Yükseköğretimde Baraj Uygulaması Eğitimde Çöküşü Hızlandırır

Yükseköğretimde Baraj Uygulaması Eğitimde Çöküşü Hızlandırır

CHP Düzce İl Eğitim Sekreteri Mehmet EROL geçtiğimiz günlerde kaldırılan üniversite sınav barajı uygulaması ile ilgili bir açıklama yaparak yeni sistemle birlikte eğitimde çöküşün hızlanacağını belirtti. Erol açıklamasında;

"Milletler uyguladıkları nitelikli eğitim politikaları sayesinde gelişebilir. Eğitimin amacı; soran, sorgulayan, düşünen, üreten inançlı özgür bireyler yetiştirmektir. Refah içinde yaşayan ülkelerin eğitim sistemleri hem üretimi hem sanayileşmeyi hem de kültürel gelişmeleri destekler nitelikte olmuştur.
    

Biz ise Cumhuriyetin kuruluş yıllarında uyguladığımız eğitim sistemlerinden vazgeçtik. Çok partili sisteme geçiş ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı iktidarlar tarafından ele geçirilecek kale olarak görüldü. Eğitim siyasallaştırıldı. Aynı hükümetlerin Milli Eğitim Bakanlarının bile farklı eğitim politikaları uyguladığını gördük. 
Yaptım oldu mantığı ile eğitim düzenlenemez. Eğitim milli olmalıdır. Ortak görüşler doğrultusunda oluşturulmalıdır. İhtiyaç kadar İmam Hatip Okulları açılmalı, toplumun önünde yürüyebilen aydın Din Adamları yetiştirilmelidir. Diğer okullar da isteyene istediği din öğretilmelidir. Din eğitiminde zorlama olmamalıdır. 
    

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çağdaş laik eğitimin ülkemizi kalkındıracağını savunuyoruz. Bunun ilk uygulaması Köy Enstitüleri idi. AKP hükümetlerinin eğitim politikaları ülkeyi ileriye değil hızla geriye götürmüştür. 2019 yılına kadar tekli eğitime geçme sözü vermelerine rağmen halen bazı yerlerde ikili eğitim devam ediyor. Oysa pandemi döneminde tekli eğitime geçmek için gerekli olan okul ve derslikler yapılıp, tekli eğitime geçilebilirdi. Bizler eğitimde reform beklerken, YÖK’ün Yüksek Öğretim Kurumları ( YKS ) sınavında baraj puanı kaldırması kabul edilemez. Artık öğrenciler baraj puanına bakılmaksızın üniversitelere tercih yapabilecektir. Diplomalı işsiz sayısı artırılacaktır. 2022 yılında YKS’de ön lisans ve lisans programlarını tercihte sırası ile 150 ve 180 baraj puanları uygulaması yapılmayacak. Yani temel yeterlilik testinde ( TYT ) 150 ve alan yeterlilk testinde ( AYT ) 180 puan uygulaması olmayacaktır. TYT ve AYT de baraj puanını geçebilmek için ortalama 120 sorudan 15 net yapılması yeterliydi. Yeni uygulamada bu aranmayacak. Ayrıca TYT ve AYT de herhangi bir testten 0.5 net yani 120 sorudan yarım soru yapana puan hesaplanacak.
    

2021 yılında üniversite sınavlarına yaklaşık 2.5 milyon öğrenci girmiştir. Bu yıl sayının artacağı tahmin ediliyor. 2021 yılında üniversitelerde bir milyon on bin kontenjandan yüz doksan beş bini boş kalmıştı. Bunlar içerisinde devlet üniversiteleri de var. Bu uygulama bu kontenjanları doldurmak için yapılmaktadır.
    

Yüz binlerce aday barajı aşamıyor. 2021 yılında düzenlenen TYT sınavında 2.5 milyon öğrencinin 800 bine yakını 150 puan alamayarak baraj altında kaldı. ( 120 sorudan 15 net yapamadı ) AYT de 1.2 milyona yakın öğrenci barajı aşamadı. Bunda pandeminin de etkisi var. Eğitim açıkçası yerlerde sürünüyor.
    

Şu anda dört üniversite mezunundan biri işsizken bu sayı daha da artacak. Üniversitelerin alt yapısı, kalitesi, öğretim kadroları oluşturulmadan kontenjan artırılması doğru değildir. Her ile bir üniversite açmak ile kalkınma olmaz. 80 milyon nüfusu olan ülkemizde 8 milyon üniversite öğrencisi var ve bu sayı daha da artacak. Avrupanın 450 milyon nüfusu, 27 ülkesi, 17 milyon üniversite öğrencisi var. Nüfüsa oranladığımızda ülkemizde bu oranın Avrupanın çok üzerinde olduğu görüyoruz.
    

TYT ve AYT testlerinde 0.5 net yapan öğrenci için puan hesaplandığına göre, toplamda bu testlerden bir,iki,üç net yapan öğrenciler meslek yüksek okullarına ya da fakültelere para kuvvetine göre girecektir. Üniversiteye yerleştirme sisteminde öyle ilginç uygulamalar var ki insanın aklı almıyor. Örneğin hiç fizik sorusu yapmadan, hiç tarih/coğrafya/kimya sorusu yapmadan bu bölümlerde okuyan öğrencilerimiz var. Bu sizce normal midir ! Bu uygulamalar ülkeye yapılacak en büyük kötülük değil mi ? Buna karar veren YÖK kurumunu ve etkisi olan herkesi kınıyoruz.
    

Bu yetmezmiş gibi son 4’te, yani lisede okula devam mecburiyetini kaldırdı. Şu an da 2 milyona yakın öğrenci örgün eğitimden uzaktadır. Bu okullarda altı öğrenciden biri üniversiteye giriyor. 
    

Ölçme değerlendirme yapmadan başarı ve başarısız öğrenci belirlenemez. Bunun için sınıfta kalma geri getirilmelidir. Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bu yıl sınıfta kalmanın getirileceğini açıklamıştı. Yeni Bakan bunu unuttu. Ayrıca meslek eğitimi özendirilmeli, yani ara eleman yetiştirmeye önem vermeliyiz. Her öğrenci üniversiteye girememelidir. Bunun için LGS ve YKS sınavları daha nitelikli ve ayrıntılı yapılmalıdır. Bilen ve bilmeyen ayrılmalıdır. Eğitimi ucuzlatarak başarı kazanılamaz. Öğretmenlere sahip çıkılmalı, değer verilmeli, verecekleri kararlara saygı gösterilmelidir. Özlük hakları düzenlenmeli, kadrolu / sözleşmeli / ücretli ayrımı kaldırılmalıdır. Öğretmenler Kurulları kararları yetkililerce dikkate alınmalıdır. Bugün çoğu öğrenci yeterli bilgiyi almadan sınıf geçmektedir. 

CHP olarak okula, kışlaya, camiye siyaset sokulmasını istemiyoruz. Eğitimde çölleşme döneminden kurtulmak istiyoruz. Ahlaklı, inançlı, namuslu gençler yetiştireceğiz. Düşünenin, üretenin önünü açacağız. Her alanda sorunlarımız var, çözümleri de var. Çözüm ortak aklın kullanılacağı Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır." dedi.

Editör:Atilla KESKİN


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
1.03.2022
10:49

Sevgili hocam tespitleriniz çok doğru ama biz eğitimli değil cahil topluluk istiyoruz.....

Katılıyorum   Katılmıyorum
%53,99
Duyarlı


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.