcı etkisini azaltmak için mühendis, mimar ve
teknoloji tasarımının sınırlarını zorlayıcı tedbirlerde ortak akıl kullanmalıyız.


SORU: Düzce’de 25 senelik yönetimde depremle ilgili ne yaptınız? Somut olarak duymak istiyoruz.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.